Türkiye'de özlediğimiz demokrasi anlayışı 

9 Nisan'da yapılması planlanan FB YDK seçimleri öncesinde muhtemel adayların çalışmaları kendi yöntemleri ile hız kazandı.

Fenerbahçe Kulübün de yılların birikimine dayalı hatırı sayılır yerimiz mevcuttur. Gençlik yıllarımız da yüzme iki yıl, boks, futbol amatörce dersleri aksatmadan sportif aktivitelerimiz çok renkliydi. Kulüpte sportif faaliyetlerimiz dışında genç yaşlarımız da FB Kulübünün İdari Heyetinde önemli görevler de bulunma şerefine eriştik. Saygın bir yerimiz var çok şükür.                   

Türkiye'de ilk uyuşturucu ile mücadele  kapsamında FB Kulübümüzün destekleri ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü, Marmara Tıp Fakültesi Dekanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Fenerbahçe Kulübü ortak çalıştayın da İstanbul'da belirlenen ilçelerde belirlenen okullar da uyuşturucu ile mücadele ve doğal çevreyi koruma kapsamın da nitelikli aktiviteleri kulüp adına gerçekleştirdik. FB TV her okul da bulundu canlı yayın verdi ayrıca haber programlarında şahsımıza da yer verdiler, sağolsunlar. Bu çalışmalarda bize desteklerini esirgemeyen Fenerbahçe Kulübüne Çevre Bilimcisi eski çevre komisyonu başkanı milletvekili ve Türkiye'nin tanınmış sevilen aktörlerinden yakın dostum Sayın Ediz Hun beyefendiye yüksek saygı ve hürmetlerimizi arz ederiz.

Bu birikimimizle Fenerbahçe Kulübümüzün 25 yıllık kongre üyesi olmamız ve  gazeteci yazar kimliğimiz münasebetiyle Kulübümüzün YDK seçimleri ile ilgili bir iki kelime ile düşüncelerimi siz okuyucularımızla paylaşmak isterim.

Kulübümüzün kıymetli başkanı sevgili dostum Sayın Ali Koç'un seçimlerle ilgili tavrını ülkemizin bu zor süreçte özlediği birlik mücadelesini ve tüm adaylara gösterdiği eşit desteğini demokrasi adına öncelikle bir vatandaş ve 25 yıllık kulüp üyeliğini aşk ile sürdüren bir üyesi olarak ayakta saygıyla alkışlıyorum. 24 Mart Perşembe günü Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Başkan adaylarının birlikte tanıtımı ve projelerini ifade etmeleri için FB Tv'deki program öncesinde şahsım da davetliydi adaylar yakın dostlarımızla selamlaştık, yaklaşık 1,5 saat süren programı FB Tv'de stütyo da izledim.

Kıymetli mevcut başkanımız sayın Vefa Küçük şahsına münhasır nezaketi ve tavrıyla öncelikle diğer adayları dinledi ve kendilerine verilen süreyi aşmadan onların öneri ve Fenerbahçe için bir daha ki dönem yapılmasını öngördükleri proje ve tüzük değişikliği taleplerini nezaketli üslupları ile dinlediler. Vefa Başkan adaylara muhabbetle cevap verirken tüm önerileri not etti ve diğer adaylarla birlikte projelendireceğine söz verdi ve ekledi: "Ben bu kulübe işadamı kimliğimle, hukukçu kimliğimle ve yönetici kimliğimle ömrümü bahşettim helal olsun. Ancak oturuma davet edilmesine karşın katılmayan ve bizden sonra Faruk Ilgaz Tesislerimiz de adaylığını açıklayacak olan Sayın Uğur Dündar'a bir sözüm var. Aziz Beye karşı adaylığım sırasında aday olmam için ısrarla ofisime gelip giden hatta birlikte Fenerbahçe'yi ayağa kaldıracağını inandığımız onun da önerdiği yönetici adaylarımızı birlikte tespit ettik ve ben onun üzerine çalışmalarıma başladım, adaylığımı açıkladım, sonra kendisi ortalıktan kayboldu ve Aziz Başkanın listesinde yer aldı. Kendisi Fenerbahçe'nin adayı değil, Fenerbahçe'yi birleştiren değil bölen bir adaydır ve ekledi: "Sayın Uğur Dündar seni düelloya davet ediyo rum,hesaplaşacağız."

