Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Durmuş Çelen

Durmuş Çelen

EKOPOLİTİK

İkinci Yüzyıla çağrı "Halka İktidar Arzı"

Çok kıymetli dostlarım çok çok özür dileyerek Lütfü Kırdar izlenimlerimi bir dönem görev yaptığım ve yakın çalışma fırsatına nail olduğum Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ki kendisi kıymetli bir değerdir, onun da eşsiz sağduyusuna inanarak izlenimlerimi arz edeceğiz.

Bu arada Kılıçdaroğlu ailesini çok severim onlar da keza bizi öyle, onlar da bilir ki biz asla aileyi ve Sayın Kılıçdaroğlu''nu üzecek hiç bir şey yapmayız.

Sayın Kılıçdaroğlu''nu Lütfü Kırdar''da heyecan dolu gördüm açıkçası çok sevindim.

Açıkçası Parti Örgütü CHP''de teşkilat örgüt adıyla nitelendirilmektedir gerçekten çok mücadele veriyor ayakta alkışlıyorum.

Tarafsız gözlemlerimi Uluslararası İlişkiler, siyaset ve STK tecrübemle gazeteci sıfatımla sizlere aktarmak isterim.

Ben Lütfü Kırdar''da çift başlılığı hissettim, sanki başka bir el Sayın Kılıçdaroğlu''na "pasif negatif etki" yapıyor.

Nasıl mı?

Burası Türkiye!..

Konferans edasında halka arz düşünülmüş eyvallah, onu bile çok eksik ve halkı düşünmeden yapılmış bir organizasyon yurt dışındaki yabancı konuklar ne yapıp yapıp Türkiye''ye getirtilmeliydi.

Peki getirtemediniz olur anladık, konferansta on bin kişiye tercüme kulaklığı veremezsin bir kaç vekile kulaklık dağıtıldı ve epeyce uzun İngilizce konuşma canlı yayında halka dinlettirildi.

Kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda, İç Anadolu''da vatandaşımız sessizce izledi salonda bir süre sonra fuayeye partililer ve bazı konuklar çıkmak zorunda kaldı.

Akıcılık ve heyecan bir anda kayboldu.

Daha enteresanı Sayın Kılıçdaroğlu''na da kulaklık verilmesiydi.

"Siyasi Reklam"daki dil beynelmilel İngilizce ve Kemal Bey Fransızca bilir kulaklık normal ancak salonda örgüt ağırlıklı İngilizce bilmeyenler zorluk çektiler keza ekranları başında izleyenleri siz düşünün.

Bu kadar zor muydu? Salonda mütercim tercüman mevcutken mikrofonda anında tercüme etmeliydi o imkan verilmeliydi.

Böylesine hata denmez "pasif provokasyon" denir.

Ve ekranları başında izleyen halkımızın Sayın Kılıçdaroğlu''nun hangi dili bildiğini açıkçası çok iyi bilmesi mümkün değildir orantıya koysak %90''ı İngilizce biliyor diye değerlendirebilir, psikolojide "algı da seçicilik" diye bir terim vardır.

Halkımız Kılıçdaroğlu''nun İngilizce bildiğini farz ederek izledi tüm bu programı. Demeyecekler mi Kemal Bey''in yabancı dili de yok kulaklık kullanıyor.

Bu organizasyonu yapanın hatası olsa dahi bu konuda yetkilendirilen parti üst yöneticileri en küçük detayı düşünmek zorundadır.

Halkı suçlayamazsınız!..

İnanınız Sayın Kılıçdaroğlu''nun heyecanına tanık olmanızı isterdim. Lideri, lider yapan kesinlikle ekibi ve iyi danışmanlarıdır.

Bizim imkanımız olsaydı kesinlikle bu detayı düşünür ve mütercim tercümana kürsüde anında tercüme ettirme fırsatını sağlardık, emin olunuz.

Bizi çok iyi tanıyanlar bunu iyi bilirler. 19 yaşından bu yana üstadım, ağabeyim bizi çok iyi yetiştiren, Türkiye''nin konusunda üstadı Vakfımızın Başkanı çok kıymetli değer Akkan Suver''in terbiyesi ve detaylara önem vermesi ile yetiştik. Uluslararası İlişkilerde biz ve tek duayen vakıf MGV (Marmara Grubu Vakfı).

Akkan Bey olsaydı vallahi bu hatayı affetmezdi, ertesi gün komple değişiklik yapardı uzaklaştırırdı.

Halka arzda Lütfü Kırdar öncesi önemli açıklamalarda bulunulacak diye arz edildi keza TV''ler de ne konuşulacak acaba diye saatlerce tartıştılar şahsım da davetliydik davete icabet ettik.

Böylesine önem arz eden bir eylem konferans değil halka iktidar arzıydı detaylar "siyasi reklam" açısından değerlendirilmeliydi.

Ayrıca "Halka İktidar Arzı" yapıyorsunuz böylesine önem arz eden bir konuyu yabancı konuklara sunum yapar gibi yapamazsınız. Halkın tamamının algısında bir heyecan yaratacak düşüncesiyle hangi yabancı danışman hangi konuda hangi yöneticinin yanında ne amaçla görev alacağı belirtilmeliydi siyasette bir kural vardır derdini sade ve net halka arz edeceksin ve çareni kendin bulacaksın.

Anadolu''da bir ata sözü vardır, "Başkasının atıyla gelin taşınmaz". Kaldı ki oyu milletimden alacaksınız.

Bu kadar ayrışmanın olduğu ülkemizde bu kadar siyasallaşmaya zorlanmış milletime "İktidar Arzı" daha net, daha akıcı ve daha halka dokunacak nitelikte olmalıydı sanki yabancı konuklara konferans edasında bir toplantı görünümündeydi, o bile başarılı değildi.

Neden yazıyorum daha zaman var çok kıymetli büyüğüm kıymeti tartışılmaz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu''nu ve ona inananları son bir kez bu yazımla dikkatlerini çekmek istedik.

Çok çalışıyor, çok inanıyor ve gerçekten halk onu takip ediyor ve seviyor.

Ancak çok iyi biliyoruz ki bir el onun tam yapmak istediğini görmemezlikle pasif icraatları ile törpülüyor.

Siyaset biliminde seçimi kazananların hangi ajansla hangi "siyasi reklam" ile davranışından kıyafetine kadar halkı ön plana alarak dikkatli ve spesifik özel bir çalışmayla liderini iktidara hazırlar bugün onu göremediğimiz için bizi okuyan danışman dostlarımızı, aileyi ve Sayın Kılıçdaroğlu''nun dikkatlerini çekmek istedik.

Şimdi Rize''deki, Trabzon''daki, Ordu''daki, Antalya''daki, Adana, Hatay''daki, Tunceli, Siirt''teki, Ağrı''daki, Diyarbakır, Van''daki, İzmir''deki, Aydın, Denizli''deki, Balıkesir''deki, Çanakkale''deki, Edirne''deki, Tekirdağ''daki, Kırklareli''ndeki, Ankara, Sivas, Konya, Kayseri, Yozgat''taki vatandaşlarımız bu Lütfü Kırdar organizasyonundan ne algıladı, ne anladı, gelecek için ne gördü tüm algıları neydi "İktidar Yürüyüşünde."

"İktidar Arzında" özetle, iş, aş, ekonomik derin krizden nasıl çıkılacağını, etnisite ve göç konularında nasıl önlem alınacağını, uluslararası sınıfsal ve kutuplaşan dünyada "Yeni Neo Liberal", "Yeni Dünya Düzeni"''nde Türkiye''mizin hangi millî politikaları uygulayarak ulus anlayışımızı yıkmadan nasıl varlığını sürdürebileceğini, üretim hamlelerinin hangi lokomotif departmanlarda irdelenip iddiayla taahhüt edilip ne kadar zamanda "üretim kalkınma politikalarının" ortaya koyulması, komşularla ilişkiler, Esad ile ilişkiler, Afrika politikası, teknoloji inovasyon politikası, Türk devletleri ile Ekonomik Kalkınma İstihdam politikaları, Şanghay beşlisi ile ilişkiler, Avrupa Birliği ile ilişkiler, Transatlantik politikalarımız, "Yeni Ekonomik Sistem Politikası" bunlar halkımızın yeni dönemde özlemle yenilikler farkındalıklar beklediği konulardı.

Sadece yabancı transferlerle yeni düzen kurulmaz!..

Halkımıza yabancı danışmanlar iyi anlatılmalıydı.

Kemal Derviş''in ekonomik sistem kurma, ekonomiyi düzlüğe çıkarma politikalarının yabancı Amerikan kuruluşunun başkanı olma sıfatının nasıl provoke edildiğini merhum İsmail Cem ve partisinin nasıl absorve edildiğini halkımız iyi hatırlar.

Önce parti kadroları ile veya yeni katılan partililerle veya danışmanlarla heyecan yaratarak dile getirilmeliydi. Vatandaş demeyecek mi bizim yurt dışında çok iyi eğitimli bir kaç dil bilen yurttaşlarımız yok muydu da bizim kalkınmamızı istemeyen ecnebi ülkelerden yabancı danışman getiriyorsun.

Yine getir ama onları bu kadar şimdilik açık etmeme stratejisi uygulanmalıydı.

Kendi problemlerine kendin çare bulacaksın yine danış sonuçta bedava gelmiyor, bedava danışılmıyor, muhakkak ki faydası var ancak seçime giderken bu hamle oy mu getirir oy mu götürür açıkçası danışmanların ve organizatörler kimse onların bu önem arz eden detayları göz önünde bulundurmaları gerekirdi diye yüksek sesle düşünüyoruz.

İktidar kendi ekonomik politikalarının ikide bir Amerika''yı, İngiltere''yi AB''yi ve diğer güçleri örnek gösterirken ve oyları hâlâ %30''ların üstündeyken böylesine hamle daha sırlı olabilirdi.

İş dünyası ve yabancı yatırımcılar açısından olumlu bir hamle olsa da halkın algısı ve oy açısından zorlu bir hamledir.

Sonuç; Sayın Kılıçdaroğlu''nun hayalini örgüt yakalamış ancak arkasındaki bazı güçler seyret gör politikası izliyor bunların derhal farkına varıp iktidar ajansı ile daha heyecanlı bir algı geliştirilmeli.

Her doğru doğru değildir!..

Zamanlaması ve halka dokunuşu önemlidir, "İktidar Arz''ın da."

Bizim amacımız yermek değil İktidara giden lidere daha zaman varken sonda olsa dikkatli ve seviyeli fikrimizi arz etmek, onlar bizim sevgi ve saygımızı inanınız çok iyi bilirler. Ne tehditler gördük de asla satmadık, asla negatif propagandasını yapmadık. Bunu Kılıçdaroğlu ailesi çok iyi bilir.

Onun için bu konulardaki son yazım dedim.

Çünkü bu ilk başlangıçtı. "İktidara Arz"ın halka anlatımında, iktidar gördük o çalışmalarda bulunduk okuyan, memleketimize ve devletimize faydalı olmak adına mücadele veren bir yapının, STK''nın da başkanı olarak gazeteci kimliğimiz ile bilgilendirmekti niyetimiz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları