Bu yaşamda çözemediğimizi düşündüğümüz en derin konulardan birisi de ilişkilerdeki sorunlardır.
Genellikle yalnız olmayı veya yalnız kalmayı pek sevmeyiz. Sırf yalnız kalmamak için suistimalkâr ilişkiler yaratabilir ya da bize kötü de davransa dahi karşı tarafın ilişkisinden vazgeçmeyiz. Çünkü kendimizle olan yalnızlık hissi adeta boşluk hissini de beraberinde getirir. Özellikle de evliliklerde ya da arkadaşlıklarda bu tür ilişkiler mutlaka olur. Bazen bana seansa gelen danışanlarımın birçoğunda bu tür ilişkiler yaşadığına şahit oldum. Her ne oluyorsa olsun karşı tarafın onu suistimal etmesi ya da ona kötü davranmasına izin verip ilişkinin devamını bir şekilde isteyen bir davranış sergiliyorlardı. Çünkü yalnız olmamak için adeta savaş içindelerdi. Asıl savaş kendileriyle olan mücadeleleriydi aslında. Sadece bunu fark edemiyorlardı. Çünkü en ürkütücü olan durum kendileriyle yüzleşememekti.
Adeta burada kişiler bağımlılık yaratan ilişkileri yaşamaya mahkûm etmişlerdir kendilerini. Karşı taraf ona kötü de davransa, kızsa da, bağırsa da, fiziksel ya da sözlü şiddet de uygulasa kişi bir şekilde bir bahane üretip ilişkisini yürütmeye çalışmıştır. Yalnızlık duygusunu bastırabilmek adına hayatı cehennemin kendisi olmuştur. İşte bu tür ilişkilere bağımlı olan ilişkiler diyoruz. Hayatımız boyunca ayaklarımıza takılan prangalarla yaşamaya mahkûm olmuş bir esaret duygusu gibi.
Doğduğumuz andan itibaren ilk ilişkimizin annemiz ve babamızla başladığını zannetsek de aslında en temel ilişkimiz kendimizle olan ilişkimizdir. İlk önce kendimizle olan ilişkimizi gözden geçirmeli ve olmasını istediğimiz realiteyi oluşturmaya gönüllü olmalıyız. Çünkü bu hayatımızdaki en uzun ilişkimiz kendimizle olan ilişkimizdir. Eğer temelimize bu bakış açısını oturtursak, diğer ilişkilerimiz de kendiliğinden daha sağlıklı oluşmaya başlar. Tüm bağımlılıklardan kurtulmanın tek anahtarı kendimizi o bağımlısı olduğumuz alandan daha büyük ve güçlü yapmaktır.
Özgüven bu kilidin anahtarıdır. Daha kendimizden emin ve net bir duruş sergilemek hayatımızdaki bütün bağımlısı olduğumuz ilişkilerden özgürleşmemizi sağlar. Bu değişmeyen bir kuraldır. Böylelikle ilişkilerimizde BAĞIMLILIK değil, sevdiklerimize koşulsuz sevgi ile BAĞLILIK oluşturan ilişkiler yaratırız. Çünkü bağlılık demek karşı tarafı varlığına sonsuz şükür sevmek demektir. Koşulsuz ve özgürce seçerek sevmek demektir. O kişiye tutunmak değil özgür adımlarla birlikte yol almak demektir.