Adaylardan yakın dostumuz ve bir çok projede birlikte çalıştığım kıymetli değerimiz Sayın Sait Yılmaz kulübün geleceği ile ilgili önemli projelerini aktardıktan sonra üyelerin Yüksek Divan ve Kulüp Yönetimi ile birlikte sosyalleşmesi için tüzük değişikliği ve projelerinden bahsetti. Programda oldukca iyi performans gösterdi ve Uğur Dündar ile ilgili memnuniyetsizligini dile getirdi, "İsterdim ki Sayın Uğur Dündar aramızda olsaydı dostluk çerçevesinde bazı sorularımız vardı, sorsaydık, gelmemesi seçime 15 gün kala hem bize saygısızlık hem de ben ceketimi koysam kazanırım tavrın da bunun için bazı sorular sormamız lazımdı kendisine. Yüksek Divan Kuruluna kaç defa katıldınız, niye aday olduğunu sormuyorum birleştirci adayım diyor, kutuplu bir yerden geliyorsun neyi birleştireceksiniz. Fenerbahçe ile ilgili 3 Temmuzdan sonra kaç defa yazı yazdınız bu soruların cevabını merak ediyoruz. Fenerbahçe Kulübüne aday olmak için Fenerbahçe'nin bağrından çıkmak lazım, ofislerde Fenerbahçe'ye aday olunmaz" dedi.

Diğer adaylardan Sayın Prof. Dr. Nail Kır proje ve önerilerinden bahsetti. Kulübün bu demokratik tavrına memnuniyetini ifade ettiler. Uğur Dündar'ın programa katılmamasını kulübümüzde görülmemiş bir tavır olarak niteledi "keşke burada bizimle olsaydı" dedi.

*

Öncelikle tüm adaylardan ve taraftardan özür dileyerek ifade etmek isterim ki sürç-ü lisan etmiş olabiliriz affola. Tekzip hakkınız saklıdır.

Uğur bey oturuma katılmadığı için onun yorumunu açıkcası yazmak istemedim.         Bizim samimiyetimizi bilmesi gerekenler iyi bilirler oy gizlidir ve niyet dosta söylendiği gibidir o bizim dostluğumuzu zedelemez. Kulüp teamüllerine göre Divan Başkanları genelde Kulüp Yönetimi ile uyum içersinde çalışacak adaylardan delegenin bu yöndeki tutumu ile seçilir, seçilmiştir.

Ve Divan Kurulu Yönetimi sportif faaliyetleri yönetmen daha ziyade üyelerin yönetimle ilgili sosyalleşmesi ve yönetimle ilgili şikayet ve önerilerini projelendirerek kulüp yönetimine aktarır. Eğer aday birleştirici değil gelecek seçimlerin muhalefet adayı ise kazanması halinde sizde taktir edersiniz ki onun başkan olmasını sağlayan  güçler adına hareket edecektir teammüller genellikle bu yöndedir. Oysa ki Dernekler Kanununa göre Yüksek Divan Kuruları temsili kurumlardır etki gücü muhalefet için değil kulübe yapıcı katkı içindir.

Sayın Uğur Dündar'ın hala vakti var gelsin kulübe Sayın Başkan Ali Koç'a bir merhaba desin ve projelerini FB TV de proje oturumunda yapmak istediklerini ifade etsin bu delegeyi memnun eder.

Fenerbahçe camiasında adaysanız eğer eski başkanlar ve guruplardan destek almak gayet doğaldır ancak adayın kendi üslup ve yöntemi, adaylığını açıklayış tavrı ve gerçekten Yüksek Divan için gerçekçi öneri ve muhalefetini saygınlığını ve delegenin oy verme şahsiyetini koruyarak ifade etmelidir. O zaman sizi düelloya değil divan başkanlığı yarışına davet ederler.

Düello Fenerbahçe tarihinde ilk defa dile getirilen ve Fenerbahçe tarihinde yazılmamış bir kelimedir. Biz düellomuzu Papazın çayırında İngilizleri yendiğimiz de yaptık bitti. Kurtuluş Savaşında Kuva-yı Milliyeci Fenerbahçelilerin dere ağzından Kurtuluş'a teknelerle silah ulaştırdığın da yaptık ve biz düelloyu 3 Temmuz da ülkemizin bölünmesi projesinde spor kulübümüzü ele geçirmeye kalkan sızıntı işgalcilere yani emperyalin masalarına karşı yaptık. Bizim düellomuzda daima kazanan millet olmuştur, Fenerbahçe olmuştur.

Bu düello noktasından acil dönmek ülkemizin ve Fenerbahçemizin âli menfaatine biz delegelerin şahsi oy verme edebine uygun düşecektir, biz örnek dünya kulübüyüz bu yönde söylevler, bu yönde muhalefet üslubu şanlı tarihimize yakışacaktır. Bizi tek memnun eden tüm adayların kulübümüzün milli değerlerine ve edebine bağlı adaylar olmasıdır, onlara çağrımız bu tavır ve üslubun devam ettirilmesi ve aldıkları manevi desteklerin korunması zedelenmemesi yönünde ayrıştırıcı değil birleştirici söylevler ile yarışı devam ettirmeleridir.