Değerli okuyucularım birçok konuyu araştırıyordum. Siyasetin dışındaki konular ilgimi çekmeye devam ediyor;
Zamanda yolculuk, Hz. Hızır, Evren, Tarih vb...
Yani uhrevi konular...
Zaten Ehli Sünnet Müslümandım ve bu araştırmalarım beni İslam''ın yüceliğine götürdü.
*
Ecnebi devletler ve o ülkede yaşayan ünlü ecnebiler İslam''ın hak dini olduğunu iyi biliyorlar. Özellikle de bilimle ilgilenen ünlü bilim adamları veya ünlü ecnebiler fark etmez yani. Gerçekleri bildikleri halde iman etmiyorlar. Müslüman olabilirler ve olduklarını bazıları da görecekleri tepki yüzünden gizliyor olabilirler.
Baba filmleri serisinin yönetmeni Francis Ford Coppola, Fatiha Suresi''ni okuyup anlattığını ve Müslümanlığı övdüğünü biliyoruz. Belki de bu yönetmen Müslüman. Ki Fatiha suresinin mealini açıkladığı ifadeler onu gösteriyor.
*
Gelelim Matrix filmine…
Bu film neyi mi anlatıyor?
Net yazayım dinimizdeki kabir hayatını. Ecnebiler gerçek dinin İslam olduğunu bildikleri için dinimizden ilhamlar alıp filmlerini yapıyorlar.
Matrix bir kapsül içindeki insanların ruhlarına yüklenen programlar ile dolaştıkları yerleri gösteriyorlar.
Ve işte şurada İslam''dan ilham aldıklarını gösteriyor: Matrix''te adam veya kadın ölünce veya yaralanınca kapsüldeki bedeni de yaralanıyor veya ölüyor.
Dinimize göre kabirdeki naaş ile Berzah âlemindeki ruh ile irtibatlıdır. Berzah âlemindeki ruh azap veya mükâfat görürse beden de hissediyor. Ta ki kıyamet gününde geri diriltilesiye kadar bu azap veya mükâfat devam ediyor.
İmam-ı Gazâlî de, kabir azabının hem cisme hem de ruha uygulanacağını ve Allah''ın (cc) dilediği zamana kadar süreceğini haber vermiştir. (İhya-yı Ulumi''d-Din)
Ki bu azapların veya mükâfatın neler olduğu Peygamberimizin şu hadisinden anlayabiliyoruz:
