Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
A.Öner PEHLİVANOĞLU

A.Öner PEHLİVANOĞLU

BAKIŞ

Erdemlerin en yücesi adalet

Değerli okuyucular merhaba,

Bu gün sizlere toplum vicdanında derin yaralar açan, 28 Şubat davası sonucu müebbet hapse mahkum olan TSK mensuplarının karşı karşıya kaldığı haksızlığı anlatmaya çalışacağım.

Konuyu "Güneşi Nemrut'ta Karşılamak" adlı kitabımdan alıntı yaparak anlatacağım.

Ptolemaios soyundan gelen Kommagene Kralı Mithridates (MÖ.100-MÖ.70), oğlu veliaht Epiphanes ve iki kişiyi eğitim almak üzere Efes'e göndermiştir. Milet Okulu'nun düşünce merkezi Efes'te düşünür (Dascalos), Sokratik yöntemle gençlerle, erdem-adalet kavramlarını tartışmaktadır. 

Dascalos, gençlere, "Erdem nedir?" diye sorar ve gençlerin cevap vermelerini bekler.

Kralın oğlu, Epiphanes: "Erdem, insanın sahip olduğu niteliklerdir," der.

Efesli Dascalos; "Doğru, erdem bir insanın sahip olduğu niteliklerin toplamıdır. Bu niteliklerin başında dürüst, adil olmak gelir. Adil olan, adaleti savunan tüm erdemleri kendisinde toplamış demektir. Adalet anlayışını kendisine yaşam ilkesi kabul etmiş ve yaşamında bunu koruyan ve gerçekleştiren insan en mükemmel insandır. Erdem veya fazilet, ahlakî olarak doğru olan şeyi yapıp yanlış olanı yapmamaktır. Ayrıca erdemli olmak bilgi sahibi olmak demektir, erdem kişinin ulaşabileceği en yüksek değerdir.

Dascalos, sorularına devam eder; "Adalet nasıl oluşur?'"

Epiphanes ve arkadaşları birbirlerine bakarlar, genel bir sessizlik olur, Efes'li Dascalos açıklamaya devam eder: "Toplum yaşamı, kişilerin birbirlerine güvenmelerini gerekli kılar. Karşılıklı güven duygusu, öncelikle kişilerin birbirlerine karşı adil davrandıkları inancına dayanır. Sonuçta devlet çatısı altında bireylerin, sağlıklı yaşamı için, 'adalet' denilen erdeme sahip olmaları gerekir. Adalet kavramı bu yaklaşım ile şekil bulur. Adalet milletin ekmeğidir, millet adalete daima açtır. Adalet bir toplumu birleştiren temel harçtır. Adalet, hakkın ve haklının korunmasıdır, Bir devlette kral hakkın ve haklının koruyucusudur. Kral da erdemli ve adil olmalıdır, çünkü kral örnek alınacaktır."

 Kommagene Kralı Mithridates'in oğlu  Epiphanes ile birlikte eğitime gönderdiği genç, Diego, Dascalos'a "Hak ve haklı nasıl korunur?" diye sorar.

Dascalos; "Hak ve haklı", diğer ifade ile "adalet" bağımsız ve tarafsız hukuk sistemi ile korunur. Kommagene Krallığı'nın başkenti Samosata (Samsat'ta) da yargıçlar kralın etkisinde ve güdümünde ise  hukuk sistemi bağımsız ve tarafsız olamaz ve bağımsız ve tarafsız olmayan hukuk sistemi hak ve adaleti koruyamaz. Kral hukuk sisteminde yer alan yargılayıcıların, bağımsız ve tarafsız olmasını sağlamalıdır." cevabını verir.

"Hak ve adalet toplumda güçlünün işine gelecek şekilde yapılanmış ise bir anlamda, adalet iktidarı elinde tutanlar tarafından belirleniyor ve güçlüler tarafından konulmuş yasalar geçerli ise burada hak ve haklının korunması mümkün değildir."

Değerli okuyucular, insanlar yaratılışları gereği bir arada toplu olarak yaşamak zorundadır. Birlikte yaşamak belli toplumsal kurallara ve bu kurallarla oluşan bir düzeni gerekli kılar. İşte toplumsal düzen kuralları denilen din, ahlâk, örf ve âdet, görgü ve hukuk kuralları, toplum içinde yaşayan insanların uymakla yükümlü oldukları ve uymadıkları takdirde de çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalacakları kurallardır. Toplumsal kurallar içinde,  "hakkın ve haklının korunması" ilk çağlardan itibaren savunulan temel hukuk kuralıdır. Hukuk sistemi din merkezinden çıkıp insan odaklı bir yapı kazanmasından sonra hızlı bir gelişim göstermiş ve hukuk sistemi insan haklarının savunulmasına odaklanmıştır.

"Hakkın ve haklının korunması için hukuk kurallarına duyulan ihtiyaç, Doğu Roma İmparatoru Justinianus'u (MS 534-565) yüzyıllar boyu, Batı ülkelerinde esas alınan Roma hukukunu, "Corpus iuris civilis" (Medeni Hukuk ) derlemesine neden olmuştur. Justinianus, Hakkın ve haklının korunması yolunda hukukun farklı alanlarında yenilikler getiren bir çok yasa yayımlayarak, bir yasa koyucu olarak da tarihe geçmiştir. Justinianus; Humanitas ve Maiestas Populi Romani kavramlarını esas alarak Romalı'ların  haklarının savunucusu olmuştur."

Değerli okyucular, buraya kadar, hak ve haklının savunulması konusunda hukuk sisteminde meydana gelen gelişmeleri özet olarak açıklamaya çalıştım. Ne yazık ki, Hukuk sisteminde günümüze uzanan gelişmelere rağmen 28 Şubat davasında karşı karşıya kaldığımız uygulama kamu vicdanını tatmin etmemiş, rencide etmiş görünüyor.

Hak ve haklı böyle (mi ?) korunuyor?

Türk ordusunda ortalama 45-50 yıl şerefle hizmet etmiş, hizmetleri ile ulusal güvenliğe katkısı olmuş, Kars'tan-Edirne'ye Türk yurdunu ve karada, denizde ve havada ulusal çıkarlarımızı korumuş;

 

(E) Orgeneral Ahmet Çörekçi  89 yaşında, hapiste

(E) Orgeneral İlhan Kılınç 85 yaşında, hapiste

(E) Korgeneral Vural Avar 83 yaşında, hapiste

(E) Orgeneral Çevik Bir 82 yaşında, hapiste

(E) Orgeneral Çetin Doğan 81 yaşında, hapiste

(E) Org Fevzi Türkeri 80 yaşında, hapiste

(E) Korgeneral Yıldırım Türker 80 yaşında, hapiste

(E) Korgeneral Hakkı Kılınç 81 yaşında, hapiste

(E) Korgeneral Çetin Saner 81 yaşında , hapiste

(E) Koramiral Aydan Erol 81 yaşında, hapiste (E)Tümgeneral Erol Özkasnak 75 yaşında hapiste

(E) Tümgeneral C Temel Özkaynak 75 yaşında hapiste

(E) Tümgeneral Kenan Deniz 73 yaşında, hapiste

(E) Tuğgeneral İdris Koralp 73 yaşında, hapiste

***

Atatürk ilkelerinin savunucusu Aydınlık fikirli 14 şerefli asker, haklarında onaylanan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çekmek üzere hapiste.

Mahkum olan askerler, T.C.Anayasası'nın 118. Maddesine dayanarak 28 Şubat 1997'de icra edilen MGK toplantısı ve bu toplantıda alınan tavsiye kararı ve bu tavsiye kararının icrası konusunda yayınlanan hükümet direktifinin uygulanması ile ilişkilendirilerek yargılandılar.

Diğer yanda, MGK tavsiye kararını onaylayıp, hükümet direktifi olarak yayınlayan ve uygulanması için tedbir alan siyasi kadrolar yargılama dışında tutuldu.

Bu davanın savcıları ve yargılamayı yapan hâkimlerin tamamına yakınının yasa dışı irticai örgütle bağları olduğu için, mahkûm edildiği, çoğunun hapiste ve meslekten atıldığı basında iddia ediliyor.

İrticai örgütle ilintili, konumları ve devlete bağlılıkları tartışmalı olan savcı ve yargıçların maddî delilden yoksun, gerçek dışı iddialar ile yargıladıkları ve mahkum ettikleri 75-80 yaşındaki "Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak" üzere yemin etmiş, Atatürk ilkelerinin savunucusu, komutanlar ölene dek hapiste.

 

Kamu vicdanı rahatsız, davayı şöyle yorumluyor;

"Gerçek dışı deliller ile müebbet hapse mahkum edilen komutanların şahsında Türk ulusunun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri hedef alınmıştır. Güçlünün hukuku esas alınarak hukuk cinayeti işleniyor. İki bin yıl önceden beri tartışılan hukuk anlayışı, evrensel ve ulusal hukuk ilkeleri yok sayılıyor.

Türk hukuk sisteminin gelecek nesillere temiz bir miras bırakabilmek için adli hatadan dönmesi, kumpasa dayalı davanın yok sayılması, tertibin kuklası olan Savcı ve Yargıçların oyunu bozulması ve Türk yargısının vereceği adil karar sonucu, davadan beraat ile komutanların serbest bırakılarak, yarım asrı aşan hizmetleri karşılığı edindikleri şeref ve özlük haklarının iade edilmesi temennisi ile,"

Saygılarımla.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları