İyi mikroplar, kötü mikroplara karşı!

Dünya uzun süredir Kovid-19'la boğuşurken, pek çok insan uzun karantinalar ve fiziksel mesafe ile yaşamaya alıştı. El dezenfektanları ve maskeler ise bu süre zarfında olmazsa olmazlarımız arasında yer aldı. Peki bu tarz bir yaşam, acaba sağlığımızı nasıl etkiliyor?

Anne - babalar genellikle çocuklarının yaşadığı ortamın mümkün olduğunca temiz olması gerektiğine inanır. Ancak bir çocuğun bağışıklık sisteminin gelişmesi için de mikroplarla haşır-neşir olması gerekir. Bebek anne karnındayken, annesinin bağışıklık sistemi tarafından korunur. Doğduklarında ise kendi bağışıklık sistemlerini geliştirmeleri gerekir. Bu da ancak mikroplara maruz kalma yoluyla olur.

Araştırmalar, çok temiz bir çevrede yetişen çocukların; aslında saman nezlesi, astım ve çeşitli alerjilere karşı vücudunu geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Uzmanlar bu durumu da 'hijyen hipotezi' olarak açıklıyor.

'Hijyen hipotezi' ilk olarak 1980'lerin sonlarında British Medical Journal'da epidemiyoloji profesörü David P. Strachan tarafından tanıtıldı. Strachan, daha geniş ailelerde büyüyen, kırsalda yetişen çocukların çeşitli bakterilere maruz kaldıkları için daha az alerjisi olduğunu öne sürdü. Yani çocukların büyümeleri sırasında steril bir ortam sağlamak, sağlıklı bir bağışıklık sistemi geliştirmeleri açısından onlara pek de yardımcı olmayabilir. Tabii bu bağışıklık sistemini eğitmek için yıkanmayı bırakmak gibi bir anlama gelmemeli.

1990'ların sonlarında, bir sağlık araştırmacısı olan Dr. Erika von Mutius, Doğu Almanya ve Batı Almanya'daki alerji ve astım oranlarını karşılaştırdı. Daha steril ortamda yetişen çocuklarda daha az vaka ortaya çıkacağını düşünürken, araştırması bunun tam tersini buldu. Doğu Almanya'nın kirli bölgelerindeki çocuklar, Batı Almanya'daki çocuklara göre daha düşük alerjik reaksiyonlara ve daha az astım vakasına sahipti.

Uzmanlar bunu bir vücut geliştiricinin eğitimine benzetiyor. Vücut geliştiricinin ağır nesneleri kaldırabilmesi için kaslarını eğitmesi gerekir. Hiç antrenman yapmayan bir kişi istediğinde bir ağırlığı da kaldıramaz. Aynı durumun bağışıklık sistemi için de geçerli olduğu düşünülüyor.

Shannon Biyoteknoloji Merkezi yöneticisi Dr. Tim Yeomans, yazdığı bir makalede, "Kovid-19 sebebiyle kalabalıklar veya hastane ortamlarında el dezenfekte etmek ve sıkı temizlik kesinlikle önemli. Aynı dezenfekteyi evde rutin olarak uygulamak ise ciltte yaşayan normal bakterilere zarar verebilir. Elinizde bir yara olduğunda temizleyin ve sterilize edin. Ancak çocuklarınız eve geldiğinde normal sabunla temizlik yeterli olabilir" diyerek bulaşıcı hastalıkları önlemeye çalışma bağlamında önemli olanın uygun hijyeni uygulamak olduğunu vurguladı.

Bazı insanlar, koronavirüs dönemindeki aşırı hijyenle birlikte bağışıklık sistemlerimizin hastalıklara neden olan ajanlarla nasıl savaşacağını unutacağına dair endişeli. İyi mikroplar, kötü mikroplara karşı en iyi savunma, ancak pandemi bu konuda bazı zorluklar doğuruyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları