Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

İstanbul Sözleşmesi iptal edildi

Değerli okurlarım defalarca İstanbul sözleşmesi ile ilgili yazı yazdım. Bu sözleşmenin yararından çok zararı var diye makale ve sosyal medyada paylaşımlar yaptım. Nihayet Sayın Cumhurbaşkanı kararnamesi ile bu sözleşmeden çekildiğimizin haberini duyunca çok sevindim. Zaten başından beri bu sözleşmenin yürümüyeceği sadece kağıt üzerinde bir taslak olarak kalacağı belliydi. Zaten  bu sözleşmenin getirdiği 6284 sayılı kanun'da muallakta olan bir  şiddet tanımı vardı. Peşinen söyleyeyim ben şahsım adıma kadına yapılan şiddete kesinlikle karşıyım. Asla ve kata kadına bir fiske bile atılmasına oldum olası karşıyım. Bu düşüncemi peşinen belirttikten sonra asıl konumuza geçelim. Bazı ailelerde yaşanan ufak tefek tartışmalar neticesinde  şiddet görmediği halde "Eşim bana şiddet uyguluyor" diye ilgili kurumu arayanlara anında polisler yönlendirilip kocasını kardeşini oğlunu her kimi şikayet etmişse karakola götürülüp ifadesi alındıktan sonra savcılık tarafından evden uzaklaştırma cezası veriliyordu. Vatandaş şiddete başvurmadığını eşiyle ufak bir tartışma yaşadığını söylemesine rağmen kadının beyanı esas alınarak evden uzaklaştırma cezası verilen erkek bu haksızlığı kendine yediremiyordu. Ufak bir tartışma yüzünden evinden uzaklaştırılan şahıs bu olayı sinesine çekmediği gibi kendisini şikayet eden eşine kin ve nefret etmeğe başlıyordu. Hatta bazıları bu olay yüzünden eşine gerçekten şiddet etmeğe, ve tehdit etmeğe başlıyordu. Haberlerde bir çok ölümlerin nedeni basit bir tartışma nedeniyle başlayıp kin ve nefrete dönüşme sebebinden kaynaklanıyordu. Uzaklaştırma sebebi adamın zoruna gidiyordu çoluk çocuğuna komşusuna akrabalarına çevresine karşı rencide oluyordu. Adamın bir anda düzeni allak bullak oluyordu. Basit bir tartışma yüzünden hayatı zehir olmağa başlıyordu. Şeytanda bu arada boş durmuyordu. Adamı dolduruşa getirip senin bir suçun yoktu eşin tartışmayı başlattı. Suçlu aslında o diyerek doldurunca zaten bir anda evinden kovulmuş vatandaşın o dakikadan sonra ne yapacağı belli değildi. Pimi çekilmiş bir bomba gibi kime ne zaman nerede ne yapacağı belli olmayan bir durumla karşı karşıya kalınmaktaydı. Vatandaşı evden basit bir münakaşadan dolayı uzaklaştırma cezası ile cezalandıran bu sözleşme yüzünden  nice yuvalar dağıldı. Çocuklar per perişan oldu. Anne ve baba arasında kaldılar. Onarılması güç husumetler doğdu. Zaten Avrupa Birliğininde yapmak istediği güçlü aile bağımızı koparmak aile birliği kavramımızı yok etmekti. Çünkü bizim en güçlü olduğumuz manevi kavramlarımızdan birisi de aile birliğimizdir. Malesef bize dayatılan İstanbul Sözleşmesi ile aile kavramı ve aile birliğimiz zedelenmişti. Aile birliğimizin bozulmasını kısmende başardılar. Ama binlerce şükürler olsun devlet büyüklerimiz bu sözleşmenin şiddeti önlemekten ziyade şiddeti daha da artırdığının farkına vardılar ki! bu sözleşmeyi fesh ettiler. Öyle ya zaten bizim kanunlarımızda şiddeti önlemek için gerekli caydırıcı maddeler mevcuttur. Daha önceleri boşanma davaları mahkemesi bir kaç celse uzatılıyordu. Belki aile barışır yuvaları dağılmaz diye mahkemeler uzatılıyordu. Şimdi artık bir bilemedin ikinci celsede boşanmalar gerçekleşiyor. Sebebine baktığımızda kadınların sözleri esas alınarak delil niteliğinde ön görülüp davalar hemen sonuçlanıyor. İnşallah iptal edilen bu sözleşmeden sonra aile içerisinde yaşanan ufak tefek sorunlardan dolayı yuvalar kolay kolay yıkılmaz boşanmaların önüne geçilir. Aile birliğimizi güçlü kılmak için saygı ve sevgi muhabbet kavramlarını güçlü kılmamız lazım. Ufak tefek münakaşaları göz ardı etmeliyiz. Eşlerden birisi sinirli iken diğeri alttan alıp onu sakinleştirmeğe çalışmalıdır. Çünkü evlilik yemininde iyi günde kötü günde birbirimize destek olacağımıza dair yemin ettik. Lütfen ilk günkü birbirimize verdiğimiz sözü unutmayalım. Ufak tefek münakaşadan dolayı hemen mahkemeye koşup boşanma davası açmayalım. Rabbim kimsenin yuvasını ve düzenini bozmasın...

Kalın sağlıcakla..... 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları