Güneş doğudan doğuyor doğu halen karanlık
Uzun zamandan beri Doğu illerinde neler oluyor diye bir araştırma yaptım. Oradaki halkın durumu nedir, ne yaparlar, ne yer ne içerler. Bir seyahatım esnasında bir çok insanla sohbet etme imkanım oldu. Özellikle merak ettiğim bir konu vardı. Devletimizin PKK terör örgütüne, FETÖ terör örgütüne karşı başlattığı başarılı operasyonlarla ilgili bir çok vatandaşımızla sohbet ettik. Çoğunluk olarak devletimizin bu başarılı operasyon kararının çok ama çok geç kalmış bir karar olduğunu savunmaktaydılar. Konuştuğum bir çok kişi PKK operasyonlarının çok isabetli olduğunu ve devletimizin bu örgütün tasfiyesi hakkında almış olduğu kararı uyguladığını ve gerekeni yaptığına inanıyor. Ama FETÖ örgütüne aynı kararlılıkla yaklaşmadığını, PKK'ya karşı verdiği mücadeleyi FETÖ örgütüne karşı vermediğini açık şekilde ifade ettiler. Halen kripto FETÖ'cülerin mevcut olduğu ve görevlerinin başında olduklarını ve önemli makam ve mevkileri işgal ettiklerini söylüyorlardı.
Van'ın Gevaş ilçesinde gezinirken yaşlı bir amca benim gazeteci olduğumu öğrenince yanıma geldi. Evlat sen gazeteci misin? Bende "evet amca buyur bir emrin mi var" deyince, "Estağfirullah beyim sadece seninle biraz sohbet etmek istiyorum" dedi. Bende "amca buyur büyük sensin seni dinliyorum" dedim. Amcamız uzun bir suskunluktan sonra "Beyim bizim buralar eskiden çok huzurluydu çok güzeldi büyükler küçüğünü küçükler büyüğünü sayardı. Artık o devir kapandı lanet olası PKK örgütü ve FETÖ örgütü gençlerimizin beynini yıkadı. PKK terör örgütüne finans desteği veren uyuşturucu baronları gençlerimizi ilk başta esrar ve eroine alıştırdı. Beyinlerini yıkadılar daha sonra bu lanete bulaşan gençleri dağda bunlardan çok var dilediğin kadar içebilirsin diyerek dağa çıkardılar. FETÖ'cüler ise hizmet dediler himmet dediler şimdiki devir darül hap devridir diyerek gençlerin beynini zehirlediler. Haramları mubah kıldılar savaştayız savaşta her şey mübah dediler. Gençlerimizi elimizden alıp, yurtlarında yatırdılar, okullarında okuttular ve her birini casus olarak yetiştirdiler. Bazılarını polis yaptılar, bazılarını öğretmen yaptılar, bazılarını asker yaptılar ve herbirini azılı birer terörist gibi yetiştirip 15 temmuz gecesinde ülkemizi parçalamak için ellerine silahları verip üzerimize saldırdılar. Bizim çoçuklarımız bize kurşun sıkmaya başladı. Bombalarla kanlarımızı döktüler bazılarımızı şehit ettiler bazılarımızı gazi ettiler. Çoğ ağırıma gidiyor çok..."
Bende, "Amca onlar bizim çoçuklarımız değildi, onlar FETÖ'nün çocuklarıydı. Biz vatanımız uğruna şehit olanlardık, gazi olanlardık. Vatanı için bayrağı için namusu için tankların altına gözünü kırpmadan yatanlardık. Şehadet şerbetini içmek için birbirimizle yarışanlardık." Uzun bir sohbetten sonra hatır isteyerek ayrıldım.
Araştırmalarım sonucunda doğu bölgelerinde halen PKK ve FETÖ terör örgütü elemanlarının gizli olarak sayısı azda olsa yine bir çok gencimizi uyuşturucu baronları vasıtasıyla tuzağa düşürdüğünü tespit ettim. Bazılarına zehiri içirip provokatörlük yaptırıyorlar. Bazılarını da kurye olarak zehirlerini taşıtıp onların üzerinden para kazanıyorlar.
Buradan özellikle İçişleri Bakanlığımıza, Emniyet Genel Müdürlüğümüze ve Jandarma Genel Komutanlığımıza sesleniyorum. Hakkari ve Van ilimizde halen uyuşturucu baronları kol gezmekte, işsiz güçsüz gençlerimizi kolay bir şekilde avlamakta ve bu gençleri uyuşturucuya alıştırdıktan sonra istediği gibi kullanmaktadırlar. Böylece bir çok ailenin ocağını söndürmektedirler.
Sivrisinekleri değil bataklığı kurutmamız lazım.
Allah'a emanet olun...