Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehlika Figen Yazar

Mehlika Figen Yazar

Sonsuz Bilinç

Gerçek güç nedir?

Hiç suçlandığınızda kendinizi neden kötü hissettiğinizi düşündünüz mü?

Neden çoğunlukla savunmaya geçtiğinizi ya da kabullenip kendinizi cezalandırdığınızı?

Nasıl oluşuyor bu duygu enerjisi?

Asıl sebebi ne?

Olaylar, durumlar, kişiler, zamanlar ve mekanlar degişse de aynı duygu durumunu nasıl yaratıyoruz?

Belki de hiç birimiz şimdiye kadar sorgulamadı bunları. Aslında bakarsanız suçlanma ya da suçlama duyguları sadece bir enerji. Yakıtını yine bizlerde olan kodlama yani programalardan alıyor.

Peki neden?

Güçsüzlükten dolayı. Evet doğru okudunuz. Sadece güçsüz hissedersek ve kendimizi bu yüzden küçültürsek yaşanılan durumlarda başkalarını suçlamaya başlarız.

Çünkü suçlarsak haklı oluruz. Haklı olursak onaylanırız. Onaylanırsak da sevildiğimizi zannederiz. Yine geldik sevgi eksikliğine yani. 

Sevgi eksikliği zaten öfkeyi, yargıyı, kini, kızgınlığı, suçlamayı meydana getirmiyor mu? Insanları yönetme isteği, kontrol etmeye çalışmak, otoriterlik, disiplin kuralları, cezalar, hepsi sadece güçlü olma isteğinden kaynaklı değil mi? Halbuki en büyük güçsüzlük korkudur. Eğer ben karşımdakinden korkarsam savunmaya geçer ve saldırırım. Tüm bu eylemler tanıdık geliyor mu? Tarih boyunca güç gösterileri adı altında sayısız savaşlar olup,  sayısız insanlar ölmedi mi? Ne için? Gücü ispat etmek için. Sonra da zafer kazandım hipnozları adı altında yapılan eylemlerin toplum ve insanlık namına kabul görülmesi gerektiği hipnozları devreye girmedi mi?

Düşünsenize tam tersi olduğunu. Herhangi olumsuz gibi görünen bir durumda içimizden sevgi aktığını düşünün, kendimizi daha geniş ve hafif hissetmez miyiz? Geniş hissi beraberinde daralmış ve sıkışmış hissettirmeyeceği için de içimizde herhangi bir etki tepki de oluşmayacak doğal olarak. O zaman da güçsüz hissetmeyeceğiz. Tam tersi güçlü hissedeceğimiz için başkalarını hedef almaya ihtiyaç da duymayacağız. Bu da beraberinde suçlama eylemini oluşturmayacak. Yani olaylara daha nötr ve hoşgörülü yaklaşabileceğiz. O zaman güçlü olma kavramının yere kişiyi iteklemek değil de tam tersi yere düşmüş birinin elinden tutup ayağa kaldırmak olduğunu fark edeceğiz.

Bazen olumsuz duygular bizleri bir hipnoz ya da trans gibi ele geçirebiliyor. Belki o zaman bu yazdıklarım kolay olmayacaktır. Ancak her daim farkındalık içinde olursak,  o zaman hemen bu durumu fark edip seçimlerimizi değiştirebilme gücüne sahip olacağız.

Çünkü ancak içimizdeki sevgiyi yoğun hissedersek daha yapıcı oluruz. Gerçek güç sadece içimizdeki sevgiyle ortaya çıkarmaktan geçiyor. Öbür türlü sevgiyi hissedemeyen insan, kendini güçsüz hissedeceği için çevresine tam tersini ispatlamaya çalışacak. Sonra geriye bitik bir enerji, tükenmişlik, stresten kaynaklı bedensel hastalıklar kalacak.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları