Çanak çömlek patladı!...

Bildiğiniz gibi saklambaç oyunu olmazsa olmaz oyunlarımızın başında gelir. Saklambaç en az iki kişiyle oynanır. Ancak kalabalık bir grupla oynandığında daha zevkli hale gelir. Öncelikle bir ebe belirlenir. Ebe duvara yasladığı ön kolu üzerine yüzünü ve gözünü kapatarak önceden belirlenen bir rakama kadar yüksek sesle sayar. Bu sırada diğer oyuncular saklanırlar. Ebe saymayı bitirince "Önüm, arkam, sağım, solum sobe; saklanmayan ebe!" diye bağırır ve diğer oyuncuları bulmaya çalışır. Diğer oyuncular ise; ebenin korunaksız bıraktığı ebe duvarına "Sobe!" diye bağırarak dokunmaya çalışırlar. Dokunabilen kişiler sıradaki elde ebe olmaz. Ebe, birini yakalandığında o kişinin adını yüksek sesle söyler ve o kişi ebelemiş olur.

Eğer ebe bir kişi görüp de onun adını yanlış telaffuz ederse diğer oyuncular saklandığı yerden çıkar ve "Çanak, çömlek patladı!" diye bağırırlar. Oyun iptal edilir ve ebe olan kişi yeniden ebe olur.

Köşe kapmaca genellikle sokakta oynanır. Avlu gibi duvar köşeleri bol olan alanlar idealdir. Köşelerin yetersiz olduğu durumlarda bina girişleri, iki ağaç ya da pencere arası gibi yerler de köşe kabul edilebilir. Oyun genellikle az sayıda kişiyle oynanır. Ebe alanın ortasında durur ve her oyuncu bir köşeye geçer. Oyuncular ebeye yakalanmadan, birbirleriyle köşeleri sürekli değiştirmeye çalışırlar. Bu değiştirme sırasında ebeye yakalanan oyuncu köşesini kaybeder ve kendisi ebe olur. Oyuncular, sözde yer değiştiriyormuş gibi hareket edip ebeyi yanıltabilir. Herhangi bir oyuncu sürekli bir köşede bekleyemez.

"Yağ satarım bal satarım" oyununda da önce bir ebe belirlenir. Oyuncular yüzleri birbirine dönük, daire oluşturacak biçimde yere otururlar. Ebe bir mendilin ucunu düğümleyerek eline alır. Bunu arkasında saklayarak oturan grubun çevresinde genellikle sekerek dolaşmaya başlar. Bu sırada da oyuna adını veren tekerlemeyi söylerler:

 

Yağ satarım, bal satarım

Ustam hasta/ölmüş ben satarım

Ustamın kürkü sarıdır

Satsam 15 liradır

Zambak zumbak

Dön arkana iyi bak

 

Oturanların etrafında çemberin dışında dolaşırken, mendili gizlice oyunculardan birinin arkasına bırakır. Arkasına mendil bırakılan oyuncu, bunun farkına vardığı anda mendili alarak ebeyi kovalamaya başlar. Ebe, yakalanmadan kalkan oyuncunun yerine oturursa, mendil kendisinde kalan oyuncu yeni ebe olur; yakalanırsa ebelik yapmaya devam eder.

Körebe oyunu en az birkaç oyuncuyla oynanır. Oyuncu sayısı arttıkça oyun zorlaşır ve daha zevkli hâle gelir. Önce ebe belirlenir ve ebenin gözleri bir bezle bağlanır. Oyun adını, ebenin gözlerinin bağlanmasından alır. Oyuncular ebenin çevresinde bir halka oluştururlar ve genellikle şu şarkıyı söyleyerek ve el çırparak ebe etrafında dönerler:

 

Türkü söyler döneriz

Bil bakalım biz kimiz

Elindeki değnekle

Göster bizi körebe

 

Ebe bu sırada kollarını öne doğru uzatarak diğer oyunculardan birine dokunur. Dokunduğu kişinin başını, yüzünü ve üstünü elleriyle yoklar. Kim olduğunu anlarsa, dokunduğu oyuncu ebe olur. Tanıyamazsa, oyun aynı ebe ile devam eder.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları