Düşüncelerinizin ne kadar farkındasınız? Kendinizi ne kadar düşünürken yakalıyorsunuz? Geçmiş pişmanlıklar, olmayan olasılık senaryoları, gelecek kaygıları, ya da kızgın olduğunuz bir kişiye karşı haklı haksız muhakemesi.

Tüm bunların ötesinde bu düşünceleriniz olmasaydı nasıl bir hayatınız olurdu?

"Tabii insansak elbette düşüneceğiz, bizler düşünen varlıklarız" diye bilirsiniz. Aslında anlatmak istediğim yaratıcı düşüncelerden ziyade bizleri AN'da kalmamıza engel olan geveze zihnimiz.

Bu geveze zihnin aslında biz olmadığımızı söylesem ne kadar inanırdınız? Evet o konuşan siz değilsiniz. Kendimizi fark etmememiz için tasarlanmış bir egosal oyun. Hani halk arasında da söylenir ya, içindeki vesvese ya da nefis. Şeytan diyenler de var. Her ne ise işte bize bir şekilde etki edebilecek kadar hayatımızda var.

Peki bu durumu nasıl kontrol edebiliriz? Tabiki fark ederek. Öncelikle bu konuşan zihnin kendimiz olmadığını fark etmekten başlayabiliriz. Sonrasında da o konuşan zihnin varlığını kabul edip bir nehir gibi zihninizden akmasına izin verebilirsiniz.

Yargı, öfke, kızgınlık, hiddet gibi sizleri siz olmaktan çeldiren bu yoğun duyguları yönetebilmeyi öğrendiğiniz an işte hayatınızın da yaratıcısı ve yöneticisi olmayı başarabilirsiniz.

Çünkü düşünceleriniz değiştiği zaman davranışlarınız da değişmeye başlar, davranışlarınız değiştiği zaman enerjiniz değişmeye başlar, enerjiniz değişmeye başladığı zaman da hayatınız değişmeye başlar. İşte bu kadar önemli bu düşüncelerimiz.

Bir de şöyle bir şey oluyor. Diyelim ki bir konu hakkında düşünüyorsunuz. Eğer etrafınızda birileri varsa onlar da benzer konuyu düşünüyor olabiliyor. Kolektif bilinç de dediğimiz bu dolanıklık çevremizdeki insanlarla uyumlandığımızda ortaya çıkıyor. Ve herkes benzer düşüncelere sahip oluyor. Böylelikle bu düşüncelere nereden sahip oldum diye sorduğunuzda anlamlandıramayabiliyorsunuz. Eğer sürekli negatif insanlarla birlikteyseniz zamanla onlara benzemeye başlarsınız. Ya da tam tersi. Pozitif insanlarla birlikte olursanız siz de pozitif düşünmeye başlarsınız. Hiç fark ettiniz mi? zengin ve servet sahibi insanlar ile tam tersi yoksul insanların da aynı şekilde kümelendiklerini?

Çünkü bizler etrafımızdaki 5 kişinin ortalaması oluyoruz. O nedenle arkadaşlarınızı ve çevrenizi bilinçli seçin. Çünkü hayatınız onlardan ibaret olabiliyor. Ama burada en önemlisi tüm bunların farkında olabilmeyi başarabilmektir. İşte o zaman belki gücünüzü elinize alır ve düşüncelerinizle sizler etrafınızda çevrenizi oluşturabilirsiniz.