Hierapolis ya da Frigya''da (Sakarya Irmağı ile Büyük Menderes''in yukarı çığırları arasında kalan bölge) dünyaya gelen Yunan stoacı filozof Epiktetos (Yunancada "kazanılmış, elde edilmiş"); "Kendisinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir." Sözünü tarihe not düşerken, bu bereketli toprakların bugün bilgelik anlamında çoraklaşmasının acı burukluğunu bizlere bir kere daha yaşatıyor.
Kuruluşundan bu yana hiçbir zaman özerk olmamış bir TFF yapısında işleyen futbolumuzun, yine kendi iradesine, marka değerine, tarihine sahip çıkamamış kulüplerimizin geldiği son durum itibariyle Epiktetos''u bir kere daha saygıyla anıyoruz.
Kulüplerimiz Avusturya kamplarını bitirip, başka kamplara doğru sezon öncesinde yelken açarken, bir yandan da kamp izlenimlerinin sözcüklere bezenmiş açıklamaları spor basını aracılığıyla, zihinlerimize yerleşmek üzere buluşuyor.
Beşiktaş''ta Avusturya sürecine en büyük damga vuran olay, şüphesiz ki! Serdar Saatçi olaydır. Kendisi son olarak yaptığı basın açıklamasıyla Sayın Ahmet Nur Çebi, yönetim kurulu, teknik direktör ve camiadan özür dileyerek "19 yaşındaki" bir delikanlının doğru yönlendirilmeyle yapabileceği en güzel işi yapmıştır.
Bu özür, Sayın Ahmet Nur Çebi tarafından nasıl yorumlanır bekleyip göreceğiz.
Futbolumuzun ekonomik yapısı, yapılan transferlerle geleceğe doğru bambaşka "evrim teorisinin" içine doğru sürüklenirken, amiral köşkünün sahibi olan kulüp başkanlarının çok anlam içeren, içinde "rica" dolu açıklamaları futbol gündemini meşgul ediyor.
Trabzonspor Başkanı Sayın Ahmet Ağaoğlu; Trabzonspor''a borcunun çok büyük olduğunu belirterek, "Öyle de tahmin ediyorum ki bu borcun tamamını ödeyemeden bu dünyadan göçüp gideceğiz." derken,
Fenerbahçe Başkanı Sayın Ali Koç, forma tanıtımında;
"Kombineleri tüketmekte rekor kırdık bu sene. Saatler içinde tükendi kombineler. Taraftarımıza milyonların karşısında teşekkür ediyorum. Onların Fenerbahçe sevgisi, sadakati dünyada eşi olmayan bir seviyede. Bunu da gösteriyorlar kombine satışlarında. Sizlerden ricam bu sene forma satışında da rekor kıralım." sözlerini sarf ederken,
Beşiktaş Başkanı Sayın Ahmet Nur Çebi;
"Tek tek futbolcuların değil takım halinde Beşiktaş''ımızın, camiamızı mutlu edeceği bir sezon geçirmemiz için tüm taraftarlarımızı kombine biletlerimizi almaya ve Vodafone Park''ı doldurup kara kartallarımızın yanında olmaya davet ediyorum." derken, bir kere daha "kralın çıplak" olduğunu anlayacağımız bir sözüyle;
"Yeni yürürlüğe giren Spor Kulüpleri Yasası ve Bankalar Birliği Konsorsiyumu ile yapılan anlaşma uyarınca Futbol A.Ş. bütçesinden amatör şubelerimize bütçe ayrılması maalesef mümkün olamamaktadır. Türkiye''nin en çok sayıda amatör spor branşında faaliyet gösteren spor kulüplerinin başında gelen Beşiktaş''ımız için çok önemli olan amatör spor branşlarında faaliyetlerimizin devam edebilmesi için Beşiktaşlı iş insanlarını bu şubelerimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Bu davetimizin geri çevrilmeyeceğine olan inancım tamdır. Bu inançla Beşiktaş''ın her bir kuruşunun takipçisi ve tek bir kuruşunun bile kaybına sebebiyet verilmesine engel olacağıma sizi temin ederim." Transfer rüyasından çabuk uyanmamızı sağladı.
Türkiye''deki ekonomik gerçekler ışığında baktığımızda, olayların gidişatı pek de "Şekerbegoviç" tadında değil. Futbolun ekonomik yapısının kilit taşı "taraftar", onların da durumu pek bi''şık değil…
Sürdürebilir bir ekonomik yapı için kulüpler kendilerine yeni ekonomik gelir sahaları yaratmak zorunda. Bu yeni oluşturulacak sahalarda maddi getirinin "başarı odaklı" değil "aidiyet odaklı" olması birinci önceliktir.
Her şeyi başarıya endekslerseniz, kusura bakmayın çuvallarsınız.
O yüzden madem sizler bizlerden ricada bulunuyorsunuz, "Bir Rica da Bizden" olsun; "lütfen kulüplerinizin bundan sonraki süreç içinde ekonomik yapısının her adımını belirleyecek, adım öncesi tahlillerini yapacak CFO''larınızı işin ehli olan insanlardan seçiniz, onların önemli uyarılarına kulak veriniz, şov amaçlı değil gelecek adına gerekli işleri yapınız, şeffaf olunuz." Dileriz bu ricamıza kulak verirsiniz yoksa her ekonomik paça sıkışmasında, allayıp pullayıp methiyeler dizip, göklere çıkardığınız taraftarınız size sırt çevirir ki! O zaman yol direkt TMSF''ye gider…
