Tam üç yıl önce ruhumdan bu kelimelere dökülen yazımı sizlerle paylaşmaya gönüllü oldum. Daha o zamanlar değişimin nasıl kendini gösterdiğini o anki duygularımla anlatmış olmam, belkide içinde bulunduğumuz şu anki kaos döneminin fırtına önceki sessizlik olduğunu bilemezdik elbette. O halde gelin sizleri tam üç yıl geriye götüreyim ve o zamandan bu zamana nelerin aynı, nelerin farklı olduğunu siz okuyucularımın yorumlarına bırakayım. 

Değişim başladı

21 Aralık 2017 tarihinden sonra beklenen yeni büyük frekans değişimi başladı. Bu değişim ve dönüşümün etkileri her şekilde kendini göstermeye başlamakla birlikte ışık elçilerinde bu dönüşümler daha keskin ve daha sancılı olabiliyor.

Bahsettiğim değişim tabiki bende de etkili olmaya başladı. Her ne kadar kendimi akışa teslim etmiş olsam bundan etkilenmeden durabilmek içimde bulunduğum durumda hiç kolay olmadı elbette.

En büyük belirtisi de çok yakın dostumun ihanetine uğrayarak tepe taklak oluşum oldu. Bu duruma tepki vermedim değil. Bilinçli zihnim her ne kadar kabul edilemez bulsa da yüksek bilincim tarafından değişim için olmazsa olmaz bir süreç olması gerektiğinin de farkında olmamı sağladığı da kesindi.

Sanırım değişim diyoruz ama bu değişime gerçekten hazır ve güçlü olmak konusunda tam da hazır olamayabiliyoruz. Çünkü dostlukları ya da dost olduğunu sandığımız kişilerin bizlerde yarattığı etkilerin birer yanılsama olduğunu fark etmemiz hiç de şaşırtıcı olmayabiliyor.

Eski enerjiler teker teker kopuyor.

İş yerleri ve çevremizdeki insanlar,

Aile bireylerimiz,

Yaşadığımız bölge…

Yeni frekanslar bilinmeyenler denizine yelken açtırabiliyor,

Bu süreç biraz ürkütücü olsa da bir o kadar da heyecan verici aslında.

İnsanoğlu hayatı boyunca her zaman bilinmeyenden korkmuştur.  O belirsizlik… Güvende olamama durumu…

Ama şimdi fark ediyorum ki bu duygu durumları da eski frekanslarımızın bir tezahürü…

Yeni enerjinin sonsuz ışığı insan bedeninin içine sıkışmış bir ruh için yeni bir şey. Hani diyoruz ya "Bilmediğimiz bir şeyi tanımlayamayız" diye. Evet doğru. Bilmediğimiz hiçbir olguyu şekillendiremiyoruz. Sanki yeni doğmuş bir bebek gibi hayatı farklı bir boyutta yeniden öğrenmeye başlıyoruz. Şimdiye kadar uyuduğumuz uykudan bu dünyadan göç etmeden uyanıyoruz sanki. İlahi ve güçlü yönümüzü yeniden keşfediyoruz. Bunun heyecanı tüm korkuları nötrleştirebiliyor. Sonrasında en iyi dostlarımızı bile bize yanlış yapsalar dahi sevgiyle kucaklayıp kendi yollarında devam etmelerine izin verebiliyoruz.

Her ne yaşıyor ve yaşatılıyorsa yargılamadan alıp kabul ederek özgür bırakabiliyoruz.

Şöyle bir baktığımda kendime şaşırmıyor değilim. "Nasıl böyle olabiliyorum?" diye. İşte o zaman bir farkındalık daha yaşıyorum içsel dünyamda. Bende olan bir Ben'in varlığı beni ele geçiriveriyor o anda. İçimde ki sevgi, tüm benliğimi kaplayan kaynağımla.

O kaynak beni daha güçlü, daha farkındalıklı ve daha sevgi dolu yapıyor.

Enerjim değiştikçe yüksek benliğim yönetimi ele alıyor. Yavaş yavaş korkular yok olmaya, yerine sevginin o muazzam güzelliğine bırakıyor kendini. Her türlü yenilik bir basamak, bir aşama olarak çıkıyor karşıma. Tıpkı okulunda sınıfını geçmeye çalışan bir öğrenci gibi.

Mezun oluyor muyuz bilmiyorum ancak yaptığımız tüm sınıf değişiklikleri hayata, insanlara, olaylara daha farklı bakmak için kaçınılmaz bir durum oluveriyor. Artık "Ben buyum" diyebiliyorsun. Çevremizde nasıl görünüp nasıl bir algı yarattığımızı umursamadan.

En iyisi kimsenin yorumlarına takılmadan kendi realitemizle ilerleyebilmek. İnanın bu şekilde hiçbir şey kaybetmiyorsunuz. Tam tersine size yapılan bu davranış şekli çok şey katabiliyor. Daha özgür ve aydın bir birey olma yolunda ilerlememizi sağlayabiliyor.

Bunun ödülü var mı bilmiyorum ancak iç huzur ve sevgi realitesi içinde gerçek yuvama yolculuğumun tadını çıkartmam bu süreçte benim için en büyük ödül oluyor sanırım. Beni zorlayan, bana ihanet eden, bana kötülük yapmaya çalışan ve hatta kendi dünyasında korku duygularını aşılamaya çalışan herkese ve her şeye çok teşekkür ediyorum. İyi ki hayatımda oldular ve yuvama olan yolculuğumda bana hizmet ettiler. Sevgi ve ışıkla yolları açık olsun…