Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Fazlı Necip ve basın kartları

Selanikli Fazlı Necip, resmi kayıtlara göre 21 Nisan 1864, yazarın kendi verdiği bilgiye göre ise 22 Nisan 1868'de Selanik'te doğdu. Annesini küçük yaşta kaybeden Fazlı Necip'in babası Düyunu Umumiye İdaresi Sandık Emini (Veznedarı) Abdurrahman Nafiz Bey'di. Rüştiyedeki (Orta öğrenim) eğitimini tamamladıktan sonra özel hocalardan ders aldı, Fransızca öğrendi. Sonra avukatlık sınavı verdi. Aynı şehirde bir süre avukatlık yaptı. 1882'den itibaren İstanbul gazetelerine "Selanik Mektupları" göndermek sureti ile yazarlığa başladı. Yazdıkları, devrin tanınmış isimlerinin dikkatini çekiyordu. Recaizade Mahmut Ekrem ile mektuplaşmaları ve dostluğu böylece başladı. Aynı dönemde Selanik'te çıkan "Gonca-i Edeb" dergisinde de yazıyordu. 1909'a kadar Selanik'te kalan Fazlı Necip, gazeteciliğin yanı sıra öğretmenlik de yaptı. 1895-1909 arasında babasının çıkardığı sonradan Yeni Asır adını alacak Asır gazetesinin başyazarlığını yaptı. Rumeli'de büyük bir prestij kazanan bu gazetenin 1909 tarihine kadar başında bulunarak binlerce başmakale yazdı.

1909'da İttihat Terakki'nin önde gelen ismi Talât Bey o sırada Dahiliye Nazırı'ydı (İçişleri Bakanı). Talât Bey'in yardımıyla İstanbul'a gelerek Matbuat Umum Müdürlüğü (Basın Yayın Genel Müdürü) görevine getirildi.

Avrupa'ya gidip matbuat idarelerini inceledi. Döndüğünde basın kartı uygulamasını başlattı. Türkiye'de  ilk basın kartı uygulamasını başlatan odur. İktidar değişince Ağustos 1912'de görevden alındı. 9 Ekim'de tutuklandı, 2 Aralık'a kadar Bekirağa Bölüğünde kaldı. 1912 yılında görevinden emekli edilince Tütün Rejisi'nde (Tekel İdaresi) çalıştı. İttihad ve Terakki Partisi'nin çalışmalarına da katılmış olan Fazlı Necip, Cumhuriyetten sonra Türk Hayatı (1925) adlı bir dergi çıkardı. Gazeteciliği ve romanları dışında tarih, coğrafya alanında yayımlanmış kitapları telif ve çeviri olarak kırk civarında eser kazandırdı. 1925'te yirmi altı sayı çıkan "Türk Hayatı" mecmuasının başyazarlığını yaptı. 19 Haziran 1932'de vefat ederek Maçka kabristanına defnedildi.

Fazlı Necip'in ilk yazıları Gonca-i Edep, Envâr-ı Zekâ, Mir'at-ı Âlem, Tercüman-ı Hakikat, Gayret gibi gazete ve mecmualarda çıkmıştı. Ancak onu edebiyat dünyasına kazandıran, Beşir Fuad'ın Victor Hugo eseri hakkında Tercüman'ı Hakikat'e yazdığı yazıdır. Bu yazıdan sonra Beşir Fuad'la önce gazetede daha sonra özel olarak mektuplaştı. 31 Ağustos 1895'te ilk sayısını çıkardığı Asır'da tefrika ettiği ilk romanı Bir Gençliğin Güzârı'dır. Burada telif romanlarının yanı sıra tercüme roman ve seyahatname de tefrika etti. Romanlarında aşk, kadın, savaş, tarih, Doğu-Batı çatışması, köy hayatı gibi çeşitli konuları işledi. Devrin siyasi atmosferini yakından takip ederek bunu romanlarına yansıttı. Bütün romanlarını iyi-kötü çatışması üzerine kurdu, roman dışında tarihi fıkralar, hatıralar ve yazı dizileri de yayımladı.

Eserleri arasında; Beşir Fuat'la yazışmalarını konu aldığı Mektûbat (1888). Tebessüm (1889), Cani mi Masum mu (1889), Dilâver (1902), Menfâ (1909), Dehşetler İçinde (3 cilt, 1909), Küçük Hanım (2 cilt, 1910), Türk Kızı (1925), Saraylarda Mecnunlar (1928), Külhani Edipler (1930) romanları bulunmaktadır.

Araştırma - incelemeleri arasında ise; Mufassal Coğrafyayı Umumi, Tarih-i Tabiî, Usulü Sarf-ı Osmanî, Sanayi-i Cesime (1887), Aile Bütçesi: Medeni Hayat Bilgileri (1934), Aile Sofrası, Aile Eğlenceleri bulunur. Dil konusunda da Nev-Usul Sarf-i Osmani (1895) dikkat çeker. Selanik Vilayeti Salnamesi (1892), çevirilerde ise; Mebahis-i Muhtasara-i Fenniye (1887), Nişanlı Bir Kızın Jurnali (1887), Familya Çocukları I-III (E. Sue'dan, 1887), Erbab-ı Mütalaa ve Tahrire Vesaya-yı Sıhhıye (1887), Valideyi Arayınız (Mme A. Ségalas'dan, 1888), Coğrafyayı Tabiî ve Politikî (1889), Mufassal Cofrafyayı Umumî (1891), Gönül Faciaları (1891), Hayalperver Bir Kadın (1892), Arsen Lüpen (6 kitap, 1910) yer alır.

Ancak Fazlı Necib'in Türk Edebiyatı'na en büyük eserlerinden biri şüphesiz Meşrutiyet dönemi İstanbul'u ve Selanik'i çok güzel anlattığı edebiyatımıza "ilk siyasi roman" olan "Menfi - Sürgün" romanıdır.

II. Meşrutiyet sonrası kaleme alınan Menfi, bir aile dramıyla dönemin siyasi olaylarının iç içe işlendiği, istibdat atmosferini ve Meşrutiyet'e giden süreci konu alan ilk siyasi romanlardandır. Fazlı Necip, Menfi'de bir yandan dönem romanlarının popüler karakteri olan alafranga ve şık bir gencin nasıl siyasi bir suçluya dönüştürülüp sürgüne gönderildiğini anlatmakta, öte yandan da okuru dönemin İstanbul ve Selanik sokaklarında dolaştırarak bu şehirlerdeki kültürel ve gündelik yaşama dair bilgi vermektedir. Biz de Fazlı Necip'i yad ediyoruz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları