Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Movit

Hüseyin Movit

DİKKAT ETSENİZ İYİ OLUR

Dil bilgisi öğretimi ile ilgili yaklaşımlar ve tartışmalar

Sevgili okuyucularım sizlere Prof. Dr. Cahit Kavcar'ın Türkçemiz ile ilgili görüşlerini içeren bir dizi yazı aktarmıştım. Bu kez de dil bilgisi öğretimi ile ilgili Aliye Uslu Üstten'in görüşlerini vermek istiyorum...

Dil bilgisi, bir dilin ses, kelime ve kelime grupları gibi ögeleri ile bunların cümle içindeki görevlerini ortaya koyan kurallar bütünüdür. Bu alandaki gelişmeler, okullarda okutulan dil bilgisi dersinin içeriğini veya bu dersi öğretme yöntemlerini pek fazla etkilememiştir. Dil bilgisi denince hâlâ bir dili doğru konuşmak ve yazmak için bilinmesi gereken kurallar bütünü akla gelmektedir. Bu kurallar bütününü ezberlemek zorunda bırakılan öğrencilerin, eğer bunları yeterince öğrenemezlerse, diğer beceri alanlarında da yetersiz kalacakları düşünülmektedir. Bu düşünceden dolayı, konuşma ve yazmada görülen yanlışlıklar dil bilgisi öğretiminin yetersizliğine bağlanır (Ergin, 1995).

Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'nun 22.09.1981 tarih ve 172 sayılı kararıyla kabul edilen ve 26 Ekim 1981 ve 2098 sayılı Tebliğler Dergisi'nde yayımlanan Türkçe dersi programında özel amaçlar ve davranışlar "anlatma, anlatım, dil bilgisi ve yazı" alt başlıkları altında ele alınmıştır (MEB İlkokul Programı, 1988). Dil bilgisi açıklamalarında "Önemli olan öğrencinin Türkçeyi doğru olarak, bilinçle ve güvenle kullanmayı alışkanlık haline getirmesi, okuduğu veya dinlediği bir parçada işlenen fikri ya da duyguyu kavrayıp sezebilmesi, ondan zevk alabilmesidir." ifadesi yer almaktadır. Ancak bugünkü dil bilgisi dersleri öğrenciye fiil ve sıfatı öğretmekten öteye gidememiştir. Bunun sonucunda Türk dili, içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulamamaktadır. Bu sorunların temelinde dil bilgisi öğretiminin yattığını savunanlar, bu konudaki tartışmaları eleştiriden öteye götürememiş ve ne yapılması gerektiği hususunda ikna edici veya etkili yöntemler sunamamışlardır. Bu alandaki tartışmalar şu sorular üzerinde yoğunlaşmaktadır:

1) Dil bilgisi öğretimi gerekli midir?

2) Dil bilgisi ayrı bir ders olarak mı, Türkçe dersi içinde metinden hareketle mi işlenmelidir?

3) Öğrencilere geleneksel dil bilgisi mi modern dil bilgisi mi öğretilmelidir?

4) Ders konuları bütünden parçaya veya parçadan bütüne gidilerek mi verilmelidir?

5) Dil bilgisi tanım ve kuraldan ziyâde örnek verilerek mi, örnekten tanıma gidilerek mi anlatılmalıdır? (Aliye Uslu Üstten, Talim ve Terbiye Kurulu Program Geliştirme Dairesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni, www.turkceogretimi.com)

BUNLAR DA KISA KISA

* FOX TV, kadın iç spiker, 06.01.2020/8.50: "Et var, kıyma var sotelik." "Geçmiş olsun" dizisinin sloganı yanlış!

Sote'nin anlamı, "Küçük küçük doğranmış et, ciğer, böbrek vb. şeyler yağda hafifçe kavrulduktan sonra su, domates, biber vb. katılarak yapılan yemek"tir!

* Mehmet Nuri Yardım: "Ciddi devlet politikaları ile madden manen desteklenmelidir."

Mehmet Nuri Yardım, Müge Anlı'ya öykünerek madden uydurmasını kullanmış.

Doğru yazım "maddi bakımdan" anlamında "maddeten"dir!

* Mevlüt Tezel, Sabah, 06.01.2020: "Daha yeni Ağustos ayında...", "Yılda 1.3 milyon Euro maaşı garantiliyorsunuz!"

- Ay adları özel değildir: ağustos ayında

- Üleştirme sayıları virgülle ayrılır: 1,3 milyon

- Sözlük okuyalım: avro

* Hıncal Uluç, Sabah, 05.12.2020: "Fakat birden bire...", "Yolum birdenbire ikiye ayrıldı."  

"Ansızın" anlamındaki zarf "birdenbire" şeklinde yazılır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları