Katar''daki Dünya Kupası''nı beyaz ekran arkasından seyrederek, "Hayaller Paris, Gerçekler Eminönü" tadında, futbol vakti geçirdiğimiz şu günlerde TFF Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi ülke futbolu adına gelecek için önemli açıklamalarda bulundu.

"Kulüplerimizin çok ciddi borç yükü altında olması" bu önemli açıklamaların başında geliyor.

Evet! Kulüplerimiz ciddi bir borç yükü altında, buna etken olan ise kulüp yönetimlerinin başında bulunan insanlar ama kulüplerimizin borç yükünden kurtulabilmesi adına sezon başında TFF tarafından açıklanan "Harcama Limitleri" gerçeğinin de bu ciddiyetsiz yönetimlerin elindeki yanlış yol tarifi doğrusu var.

TFF bir harcama limiti açıklıyor ve kulüplerimize bir rakam bildiriyor ve bu rakamın yanına %40 sapma ibaresi ekliyor. Futbolun içindeki "Patron" sıfatlı insanların hangisi kendi şirketlerinde böyle bir sapma oranı ile bütçe onayına gider?

Sezon başındaki bu harcama limiti açıklaması aslında bir nevi kulüplerin borç yükünün artması açıklamasıdır. Zaten iyi yönetilmeyen kulüplerimiz ellerine hazır böyle bir imkân geçince popülist yaklaşımlarla gereksiz bir yabancı transfer furyası içine giriyorlar. Belirlenmiş bir futbol sistemleri olmayan kulüplerimiz, sadece futbolcu adına bir oynama sistemi içine itiliyor. Önemli olan şey kulüplerin bir disiplin altına alınması ve gereksiz harcamalardan kurtulmasını sağlamak ise o zaman işi başından sıkı tutmak lazım.

Kulüplerimizin artık gerçek kurtuluşunun öz kaynak düzeni olduğunu bir kere daha idrak etmemiz lazım. Bunun için Sayın Mehmet Büyükekşi''ni dediği gibi öncelikli olarak altyapılarda yer alacak teknik direktörlerin kalitesini artırmamız lazım, buradaki kalite artışı izlenecek doğru sistem politikalarıyla geleceğin futbolcularının doğrular içinde gelişmesi ve yarınlara imza atması demektir.

Millî takımlar düzeyinde alt yaş grupları açıklaması bunları desteklerken burada bulunan zamanın teknik direktörünün yanlışları zaten her daim medyada ve taraftarların sosyal medya hesaplarından dile getiriliyordu, bu gerçeklerin geç de olsa görünmüş olması bile futbolun geleceği adına sevindiricidir.

Bir sevindirici gelişme ise TFF Başkanı Sayın Büyükekşi''nin; "Bugün Almanya''da yaşayan Türk sayısı 3-4 milyonu geçmez ama 85 milyonluk Türkiye''den daha fazla Türk oyuncu çıkarıyor. Burada demek ki problem Türkler''de değil sistemde. İş verenler şikâyet eder bazen, Türkler çok tembel, çalışmıyor falan. Ben de Almanlara sorarım; ''Türk işçiler nasıl?'' Çok iyi, mükemmel derler. İşte oradaki sistem onları çalıştırıyor, bizdeki çalıştırmıyor. Onun için sistemi değiştirmemiz lazım" açıklamasıdır. Yıllardır söylediğimiz, yazdığımız bu gerçeğin futbolun en tepe noktası tarafından görülmüş olması ve dile getirmesi önemlidir.

Sayın Büyükekşi bu açıklamalarının ardında durursa kazanan Türk futbolu olur, yoksa yine her şey bildiğimiz yerden tekrar başlar.