Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;

Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.

İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;

Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

Türk şiirine damga vurmuş Necip Fazıl Kısakürek "Kaldırımlar" şiirinde böyle seslenir.

Futbolun gökyüzünü kül rengi dumanlar kaplamış durumda ve futbolun dibe vuruşundaki sessizlik, bizleri çıldırtırken, ortalığı doldurmak adına içi boş, sözcükler havalarda uçuşuyor.

Oynanan maçların ardından futbolu konuşamamanın yoksulluğunda, reyting canavarının gururunu okşayıcı ama vicdanlarda derin yaralar açacak kelimelerin gölgesinde kalan futbol gerçeğinden adım adım uzaklaşıyoruz.

Futbol adına öyle bir geçen hafta yaşadık ki! Bu yaşananların şaşkınlığı ve acizliği karşısında futbolun seyir defterine yazılanlar "acı bir not" olarak yıllarca hatırlanmak üzere yerini aldı.

Futbolun seyir defterine düşülecek notların başlığı bu hafta için, geçen haftadan çoktan belirlendi; "Teknik Direktör"

Beşiktaş, Malatya'ya

Fenerbahçe, Sivasspor'a

Trabzon, Denizlispor'a yenilip

Galatasaray Ankaragücü ile Başakşehir de Konyaspor'a kendi sahalarında berabere kalınca;

Ne oluyoruz?

Neden bu sonuçlar?

Futbol neden bu kadar kötü? Gibi bizi gerçeklere götürecek sorulara cevap aramak yerine yine işin kolayına kaçarak olayın yönünü elbirliğiyle değiştirdik.

Sonuçların tabelada yazmasının ardından, karanlık zihinlerin cümleleri düşüverdi ortalık yere.

Malatya galibiyetinin adı "Sergen Yalçın'ın, Abdullah Avcı'ya zaferi" olarak lanse edilip, yoksa Sergen Yalçın yavaş yavaş Beşiktaş'a doğru mu geliyor sözleri yüksek sesle söylenmeye başlandı.

Bu yüksek seslenişi Fenerbahçe'nin Sivasspor'a yenilgisi sonrasında arkasından çalınacak tenekeler şimdiden hazırlanan Ersun Yanal ismi de eklenince haftasonu oynanacak derbinin havası "Teknik" yönde değişti.

Sadece "Reyting" uğruna olayların akışını değiştirmeye, gereksiz işlerin peşinde koşmaya o kadar çok meraklıyız ki ve bu merakımız bizi o kadar ustalaştırmış ki yine hedefi onikiden vurmuş olduk.

Hazır olun şimdiden bu haftasonu yine futbol konuşmayacağız, çünkü futbolumuz o kadar kötü bir haldeki, bu durum "futbolun dilini" değiştirdi.

Yıkıcı eylemlerin baş aktörü olan bu dil, anlaşılan o ki daha çok sahnedeki yerini almaya devam edecek.

Bu süreçte söylenecek tek şey; Allah futbolseverlere sabır versin olacaktır.