Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
A.Öner PEHLİVANOĞLU

A.Öner PEHLİVANOĞLU

BAKIŞ

Doğu Türkistan'da eğitim kampları

o.jpg

 

 "Doğu Türkistan'da 1200 tane eğitim kampı olduğu biliniyor. Bu kampların her birinde on binlerce insan var. Toplamda ise bu rakam 5 milyonu buluyor. Eğitim kampı, esir kampları yerine en hafifiyle ölüm kampları, asimile kampları işkence kampları demek daha uygun. Basına yansıyanlar yaşananların, abartısız söylüyorum, binde biri bile değil. Maalesef, Çin, yaptıkları zulmü var gücüyle örtbas etmeye çalışıyor. Esir kamplarına neredeyse dinlenme/tatil kampları demedikleri kaldı. Oradaki Müslümanlar daha ne yapsınlar da insanlığı inandırsınlar kamplarda insanlık dışı zulümlere maruz kaldıklarına.Nice masum insan bu kamplarda ölüme terk edilmiş, nice çocuk yetim bırakılmış, nice yuvalar tarumar edilmiş. Nisan 2017'den bu yana keyfi tutuklama ve yargısız infazların haddi hesabı yok. Polisin sorgusuz sualsiz ateş etme yetkisi var. Bir tane sözde "aşırı dinci" ya da "bölücü"yü tutuklamak için bin Müslüman, şüpheli sıfatıyla tutuklanıyor ve bu kamplara götürülüyor. Binlerce masum insan keyfi tutuklamalarla bu kamplarda ölüme terk edilmiş. Nisan 2017'den beri 3 milyon civarında Uygur, Kazak, Kırgız Müslüman işkence kamplarına hapsedildi. Buralarda tek bir Çinli dahi yok, tek bir Çinli. Hepsi Müslüman, hepsi Türk."

 

"Çin'de basın yok mu? İnsan haklarına saygıll tek bir vicdanlı kalem yok mu ki bu acı gerçekleri neden yazmıyorlar? Sorusu sorulabilir."

 

"Basın çok, özgür ve tarafsız basın yok. Maalesef yok. Çin diyorsunuz özgürlük diyorsunuz. Çin diyorsunuz basın özgürlüğü diyorsunuz. Tüm medya ve yayın kuruluşları Çin komünist yönetiminin denetimi altında. Çin Komünist Partisi'nin onayı olmadan hiçbir gazeteci aleyhte yazı yazamaz, haber yayımlayamaz. Doğu Türkistan'da yaşanan olaylar ve Çinlin yaptıkları basında asla yer almaz/alamaz. Dolayısıyla oradan sağlıklı haber almak da imkânsız. İnsanların internet ya da telefonla yurt dışındaki akrabalarıyla irtibata geçmeleri de yasaktır. Eğer irtibata geçerseniz polisler derhal baskın yapıp sizleri işkence kamplarına götürürler, sorgusuz sualsiz ceza verirler. Bu durumda kimler yok ki? Uygur, Kazak, Kırgız başta olmak üzere bütün soydaşlarımız bu kamplarda işkenceden geçiriliyor. Bunlar arasında bilim adamları, sanatçılar, sporcular, din adamları, doktorlar, profesörler vs. var."

 

"Uygur ailelere Çinli erkekler mi yerleştiriliyor?

"Yüz kızartıcı, namus lekeleyici bir politika. Erkekleri kamplarda olan ailelere Çinli erkekler yerleştirilmekte. Genç kızlarımız, dul kadınlarımız Çinlilerle evlendirilmekte, iffetleri kirletilmekte. Bu uygulamaları gördükten sonra insan bir kez daha İnanıyor "Hiçbir varlık insan kadar alçalamaz ve yücelemez." ilkesine. İnsanlığımızdan utanıyoruz bunları görünce. Düşünebiliyor musunuz, hanımınız, çoluğunuz çocuğunuz Çin erkeklerine emanet edilmiş, gece gündüz aynı çatı altında yaşıyorlar. Kadınlarımızın namusu kirletiliyor. Buradaki erkeklerin hepsi de Çin rejimi tarafından özel seçilmiş ajanlar. İçeride neler olup bitiyorsa hemen devlete bilgi veriyorlar; din, inanç, ahlâk bu ajanlar tarafından kontrol altına alınmış durumda. Asla İslâmî bir eylem ve söylemde bulunamazsınız kendi mahrem dünyanızda. Mahrem, sözün gelişi. "Mahrem" diye bir şey mi kaldı Doğu Türkistan'da?"

 

"Bugüne kadar Doğu Türkistanlı kaç Müslüman öldürüldü? Elimizde sağlıklı bir bilgi ve belge yok. Bunun istatistiki bilgisi şu an mümkün de değil. Çin polisleri, her şeyi dünyadan saklıyor. Faili meçhul nice insanımız var. Hangi birini sayalım? Sayanları da o meçhuller kervanına hemencecik katıveriyorlar."

 

Müslüman kadınlara tecavüz ediliyor.."Ölmekten daha beterdir bu bizim için. Sade bizim için değil, ümmet için... Kaç kadın tecavüze uğradı, kaç namus kirletildi, kaç ocak söndürüldü."

 

Çin'nin Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik şiddet baskı ve insanlık dışı davranışların, önlenmesi ve Uygurların özgürlüğüne kavuşmaları yolunda başta BM olmak üzere uluslararası düzeyde tedbir alınması bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Bu amaçla ilk adım olarak, gerek ülke içinde ve gerekse uluslarası kamu oyunun konu hakkında bilgilendirilmesini ve oluşacak kamu oyu desteğinde uluslararası düzeyde tedbir  alınmasının gereğine inanıyorum.

 

Uygur Türkleri'nin en kısa zamanda özgürlüğe kavuşmaları dileklerimle,

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları