Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehmet Eyüp Yardımcı

Mehmet Eyüp Yardımcı

Yazar

Ken Taç Dis

Tiyatro ve sinema sanatının "Ustalık" apoletlerini omuzlarına kondurmuş, "sanatçı" unvanını hak eden enderlerimizden "Zafer Algöz" aynı zamanda eserleriyle ayrıca gönlümüzü fethetmeye devam ediyor.

Son eseri "Ken Taç Dis" okunması nev-i şahsıma tavsiyemdir.

Zafer Algöz, son eserinin başlangıcını antik Yunan filozofu Socrates''in (Heykeltıraş Sophroniskos ile Ebe Fenarete''nin oğlu M.Ö. 469 - M.Ö 399);

"Günümüzün çocukları lüksü seviyor. Görgüsüzler, otoriteye baş kaldırıyorlar, yaşlılara saygıları yok, çalışmak yerine laklak etmeyi seviyorlar. Çocuklar artık ailenin hizmetçisi değil, tiranı olmuş durumda. Yaşlılar içeri girince ayağa bile kalkmıyorlar!" sözüyle başlıyor…

2022 yılındayız hatta birçok beklenildiği şimdiden ilan edilen 2023 yılına, hızlıca hatta koşar adımlarla yaklaşırken 2500 seneye yakın bir zaman ötesinden, Platon gibi bir filozofu yetiştir dehanın sözleri, bizlere açıkçası birçok şeyi sorgulatıyor.

Bu kadar zamandır hayatımızda insana dair temel karakterler neden değişmez?

Yetişen her nesil aynı ve büyüyen, geleceğe bir emanet bırakacak olan nesilde aynı…

İnsanın aynı olduğu yerde değişen sadece, istek ve arzulara yönelik dünyanın yaşamsal alanları.

Mesela eski İstanbul''u yaşamışlar, yaşam alanlarımızın hemen hemen her yerinde gördüğümüz o bahçeli evleri ve içindeki türlü meyve ağaçlarını, çiçekleri görmüyor ya da görmek için trilyonlarca lira ödeyerek, kent dışında oluşturulmuş yeni yaşam alanlarındaki tek katlı, iki katlı evlere sahip olmaya çalışıyorlar.

Teknolojinin getirdiği yeni araçlara sahip olmak yarışı, evlerimize getirmek için senelerce beklediğimiz şimdilerde uzvumuz haline gelmiş telefonlar, zincir marketlere direnen ve yok olmamak için adeta savaşan mahalle bakkalları, yine mahallemizin kaybolmaya yüz tutan esnafları…

Her şey teknolojinin getirdikleri ile değişiyor ve maalesef insanlar bunu kabul ediyor.

Markete, semt pazarına gitmek yerine cep telefonuna yüklediğimiz uygulama ile istediğimiz her şeyi (paran var ise) evinize kadar getirtiyorsunuz. Hatta biraz gecikti mi inceden "fırça kaymak" hakkınız da cabası.

Tüm bunlar arz-talep karşılığı yeni hayatımızın bir şekli ama diğer taraftan başka bir şekil de var ve biz onu da çokça istiyor ve kabulleniyoruz.

Bir türlü sosyalleşemediğimiz "Sosyal medya" hesaplarımızdan feryat, figan isyanımızı belirtsek de..

Mesela o eski tadını yaşadığınız kaç tane mahalle var? O mahallede sizleri tatlı tatlı eleştiren amcalar, teyzelerden kaç tane kaldı?

Kemal Sunal filmlerinden hatırlayacağımız bir karakter vardı "her ters giden işi gazeteye yazarak şikayet eden yaşlı amca". Şu an hepimiz aslında o yaşlı amcayız ama şikayetimizi gazeteye yazmıyoruz çünkü artık gazete okumuyoruz diğer taraftan artan kağıt fiyatları maalesef gazetelerin ya kapanmasına ya da internet ortamından okuyucusuna ulaşmasına neden oluyor, bizler şikayetimizi kendimizi hâkim, savcı, emniyet gücü hissettiğimiz hesaplarımızdan yapıyoruz.

Hayatın o tarafına baktığımızda her şey yolunda çünkü herkes "dindar", "vatansever", "hak, hukuk koruyucu", "yetim hakkı yemiyor", "devletin malını çalmıyor"

Madalyonun öteki yüzü hiç de öyle değil.

Bunun tek sebebi maalesef insan evladı temelde değişmiyor. Her nesil, bir önceki neslin kötü kopyası, yani şöyle düşünün orijinal ürüne pahalı diye çok para vermemek için, çakma Çin malı kullanıyoruz ama o da iki kullanımda elimizde kalıyor. Sonra inatla yine Çin malı almaya devam ediyoruz, ürünün satışındaki "ucuz" kelimesi bizi büyülüyor. Halbuki o ucuz kelimesine, her bozulmada ödediğimiz paraları toplasak orijinal ürüne verdiğimiz ücretten daha fazla olduğunu göreceğiz.

Şimdi gelin artık, çakma ürün peşinde koşmayalım yani sözün özü; "Nasıl bir insan olmamız gerekiyorsa öyle olalım"

Not: Bu yazımı hiç tanışmak fırsatı bulmadığım ama bu yazımı yazmam için ilham kaynağı olan saygıdeğer Zafer Algöz''e ithaf ediyorum.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları