Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
A.Öner PEHLİVANOĞLU

A.Öner PEHLİVANOĞLU

BAKIŞ

Devrim Yasaları

GİRİŞ

Anayasamızın başlangıç bölümünde "hiçbir düşünce ve mülahazanın, Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun ilke ve inkılapları karşısında koruma göremeyeceği " ifade edilmiş olmasına rağmen, çeşitli kaynaklardan, Türk devletine yakıştırılmak istenen nitelikler ile yapılan yasal  değişiklikler, başta Anayasa olmak üzere Cumhuriyet devrimlerini yozlaştırmayı ve değiştirmeyi hedef alan eylemler olarak yorumlanmaktadır.

ABD Genişletilmiş Orta Doğu Projesi kapsamında 2000'li yıllarda Türkiye'ye ilımlı İslam modelini yakıştırırken "medeniyetler çatışması" fikrinin babası Amerikalı düşünür Samuel Huntington, 2005'te İstanbul'da verdiği konferansta Türk devrimlerinin temelini oluşturan "Atatürk ilkelerinin 2000'li yılların şartlarına göre yeniden yorumlanması gerektiği " ifadeleriyle Atatürk ilke ve devrimlerini hedef göstermiştir. Ülke  içinde atılmakta olan yasal adımlar, Samuel Huntington'un telkinlerinin kabul edildiği izlenimi vermektedir.

Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada ABD tarafından hedeflenen değişim yanında Türk devletinin kuruluşunun temel taşları olan Lozan kazanımlarını ve devrimlerini hedef olan AB'nin yakın geçmişteki dayatmaları gelecek için kaygılarımızı artırmaktadır. Bir çok dosyada görüşmeleri dondurulmuş AB'nin, azınlıklar, azınlık hakları, yeni azınlık yaratma gayretleri, ülke bütünlüğü ve ulusal birliği parçalamayı hedefleyen istekleri, yeni etnik gruplar yaratma konusundaki talepleri dinsel azınlıkların statülerini değiştirme gayretleri, ulusal egemenlik haklarının ortak kullanımını hedefleyen dayatmaları Lozan kazanımlarına olduğu kadar devrimlere yönelik tehdit olarak algılanmaktadır.

Devrimlere yönelen bu dış kaynaklı yaklaşımlar yanında ülke içindeki işbirlikçilerin devrim karşıtı eylemleri, tedirginliğimizi artırmış ve korunma iç güdümüzü harekete geçirmiştir.

Devrim karşıtı eylemlerin yaygınlaşması birey ve toplum olarak tarih bilincimizi canlı tutmak ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. "Tarih okumak yarınları okumaktır" özdeyişine inanarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin temelini oluşturan Devrim Yasalarını inceleyen dört bölüm halinde sunacağım bu araştırmam ile siz değerli okurlarımın değerlendirmelerine katkıda bulunabilirsem mutlu olacağım.

 

DEVRİM YASALARI -1-

 

KURTULUŞ, KURULUŞ VE DEVRİM YASALARI

"Kurtuluş ve Kuruluş" ilk adımda, Erzurum ve Sivas kongrelerine, ardından Sakarya ve  Başkomutanlık meydana savaşlarına, bu askeri zaferleri takiben yapılan Mudanya Mütarekesi ve Lozan Barış antlaşmasına dayanır.

Devrim yasalarının temelinde, Amasya bildirisi, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde saptanan ilkelerinin bulunduğunu görüyoruz.

M. Kemal Atatürk, Amasya'dan seslenişinde;

"Madde: 1 Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı tehlikededir.

Madde:  3 Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azmi, kararı ve direnişi kurtaracaktır."

çağrısını yapar, ardından Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Yeni Türk Devleti'nin temel ilkelerinin tanımlanmasını sağlar; "ulusal gücü etken kılmak ve ulusal hakimiyeti egemen kılmak " ilkeleri kabul edilir. Kuruluş sürecinde  bu ilkeler, adım adım hayata geçirilecektir.

Sivas Kongresinin ardından siyasi yapılaşmaya temel olacak ilk Büyük Millet Meclisi toplanır.

20 Ocak 1921'de  Anayasa kabul edilir. Anayasa'nın  ilk maddesinde, "hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir, idare usulü halkın  mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır" hükmü yer alır.

1921 Anayasası siyasal devrimlerin başlangıcı olacaktır.

 

MUDANYA MÜTAREKESİ

 

Erzurum ve Sivas kongrelerinde tespit edilen "ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünemez yabancı işgal ve müdahalelere karşı ulus birlik halinde direnecek ve savunacaktır" kararı ulusal mücadeleye yön verir kazanılan büyük zaferle İngiltere'nin teşvik ve desteğiyle anadoluya çıkan Yunan kuvvetlerinin Anadolu'daki varlığı 18 Eylül 1920 itibari ile sona erdirilir. Büyük zaferin ardından Mudanya'da ateş kes  görüşmelerinin yapılmasına karar verilir. 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi Anadolu'dan çekilmiş olan Yunanlılar ile savaş halini sona erdirir ve Trakya'nın boşaltılmasını sağlar.

Mudanya Mütarekesi ile Yunanistan ile savaş sonra ermiş olmasına karşın ulusal and' (Misak-ı Milli) da yer alan hedefler henüz elde edilememiştir. Sınırlar, Boğazlar, Trakya, Musul, Ege adaları, mali ve adli kapitülasyonlar, azınlık konuları ile Birinci Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkan sorunlar henüz çözülmemiştır. İtilaf devletleri ile Mudanya Mütarekesi'nin ardından sorunlara çözüm getirmek amacıyla Lozan'da bir barış konferansı toplanması kararlaştırılır.

Devrim Yasaları'na devam edeceğim.

Esenlik dileklerimle.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları