Evde kaldığınız günlerde tatlı krizine girmeyin

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) nedeniyle mümkün olduğunca dışarı çıkmıyor, hatta evden çalışıyoruz. Koronavirüsün oluşturduğu kaygı, sürekli evde kalmanın yol açtığı can sıkıntısı gibi etkenler nedeniyle son günlerde dert yandığımız ve çözüm bulmakta oldukça güçlük çektiğimiz bir sorun var; "tatlı krizleri". Ancak tatlı krizleri kilo almanın yanı sıra zamanla insülin direnci, kalp hastalıkları ve kiloya bağlı uyku apnesi gibi ciddi sorunları da tetikleyebiliyor. Bu nedenle evde tatlı krizlerine son verecek önerileri Acıbadem Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hazal Çatırtan ile konuştuk. İşte önerileri:

Öğünleriniz için saatler belirleyin: Evdeyken yeme düzenini oturtmak daha kolaydır. Bu nedenle öğünleriniz için saatler belirleyin ve kendinizi uzun süreli açlıklardan koruyun. Çünkü uzun süreli açlıklar kan şekerinde dalgalanmalara ve dengesizliklere yol açıyor. Bu durum da hem basit karbonhidrat ihtiyacını artırıyor, hem de insülin direncine zemin hazırlıyor, yani tatlı krizlerine neden oluyor. Bir şeyler yiyeceğiniz vakti bilmek psikolojik olarak sizi rahatlatacak ve atıştırmadan uzak tutacak.

Ana öğünleri geçiştirmeyin: İhtiyacınız olduğu sürece, tam ve dengeli öğünler yapın, yani yemek yiyin. Öğünleriniz karbonhidrat, protein ve yağ içermeli, gün içinde 2-3 ana öğün ve 1-2 ara öğün şeklinde beslenmelisiniz. Eğer geç kahvaltı ettiyseniz ve ihtiyaç hissetmiyorsanız, öğlen yemeğini atlayabilir, ara öğün yapıp, sonrasında da akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz. Meyve, süt, kuruyemiş gibi besinler sizi yemeğe oranla daha kısa süre tok tutar. Bu nedenle ihtiyacınız varsa yemek yiyin, böylece tatlı krizi ve yeme ataklarından korunabilirsiniz.

Karbonhidrat kaynaklarından vazgeçmeyin: Evde ve hareketsiz kalınca genelde ilk kesilen şey karbonhidratlar oluyor, kilo aldırdığına inanıldığı için. Ancak diyetinizden tam tahıllı ekmek/makarna, meyve, kurubaklagil gibi yararlı karbonhidrat kaynaklarını çıkarmayın. Örneğin her öğüne 1 dilim kadar tahıllı ekmek eklemek tatlı krizlerine karşı koruyucu olabiliyor. Tüketilmesi gereken yararlı karbonhidratların alınmaması vücutta bir açığa ve kan şekerinde dengesizliğe sebep oluyor. Bu durum da kişiyi şeker, çikolata ve pirinç gibi basit karbonhidratlara yöneltiyor.

Su tüketme alışkanlığına devam: Tatlı krizlerine karşı günde en az 2 litre su tüketme alışkanlığınıza devam etmeniz de çok önemli, çünkü 'susuzluk' sıkça açlıkla karıştırılıyor. Bu nedenle tatlı krizi veya açlık hissettiğinizde öncelikle su için.

Kendinizi oyalayın: Boş kaldıkça yeme isteğimiz daha da artacaktır. Özellikle duygusal yeme özelliğine sahip biriyseniz, sıkıldığınız veya strese girdiğiniz anda canınız tatlı gibi besinler isteyecektir. Dolayısıyla çeşitli el işleri yaparak, kitap okuyarak veya film izleyerek kendinizi oyalamayı ihmal etmeyin.

Meyve tüketiminde porsiyona dikkat: Meyve, tatlı krizlerine karşı kurtarıcı olsa da, günde 3 porsiyonu geçmek karın bölgesinde yağlanmayı arttırıyor ve insülin direncine zemin hazırlıyor, özellikle de hareketimizin azaldığı bu dönemde.

Yoğurda tarçın ya da keçiboynuzu tozu ekleyin: Sütlü kahve, tatlı krizi anında en iyi kurtarıcılardan. Ayrıca gün içinde tükettiğiniz yoğurt, süt veya yulafa 1 çay kaşığı tarçın veya keçiboynuzu tozu eklemek de tatlı krizlerine karşı koruyucu olacaktır.

Yeterli ve kaliteli uyku şart: Yetersiz uykunun leptin (tokluk hormonu) seviyesini düşürmesi, ghrelin (açlık hormonu) seviyesi ve endokannabinoid adı verilen bir kan yağı çeşidini arttırması nedeniyle açlık ve tatlı krizlerini tetiklediği çalışmalarda gösterildi. Her gün düzenli olarak 7-9 saat arasında kaliteli bir uyku, tokluk hissinin baskın olmasını sağlayacağı için tatlı krizlerinizin tetiklenmesini de önleyebiliyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları