Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

Bir Yılın Ardından

Merhaba sevgili okurlarım.

Miladi takvime göre yeni bir yılı bitirmeye yaklaştığımız bu günlerde her birinizi en içten duygularımla selamlarım. Artık 2021'i geride bırakıyoruz. Maalesef 2020 yılı gibi sadece ülkemizde değil dünyada da felaketler ve hastalıklarla anılan bir yılı atlattık.  2021 yılı da ondan aşağı kalmadı. Ne yazık ki Allah'ın tüm insanlığa gönderdiği bir uyarı olarak telakki ettiğimiz bu pandemi imtihanı geride bıraktığımız yılda da devam etti. Uzmanların görüşüne göre önümüzdeki yıl da en önemli gündemlerimizden biri olmaya devam edecek. Ne yapalım, Allah'tan geldi, kul çekmek zorunda. Kendi kişisel önlemlerimizi alıp devletimizin ve doktorlarımızın uyarılarına dikkat verdikten sonra kulun yapabileceği pek de bir şey kalmıyor geriye. Bunu imtihan olarak adlandırmamız boşuna değil elbette. Ne demiş Kanuni Sultan Süleyman, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…" Bu "bir nefes sıhhatin" önemini her maske takışımızda nefessiz kaldığımızda bir kere daha hatırlamıyor muyuz? Hasta olanlar ise bunu daha derinden anlıyorlar maalesef. Rabbim hasta olanlara Şâfi sıfatıyla şifa versin, hasta olmayan kullarını da korusun inşallah.

Kıymetli okurlarım, bu sıkıntılı günlerde şükür ve hamd etmenin de önemini hatırlıyoruz. Başımıza iyi bir şey geldiğinde şükrettiğimiz gibi kötü şeyler geldiğinde de hamd etmemiz gerekir. Çünkü şükür, teşekkür etmek, çoğaltmak demektir. Oysa hamd etmek Allah'tan geleni dert de olsa sıkıntı da olsa kabul etmek demektir. Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin dediği gibi "Mevlam neylerse güzel eyler" deyip yaşam mücadelesine devam etmektir mühim olan. Bir yanda pandeminin yaşamlarımızı kısıtlayan ve zorlayan şartları, bir yanda da ülkemizin içinden geçtiği ekonomik ve siyasi sıkıntılar içinde mücadele etmenin de her geçen gün zorlaştığı bir gerçek. Rabbim hepimize dayanma gücü ve sabır versin. Fakat hayat öyle garip bir yerdir ki en zor durumlarda, umutların en tükendiği yerlerde işler birdenbire düzelmeye başlayıverir. Demişler ya, gecenin en koyu karanlık olduğu an, hemen ardından güneşin doğduğu andır. Biz umutlarımızı diri tutmaya devam edelim.

Dövizin alıp başını gittiği böyle bir ortamda şüphesiz ki devletin zirvesi de bunun farkında… Bir yandan da her ne kadar 2023 yılı belirlenmiş olsa da adeta bir hayalet gibi erken seçimin gölgesi ülkenin üstünde dolaşıyor. Bu hem siyaseti hem de piyasaları doğrudan etkileyen bir durum. Her an seçim olabileceği ve işlerin değişebileceği ihtimali piyasalarda güvensizliğe sebep oluyor. Neticede döviz artıyor, olan yine vatandaşa oluyor… Bu bakımdan erken seçim laflarını ortalarda dolandırmak yarardan çok zarar getiriyor. Partisinin ne olduğu fark etmez, her siyasetçi bunun farkında olup ona göre sorumlu davranmalıdır. Ayrıca mevcut ekonomik krizle mücadele etmek için devlet olarak gerekli hamlelerin yapıldığı da bir gerçek. Bir kalkınma planı olarak söz edilen "Çin Modeli" lafları boşuna değil elbette. Evet bir kriz var ve bununla da bedeli her ne olursa olsun mücadele edilecek. Bu krizin elbette sadece tek bir yönü yok. Geçen haftalarda ele aldığımız marketler ve stokçuluk bunun ayaklarından biriydi. Bildiğiniz gibi o konuda adımlar atıldı… Şimdi de uzun vadeli olarak ülkenin ucuz iş gücü kapasitesini bir avantaja dönüştürmek var. Üretimin arttırılması ve bu üretim sonrasında ihracata ağırlık kazandırılması bu kalkınma planının temelini oluşturuyor. Geçtiğimiz günlerde Katar'la ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle yapılan ticari anlaşmalar da tesadüfi değildi elbet... Şüphesiz kalkınma dediğimiz şeyin sonunda ekonomik güç ve refah olsa da bu bugünden yarına olabilecek bir şey değil, zaman isteyecek.

Değerli okurlarım, zor iki yılı geride bırakmamıza ve yeni gelen yılın da tüm belirsizliklerine rağmen umudu ve sabrı yaşamınızdan ayırmayın.

Rahmetli Erbakan Hoca'dan bildiğimiz o sözü yıllar sonra bir kez daha hatırlayalım: "Bir çiçekle bahar olmaz, fakat her bahar bir çiçekle başlar…"

Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları