Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehlika Figen Yazar

Mehlika Figen Yazar

Sonsuz Bilinç

İlişkilerde haklı olmak mı özgür olmak mı?

Hayatımızda olmazsa olmazdır ilişkiler. Bazen olumlu bazen de olumsuz  durumlar yaşayabiliriz. Asıl mesele anlayabilmeyi ve anlaşılabilmeyi istemektir. O zaman kendimizi onaylanmış ve iyi hissetmeye başlarız. Tabii bu, bu kadar basit de değil elbette.

Genelde eğer yargı varsa ilişkimizde haklı haksız olma durumu da ortaya çıkar.

Hep diyoruz ya iyi-kötü doğru-yanlış yoktur diye. Çünkü karşımızda olan duruma bir değerlendirme yaptığımızda ortaya bu bakış açıları da beraberinde gelir.

Şimdi bu durumun bir de enerjisine bakalım ve soru soralım.

Peki ne olur haklı olursak ve karşımızdaki de haksız olursa?

- Çünkü haklı olursam onaylanırım.

- Onaylanırsam ne olur?

 - Onaylanırsam eğer kabul görülürüm.

- Kabul görülürsem ne olur?

- Söylediklerim ya da savunduklarım değerli olur.

Değerli olursam ne olur?

Değerli olmam gerek çünkü ben değersizim.

Gördüğünüz gibi bu gibi durumların altında yatan çekirdek inancı değersizlik hissinden gelebilmekte. O nedenle kişi değerli olmak için onaylanmaya ihtiyaç duyar ve başlar bunu ispat etmeye. Böylelikle ortada bir savaşma söz konusu olmaya başlar. Bu da kazanan ve kaybeden illüzyonunu doğurur. Amaç güçlü görünmek ve varlığını ispat etmek. Halbuki güçlü olmak demek karşı tarafa şiddet uygulamak mı demek?

Peki kazanma ya da kaybetme olur mu gerçekten? Elbette hayır. Kazandığını zanneden sadece kendini ispatlamış olur, kaybettiğini zanneden de içinde şimdilik bastırdığı bir inatlaşma mücadelesi duygusu olur ve bu da beraberinde kin ve nefreti getirir. Böylelikle o ilişkiden artık hiç kimseye hayır da gelmez.

Tartışanlar, kızanlar,  arkadan konuşanlar, alttan alanlar, haklılığı ispat için başkasının onaylarını almaya çalışanlar, yanlış yapılanlar, doğru yapılanlar, suçluluklar, suçlamalar, şiddet, kızgınlık, öfke.... Bunları daha da çoğaltabiliriz. Burada sadece tüm bu çeldirici duygu durumlarının bizleri sadece özgür olmamızdan uzaklaştırdığı görmemizdir.

Peki ne yapmali? Access Foundation eğitiminde öğrendiğimiz bir uygulama vardı. O da şöyle diyordu.  Eğer karşımızdaki kişi ile ilgili bir yargı söz konusu olursa, hemen orada "bu senin ilginç bakış açın" diyebiliriz. Evet sadece "İLGİNÇ" dememiz yeterli. O anda o her ne ise durum, ona kapılmadan sadece

kendi merkezimizde kalmaya başarırız.  Beraberinde de kimsenin olumsuz enerji girdabına kapılmadan kendi merkezimizde kalabiliriz. İşte buna da ÖZGÜR KALMAK yada ÖZGÜRLEŞMEK de diyebiliriz. Bu da hayatımızda daha olumlu bir bakış açısına sahip olmamız demektir.  Bu söylediklerimi önümüzdeki üç gün bir deneyin bakın ne demek istediğimi göreceksiniz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları