Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
A.Öner PEHLİVANOĞLU

A.Öner PEHLİVANOĞLU

BAKIŞ

Kabotaj

Değerli okuyucularım,

1 Temmuz 2021'de, "Kabotaj Kanunu'nun Yürürlüğe girişi"nin 95. Yılında "Denizcilik ve Kabotaj Bayramı"nı kutlayacağız. 

Öncesi;XVIII yüzyılda, İstanbul-Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz limanları arasında deniz ulaştırması ticari ve sosyal bakımdan önemli bir hizmet alanıydı. Osmanlı İmparatorluğunun Ege ve doğu Akdeniz'de bulunan liman şehirleri arasında, İtalyan bandıralı gemiler ulaştırma yükünün büyük kısmını üstlenmişlerdi. İstanbul-Karadeniz limanları hattı oldukça işlek olup bu hatta da çok sayıda İtalyan ve Fransız bandıralı gemiler daimî olarak yük ve yolcu taşırdı. Kapitülasyonların yabancı bandıralı gemilere sağladığı vergi muafiyeti  nedeniyle uzak seferlerde yabancı bandıralı gemiler tercih edilmekteydi. Nitekim 1780'lerde Fransa'ya ait yüzü aşkın gemi Doğu Akdeniz'le Afrika limanları arasında taşımacılık yapmaktaydı. XIX. yüzyılda birçok alanda olduğu gibi taşımacılık sektöründe de yabancıların varlığı artmıştı. Devletin aldığı çeşitli önlemlere rağmen, özellikle dış ticaretle ilgili deniz taşımacılığı alanında yabancıların üstünlüğünün önüne geçilememişti.

Kabotaj nedir?

 

Kabotaj, "bir devletin kendi kara sularına ve limanlarına yapılacak deniz ticareti hakkının tanınmasıdır". Bu haktan yalnızca yurttaşlarının yararlanması, millî ekonomiye önemli bir katkı sağlayacağından, devletler yabancı bandıralı gemilere kabotaj yasağı koymuş, bu hakkı vermemiştir. Osmanlı Devletinin kapitülasyonlar ile yabancı ülke gemilerine verdiği Osmanlı Kara sularında kabotaj hakkı, Lozan Barış Antlaşması'nda kapitülasyonların kaldırılması ile 1923 yılında sonlandırılmıştır. Böylece yabancı bandıralı gemiler ile yabancı uyrukluların Türk kara sularında nakliye ve deniz ticareti yapmalarına son verilmiştir.

 

Kabotaj kanunu ne zaman yürürlüğe girdi?

 

Lozan Antlaşmasını izleyen dönemde, TBMM'de 20 Nisan 1926 tarihinde kabul edilen ve 1 Temmuz 1926'da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile "T.C.Devleti siyasi sınırları içinde bulunan akarsularda, göllerde, Marmara denizi ile boğazlarda, Türk kara sularında ve bunlar içinde kalan körfez, liman, koy ve benzeri yerlerde, makine, yelken ve kürekle hareket eden araçları bulundurma; bunlarla mal ve yolcu taşıma hakkı Türk yurttaşlarına verilmiştir." Ayrıca; dalgıçlık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, tayfalık ve benzeri mesleklerin  Türk yurttaşlarınca yerine getirilebileceği, belirtilmiştir. 

Yabancı gemilerin yalnız Türk limanlarıyla yabancı ülkelerin limanları arasında insan ve yük taşıyabileceği kabul edilmiştir.

24 Temmuz 1923'de kabul edilen Lozan Antlaşması ile T.C. Devletinin siyasi sınırları Misak'ı Milli (Ulusal And)'de öngörüldüğü gibi tanımlanmış ve kabul edilmiş, 20 Nisan 1926'da kabul edilen Kabotaj kanunu ve ardından 1936'da kabul edilen Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Misak-ı Milli şartları kabul edilerek, tüm Türk yurdunda, kara, deniz ve hava sahalarında  T.C. hükümranlığı sağlanmıştır. Kabotaj kanunun kabulü ile, denizciliğimizin gelişmesi hız kazanmış, ulusun denizlerimize olan ilgisi ve sahip olma duygusu güçlenmiştir.

815 sayılı Kabotaj Kanun hükümlerine rağmen 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu 27-29. Maddelerinde yapılan değişiklik ile 39 metreden büyük yabancı bayraklı gemilerin ücret karşılığı kabotaj haklarından yararlanması hükmünün getirilmesi tartışmalara neden olmuştur.Yasada yapılan bu değişiklik Türk denizciliğinde kapitülasyonlara dönüş endişesi yanında yaratacağı olumsuz rekabet nedeniyle eleştirilmiş dolayısıyla kaldırılma çalışmaları başlatılmıştır.Türk Denizciliğinin korunması bakımından 815 sayılı yasa hükümlerinin korunmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.

Denizcilik ve kabotaj Bayramı,

Kabotaj kanunun kabulünün yıl dönümü olan 1 Temmuz'da "Denizcilik Bayramını" kutluyoruz.

Hatırladığım kadarıyla; Ulu Önder Atatürk'ün manevi huzurunda çelenk koyma, Saygı duruşu ve istijklal marşının okunması , resmi tören kapsamında , kabotaj bayramının önemini anlatan konuşmalar yapılması,  sonra liman şehirlerinde, teknelerin gösterisi, su sporu yarışmaları, deniz ve hava şartları müsait ise tekne yelken yarışmaları yapılacak, ayrıca çeşitli yaşlardaki yüzcüler arasında 100 m. ve muhtelif mesafelerde yüzme yarışı yapılacak bu arada, başlangıç noktasına nazaran yükselen bir  konumda olan yağlı direk ucuna bağlanmış bayrağı alma yarışı yapılacak. Bayrağı alabilmek için bir çok yarışmacı katılacak, ancak yağlı direk üzerinde yürümek, ilerlemek zor her biri bayrağa ulaşamadan suya düşecek, her seferinde direğin yağı sıyrılacak , azalacak ve sonunda cambaz Veli (!)  bayrağa ulaşacak. Yarışmalarda başaranlara armağanlar verilecek. Bayramı böylece kutlamış olacağız.

Eğer 1 Temmuz Kabotaj ve Denizcilik Bayramını kutlayamazsak, üzülmeyin. Anlattıklarımı hayal edin.

Sağlık ve esenlik dileklerimle nice bayramlara

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları