Hafta sonu bir habere denk geldim.

Haberde aynen şöyle diyordu;

İstanbul'un en işlek mekânlarından Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde, Maskesini çenesine indirmiş halde yürüyen bir kadın, kendisini durdurarak ceza yazmak isteyen polislere zorlu anlar yaşattı diye..

Tabii…

Haberin detayına girmem gerek yok.

Sizinde tahmin edeceğiniz üzere korona virüs tedbirleri kapsamında kurallara uymadığı gerekçesiyle kadın bir vatandaşa polisler tarafından idari para cezası kesilmiş.

Buna itiraz edecek halim yok.

Kamu sağlığını kim tehdit ediyorsa elbette kanunlar çerçevesinde cezalandırılmalıdır.

AMA...

İtiraz ettiğim esas mesele.

Çifte standart meselesi.

Vatandaşa gelince.

 Söz konusu cezaları uygularken.

 Son derece cömert davranıp, sosyal medyada fotoğrafları ve videoları delil sayacaksın.

Maskeyi çenesine indirdiği için kamu sağlığını tehdit ediyorsun deyip, şakır şakır ceza keseceksin.

Benzer durum,

   Ak Parti'nin kongresinde partililerin kapalı mekânda ''LEBALEB'' bir araya geldiği, pandemi kurallarına dikkat etmediği, şarkılar söylediği, davullar eşliğinde birbirlerini omuzlarına alarak oyun oynadığı dahası sosyal mesafenin hiçe sayıldığı birçok kişinin maske takmadığı görüntüler ortaya çıkınca.

Hiçbir şey yapmayacaksın!

Olacak iş mi bu ?

Bu çifte standardı , gerçekten kabul etmek mümkün mü sizce?

Dahası.

Corona salgını önlemleriyle uzun süredir iş yerleri kapalı olan esnafın olduğu bir dönemde, Ak partinin ''LEBALEB'' dolu kongreleriyle gündeme gelmesi, muhalefete bile bile lades demek değilse, ne demek Allah aşkına?