Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Movit

Hüseyin Movit

DİKKAT ETSENİZ İYİ OLUR

Doğru yazalım doğru konuşalım

Para-ön ekiyle digma kelimesinden oluşan bu söz, Türkçeye Almancadaki yapısıyla geçmiştir. Fransızcada paradigme, İngilizcede paradigm biçimindedir. Para- ön eki getirildiği kelimelere "boyunca, yakın, yakınında, yan, yanında, beraberinde, ekli, bağlı, yapışık" gibi anlamlar katar. Bu ekin eklendiği digma veya digm ise "göstermek" anlamındaki deiknunai kelimesine dayanır.

Öncelikle paradigma kelimesinin bir gramer terimi olarak eklerle veya içten bükülmelerle kelimelerin aldıkları yapılar anlamında kullanıldığını belirtelim. Osmanlı Türkçesinde bu kelimenin karşılığı emsile idi. "Fiil çekimlerini kavrayabilmek için örnek alınan kalıp sözler" demek olan emsile, aynı zamanda bu tür örnek kelimelerin toplandığı kitaba da ad olarak verilmiştir.

Paradigma'nın öteki anlamları ise "misal, örnek, model, numune"dir. Bugün gazetelerde ve televizyonlarda geçen anlamı ise daha çok "örnek, model, numune" temel anlamlarında "farklı anlayış, bireylerin, toplumların farklı değerlendiriş modeli veya örneği" anlamında kullanılmaktadır.

Hürriyet gazetesinin köşe yazarlarından Cüneyt Ülsever, "Alaturka paradigma: Şark kurnazlığı!" başlıklı köşe yazısında (29 Mart 2003) bu kelimeyi şu cümleler içinde kullanıyor: "Bana öyle geliyor ki, yakın dönemde Türkiye'ye yön verenler ile Batı'daki dış dünya arasında muazzam bir paradigma kopması yaşanıyor."(Bu cümlede yaşanıyor yerine yaşanacak deselerdi, Türk dil bilgisine daha uygun düşerdi.)

Bu cümlede "bizim birtakım değerleri anlamak ve yorumlamak üzere kabul ettiğimiz ölçütler (kıstaslar) ile batılıların benimsediği ölçütler arasında fark olduğu" ifade edilmektedir. Yazarın bir başka cümlesi ise şöyle:

"Paradigmamız giderek çok farklı hale geliyor." Bu cümleden de aşağı yukarı aynı anlam çıkıyor. Bir cümlesini daha alalım:

"Özendiğimiz aralarına katılmak istediğimiz toplulukları aynı anda düşman olarak görmemizi, alaturka paradigma dışında hiçbir paradigma kavrayamıyor." Bu cümleden de birtakım değerleri farklı biçimde anlama ve değerlendirme çıkıyor.

Cüneyt Ülsever, sözünün başında paradigma kelimesinin anlamını açıklamak ihtiyacı duyuyor ve şu tanımı veriyor: "Paradigma kavramak ve anlamak istediğimiz "şeyler" veya "olgular" karşısında bu çabamızı kolaylaştıran ve aklımızın içinde oluşturduğumuz model veya numunelerdir."

Görüldüğü gibi yazar, paradigma kelimesinin hangi anlamda kullanıldığını belirtmek için bir tanım yapma ihtiyacı duyuyor. Bu tanıma göre, bizim zihnimizde birtakım hâdiseleri, vak'aları, durumları değerlendirmeye yarayan hazır ölçütlerimiz var, karşılaştığımız her hâdiseyi, her vak'ayı veya durumu bu ölçüte, bu örneğe veya belleğimizdeki bir numuneye göre değerlendiriyor ve yorumluyoruz. Paradigma'yı bugünkü basın hayatında kazandığı anlamıyla açıkladıktan sonra söz konusu kelimeyi kaynaklarda görmeye ve değerlendirmeye çalışalım.

Kelimenin dil bilgisindeki anlamıyla tanımına bakalım. Dil bilimcilerin bu kelimeye gösterdikleri karşılık dizi'dir. Berke Vardar yönetiminde bir heyet tarafından hazırlanan Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü'nde verilen tanım şöyledir: "Aynı sözdizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve gücül bir karşıtlık bağıntısı kuran öğelerin oluşturduğu bütün"(64. s.). Örnek verilmeden yapılmış olan bu tanım paradigma'nın dil bilgisindeki boyutunu yeterince açıklayamamıştır. Devam edecek. (Prof. Dr. Hamza Zülfikar, turkofoni.org)

 

 

BUNLAR DA KISA KISA

 

* Müge Anlı, atv, 16.12.2019/12.04: Zeynep'in söylediklerine ithafen mi söylediniz?"

Fenomenimiz "hitaben" (hitap yoluyla) zarfı yerine "ithafen" (ithaf yoluyla) zarfını kullanıyor!

 

* Mevlüt Tezel, Sabah, 18.02.2021: "Bugün ülkemizde, 5 kilometre alanın tamamının koruma altına alındığı..."

Alan ölçüleri kilometre ile değil, kilometrekare ile belirtilir!

 

* Mevlüt Tezel, Sabah, 19.02.2021: "Türk Lirası'nın...yıl Kasım ayında...", "Türk Lira'sının 2021'in..."

"Lira" ve "kasım" kelimeleri özel ad değildir, büyük harfle başlatılması yazım hatasıdır.

Köşe yazarları eleştirileri okumalı, not tutmalı.

Öğrenmenin yaşı yoktur!

 

* Hıncal Uluç, Sabah, 27.01.2021: "Ne mutlu Türküm diyene!.", "Ne mutlu Çingeneyim diyene"

Hıncal Uluç'un kurallara uyacağı yok!

Biz uyarmaktan bıktık!

Kural: Özel isimlere getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesmeyle ayrılır!

Türk'üm, Çingene'yim...

 

* Mevlüt Tezel, Sabah, 25.02.2021: "Öyle bir beklenti oluştu ki, Mart ayında..."

Ay adlarının özel isim olmadığını dün yazdık. Mevlüt Tezel'e laf anlatmak, hecin devesiyle dans etmekten zor.

Ne diyelim, "Sokma akıl dokuz adım" diyelim mi?

 

* Hıncal Uluç, Sabah, 02.03.2021: "Ben Mustafa Denizli'nin yerinde olsam, ne yazılı, ne görsel basında futbol yorumculuğu yapmam.."

"Ne... ne..." tekrarlamalı bağlaç kullanıldığında fiil olumlu olur.

Bu kaçıncı?

Sayısını biz de unuttuk...

 

* Mete Yarar, CNN Türk, 2.02.2021/21.30: "Bugün Azarbeycan'da...", "Azarbeycan Harekât...", "Mühimmat stoğu..."

- Başkenti Bakü olan ülkenin adı Azerbaycan şeklinde yazılır ve okunur.

- Kural: Stok  kelimesine sesli harf ya da sesli harfle başlayan bir ek ulandığında

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları