Böbrek, bilindiği gibi "kandaki zararlı maddeleri süzüp idrar olarak salan, omurganın sağ ve sol yanında bulunan çift organdan her biri." Kahverengi fasulye şeklinde iki küçük organa verilen addır. Kaynaklarda, "Bireyin bel hizasında, omuriliğin her iki yanında göğüs kafesinin altında, sırta daha yakın bir konumda vücudun iki yanında birer tane bulunur. Ebatları birbirleri ile benzer boyutlardadır. Böbrekler, mesane ve üreter gibi ürenin yani idrarın taşındığı ve depolandığı organlara bağlıdır." diye anlatılır.
Böbreklerin vücutta hayati görevi vardır. uzmanlara göre, bu öneli organ, bireyin kanındaki suyu, asitleri ve atıkları temizler, atıkların vücudun dışına taşınması için idrar haline getirir. Ancak böbrekler bir şekilde hastalanır veya yara dokusu ile kaplanırlarsa normal görevleri olan kandaki tuzlar ile kalsiyum gibi mineraller ve su arasında sağlıklı bir denge sağlama işini düzgün şekilde yapamazlar. Böbrekler ayrıca bireyin tansiyonunu yönetmeye, kemikleri güçlü tutmaya ve kanda oksijen taşımakla görevli olan alyuvar hücrelerini yaratmaya yardımcı olan hormonlar üretir. Uzmanlar bu nedenle, böbreklerden kaynaklanan ağrı gibi herhangi bir hastalık ya da hasar belirtisine özellikle dikkat etmek gerektiğini belirtmektedir.
Böbrekler kaburga kemiklerinin altında, omurganın iki yanında yer alır. Sağlıklı bir erişkinde normal boyutları yaklaşık 12x6x3 cm.dir. Bazı kişiler doğuştan tek bir böbreğe sahiptir, genellikle bu böbreğin boyutu normalden biraz büyüktür. Kişi, tek sağlıklı bir böbrekle normal yaşamını sürdürebilir.
Vücudun önemli organlarından ikisi olan böbrekler, kandan atık ürünlerin süzülüp temizlenmesi ve sıvı fazlasının idrar şeklinde atılmasından sorumludur. Böbrekler, aynı zamanda kan basıncının düzenlenmesi, yeni kırmızı kan hücrelerinin yapılması ve kemiklerin sağlıklı olmasında da yardımcıdır.
Tıp uzmanlarına göre, böbrek hastalığının belirtileri arasında, çabuk yorulma, bulantı, kusma
idrarın görünümünde değişiklik (kanlı, çay rengi, köpüksü olması), idrar yapma alışkanlığında değişiklik, ayak bilekleri, el ve yüzde şişme, nefes darlığı, nefes almada zorluk
tat almada bozukluk, kötü kokulu nefes, şeker hastalığı (diyabet) ortaya çıkabilir. Kontrol edilememiş hipertansiyon böbreklerdeki kılcal damar yapılarını bozup böbreği çalışamaz hale getirebilir.
