Dökülecek son yapraklarında ağaçların dallarından, hüzünlü birer gözyaşı gibi döküldüğü, kışa merhaba demek zamanının adıdır "Kasım ayı".

Hüzün, gözyaşı ve ayrılık kokan bir zaman dilimi.

14 Kasım 2019'da İzlanda, 17 Kasım 2019 ise Andorra ile yapacağımız EURO 2020 maçları dolayısıyla (Milli Takıma sonsuz başarılar)  liglere ara verilmişken, biraz geriye bakarak bugüne kadar ne yaptık? Ne oldu? Demekte fayda var.

12. Haftanın oynanacağı milli aradan sonraki maç serisine gelmeden futbolda sadece hakemleri değil aynı zamanda bolca teknik direktörleri de konuştuk.

Çalıştırdıkları takımları bir başka meslekdaşına bırakan;

Göztepe: Tamer Tuna - İlhan Palut

Denizlispor: Yücel İdiz - Mehmet Özdilek

Ankaragücü: Aykan Atik - Metin Diyadin - ………

Kayserispor: Hikmet Karaman - Samet Aybaba - Bülent Uygun

Her sezonda olduğu gibi, daha her şeye yeni merhaba demişken, teknik direktörlerin gözyaşları dökülüverdi, yedek kulübesinin önüne.

Birde ayrıca Teknik Direktör yedek kulübesinde her daim ısınmaya, oyuna girmeye adaylar vardır.

Bu adaylar sırası geldiğinde, adı ve sırası belli takımların teknik adam koltuğunu, sırasıyla temsil ederler, sıralı zaman içinde tabii ki!

Herkes sanırım halinden memnun ki! Kimse ortada dönen bu işlere açıklık getirmek adına tek kelam etmezler.

Alan memnun, satan memnun yani.

Bu çark daha ne kadar böyle dönecek? Dönebilecek mi? Bu çark her dönüşte sizleri biraz daha yok etmeye devam edecek ve sizler birgün neden gerçekleri çıkıp anlatmadım, neden geleceği aydınlatmak için tek kelime etmedim diyeceksiniz ama at, binici ve Üsküdar ayrı yerlerden görüntü verecek ve sizler tarihin derinliklerinde sessizce yerinizi alacaksınız.

Bu teknik adamlara tek tavsiyem hazır aylardan kasım ayı içindeyiz ve bolca vakitleri var nasıl olsa oturup Pat O'Connur'un yönettiği Keanu Reeves ve Charlize Theron'un başrollerini paylaştığı 1968 yılında Herman Raucher tarafından kaleme alınmış hikâyeden yola çıkılarak çekilmiş "Kasımda Aşk Başkadır" filmini izlesinler.