Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Movit

Hüseyin Movit

DİKKAT ETSENİZ İYİ OLUR

Beden ölçüleriniz small mı large mı!

Giysilerin beden ölçülerine göre üretilmesinde birtakım özel sözler kul­lanılır. Bu özel sözler kişinin beden ölçülerine uygun giysiler seçmesine yar­dımcı olur. Giysilerin birtakım ölçülerle adlandırılması ile ilgili olarak dili­mizde Türkçe ve yabancı kökenli epeyce kelime bulunmaktadır. Türkçe kö­kenli geniş, dar, uzun, küçük, orta, kısa gibi niteleyici sözler yanında parmak ve karış kelimeleriyle de uygun ölçüler bulunmaya çalışılır.

Bir karış uzun, iki parmak kısa gibi kullanımlarla sınırlandırılıp istenilen ölçü elde edilir. Ayrıca biraz daha büyük, biraz daha geniş veya biraz daha dar sözleri de ölçüleri be­lirler. Ancak bunlar giysilerin üretiminde, pazarlamasında, seçiminde birer te­rim değillerdir.

Cumhuriyet Dönemi boyunca bu genel sözlerden daha özel ve ölçünlü (standart) terimler üretilemediğinden batı dünyasının kullandığı özel sözler olduğu gibi alınmıştır. Bu gelişmede moda dünyasının etkisi inkâr edilemez. Önce Fransızcadan mini (mini), midi (midi), maksi (maxi), daha sonra özgün imlâlarını koruyarak İngilizceden small, medium, large terimleri beden ölçü­lerine göre giysilerin sınıflandırılmasında kullanılan başlıca terimler olarak Türkçede yerini bulmuştur. Large yanında ekstra (extra) large da dilimize gir­miştir. Bu tür sözleri yenileri izlemektedir. Arada bir kulağımıza İngilizce sayz (size) kelimesinin geldiğine de tanık oluyoruz. "Beden ölçülerinizi öğrenebilir miyim?" yerine "Sayzınızı alabilir miyim?" veya "Sayzınız kaç?" biçimindeki sözler de duyuluyor.

Çağdaşlaşma adına birtakım atılımlar yapılırken bu arada dilin zarar gör­düğü dikkatlerden kaçıyor. Yeri geldiğinde Türkçeci görünen her Türk ay­dın, Türkçenin aleyhine gelişen benzeri durumlarda sessiz kalıyor. Pek çok alanda ithal edilen malla birlikte gelen yabancı terimlerin hiç olmazsa bir­kaçını Türkçe olarak ifade etmek kimsenin aklına bile gelmiyor. Devletimizin ilgili kurumları, tekstil sanayiinin devleri de bu gidişten rahatsızlık duymu­yorlar. Her alanda sür'atle yabancılaşmaya doğru gidiliyor. İşte bu manzaraya rağmen bir de "Türkler Avrupa Birliğine girmek için gerekli şartları yerine getir­memişlerdir" deniyor.

Etek söz konusu olduğunda maksi, midi, mini, gömlek veya iç çamaşırı söz konusu olduğunda small, medium, large, extra large terimleriyle ölçüler be­lirleniyor. Ayakkabıda ise Fransızca olan numara sözünü kullanıyoruz. Bir za­manlar gömleklerde de numaralar kullanılırdı. 41 numara ayakkabı, 42 nu­mara gömlek. Ürünün seçiminde iki numara büyük, bir numara küçük gibi söz­lerle de ölçüler belirleniyor. Şapkada, pantolonda da numara geçerli. Kullan­dığımız diğer ürünlerin ölçüleri eskiden daha çok numara sözü ile anlatılırdı.

Bu terimler arasında Fransızca maksi (maxi), Türkçenin ses düzenine ve imlâsına uydurulmuş bir sözdür. Bu örneği bilinçli dönemde alınan yabancı kökenli kelimelerden biri olarak değerlendirebiliriz. Gene Fransızca midi, mini terimlerinde ise herhangi bir sorun yaşanmamıştır. Çünkü bu kelimelerin öz­gün biçimleri de mini, midi'dir. Bilinçsiz dönemde aldığımız terimlerde ise, Türkçenin ses düzeni ve imlâsı dikkate alınmamış ve İngilizce small, medium, large, extra large sözleri olduğu gibi gömleklerimize, kazaklarımıza, ceketleri­mize iliştirilmiştir.

Bugün bir firma, ürettikleri malları smol, (veya sımol), midyum, larç ekstra larç etiketleriyle satmaya kalksa, herhalde tepkiyle karşılaşır ve söz konusu fir­ma çağ dışılıkla suçlanır.

Extra large teriminin kısaltması XL'dır. Burada extra'yı temsil eden X, daha geniş, geniş üstü, geniş ötesi anlamlarındadır. Bizde aynı anlamda bir de Arapça battal terimi vardır. Daha çok battal boy diye geçen bu terim, gömlek, iç çamaşır veya entari için hâlâ kullanılmaktadır. Devam edecek, (Prof. Dr. Hamza Zülfikar, arsiv.sirince.net http://arsiv.sirince.net/)

*

BUNLAR DA KISA KISA

 

* Hıncal Uluç, Sabah, 31.01.2021: "İlk mektup Ankaram'dan.."

Hıncal Uluç'a kesme iminin ne şekilde kullanılacağını öğretmek/anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zor!

Doğru yazım, tabii ki "Ankara'mdan" şeklinde olmalıdır!

* İskender Pala, Zaman, 25.04.2000: "Terlediği zaman üzerine çiğ taneleri konmuş gülü andırırdı."

İskender Pala da Millî Egitim Bakanlığı'nın bastırdığı broşürdeki hatayı tekrarlıyor

Çiğ: Pişmemiş ya da az pişmiş.

Çiy: Havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları, şebnem, jale.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları