Hulahup ile zarif bedenler

Açık hava oyunlarından biri de çelikçomaktır. Çelikçomak, en az 2'şer kişilik iki gurupla oynanır. Bunun için biri kalın biri ince iki sopaya ihtiyaç gerekir. Düz bir yere çizgi biçiminde küçük bir çukur açılır. Çukurdan 20 adım geride bir çizgi çizilir. İlk olarak guruplardan biri oyuna başlar. Karşı guruptan bir kişi elindeki uzun sopayı önceden açılan çukurun üzerine yatay olarak koyar. Oyuna ilk başlayacak guruptan bir kişi, elindeki küçük sopayı önceden çizilen çizgiden çukur üzerindeki sopaya doğru atar. Vurur ise oyuna başlama şansını yakalar. Elindeki büyük sopa ile küçük sopayı havaya atarak, vurur. Küçük sopanın düştüğü yere kadar oyunu kaybeden gurubun oyuncuları sekerek gider. Oyun bu şekilde devam eder.

Çelikçomakta sekme cezası verilince aklıma bir başka oyun olan seksek geldi. Seksek, tek başına ya da gurup hâlinde oynanabilecek bir denge ve yetenek oyunudur. Oyun için yaklaşık bir A4 kağıdı büyüklüğünde düz bir taş ve yere çizgi çizmek için tebeşir gerekir. Bazen de tebeşir yerine kırmızı tuğla parçaları da kullanılabilir. Oyuncular seksek şeklini asfalt, kaldırım gibi sert bir yüzeye çizdikten sonra 1'den 8'e kadar sırasıyla sayıları yazar. Oyuncular sonra taşı kutucukların içine atmaya çalışırlar. Eğer taş bir çizginin üzerinde durursa veya hedeflenen kutunun dışına çıkarsa sıra diğer oyuncuya geçer. Taş kutucuğun içine girdiği zaman o kutuya kadar tek ayak üzerinde sekilerek bölümler geçilir. Sekerek ilerleyen oyuncu çizgilere basarsa sıra yine diğer oyuncuya geçer. Oyunun zor olanında ise, bir ayağıyla seken oyuncu diğer ayağıyla taşı iterek önündeki kutucuğa sokmaya çalışır.

Tek başına ya da gurupça oynanabilecek bir oyun da ip atlamaktır. Oyun için gereken tek araç uzunca ve ağır bir ipten ibarettir. Gurupla ip atlama oyunlarında iki kişi karşı karşıya geçerek ipin her bir ucundan tutar ve aynı yöne doğru, büyükçe bir çember oluşturacak şekilde ipi çevirirler. Diğer oyuncular ise, teker teker veya ikişer ikişer çemberin arasına girerek, ip ayaklarına yaklaştıkça üzerinden atlarlar. İpe takılan oyuncular "yanar" oyundan çıkarak, ipi çeviren oyuncularla yer değiştirir.

İki iple ip atlama oyununda aynı uzunlukta iki ip kullanılır veya uzunca bir ip ikiye katlanarak iki ip gibi kullanılır. İp çeviricilerin her biri iki ipin ucunu da tutar ve birbirinin aksi istikametlerde aynı anda çevirir. Örneğin sağ eli saat yönünde çeviriyorlarsa, sol eli saat yönünün tersine çevirirler. Böylece oyun alanında iki ip yaklaşık yarım tur farklı olarak döner. Bu durum zıplamalar arasındaki bekleme süresini yarıya indirir ve oyunu zorlaştırır.

İple oynanan oyunlar arasında cicoz da ilginç bir oyundur. Cicoz denen bir yüzük uzun bir sicime geçirilir ve sicimin iki ucu birbirine bağlanır. Oyuncular bir halka oluşturarak otururlar, bir elleriyle ipi tutarken öbürüyle de ipe takılı olan yüzüğü ebeye göstermeden birbirlerine geçirirler. Cicoz denen yüzük, elden ele geçerken, "Al cicozu, ver cicozu, geldi cicoz, gitti cicoz. Haniya cicoz, işte cicoz. Kimde cicoz, bende cicoz" diye bir tekerleme tuttururlar. Ortada duran ebe cismin kimin avucunda olduğunu tahmin etmeye çalışır. Şüphelendiği oyuncuya elini açtırır, cismi bulursa ebeler değişir. Bulamazsa oyun sürer durur.

Hulahup da, genellikle plastikten yapılan ve genellikle bel altı olmak üzere başta kol ve bacak olmak üzere vücudun çeşitli yerleriyle çevrilen halka şeklinde bir çemberdir. Kökeni tam olarak bilinmese bile dünyanın çeşitli bölgelerinde antik çağlardan beri oynanmıştır. Özellikle 1950'lerde başlayarak 1980'lere kadar moda olmuştur. Hulahup çevrilirken büyük güç harcandığından zayıflamaya da yardımcı olur. Bu yüzden de müzik eşliğinde yapılan hulahup, genç kızlar arasında büyük rağbet görüyordu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları