Değerli okuyucularım yoğun tartışma konusu olan Ayasofya'nın ibadete açılması meselesi hala tartışılmaya devam ediyor.

Bugünkü yazımda Ayasofya'nın ibadete değil siyasete nasıl açıldığının analizi sizlere yapacağım.

***

Danıştay kararını verdi ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi Resmi Gazete'de yayınlandı: Ayasofya cami oldu.

Muhalefet, erken seçim geldiğini bildiği için çok da eleştiri yapmak istemedi.

Değerli okuyucularım elbette ben de Ayasofya cami olsun diyorum.

Lakin böyle olacağına hiç olmasaydı daha iyiydi. Nedenlerini tek tek yazacağım.

***

AKP iktidarına bağlı troller ve havuz medyasında öyle bir hava esiyor ki sormayın gitsin. Sanki İslam dünyası kurtulmuş, kâfirler batmış bitmiş. Ayasofya cami olsun elbette ama cami olunca da ülkemizdeki açlık işsizlik halloldu mu? Elbette hayır.

***

Ayasofya nasıl mı açıldı? Yazımın başlığında söylediğim gibi siyasete açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya için Ulusa Sesleniş yapıyor, haber kanalı olmayan Show TV, Kanal D Star TV gibi büyük televizyonlar canlı yayına geçiyorlar. Belli ki bu tip büyük kanallara da emir gitmiş.

***

Ben önceki yazılarımda Ayasofya'nın ibadete açılmasını AKP'nin kaybettiği oyları yeniden kazanmak için yapacağını söylemiştim. Aslında bu ibadete değil bal gibi Ayasofya'yı siyasete açmaktır.

***

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Ayasofya'nın müze statüsünün iptal edilerek cami olarak Diyanet'e devredilmesinin erken seçim kulisini hareketlendirdiğini yazdı. Sarıkaya yazısında Ankara'da erken seçim rüzgârlarının estiğini kaleme aldı.

Duayen gazetecinin yazısından da anlıyoruz ki Ayasofya'nın açılması üzerinden AKP iktidarı oy hesabı yapıyor.

***

Yukarıdaki satırlarımda böyle açılacağına hiç açılmasaydı diye boşuna demedim. Aslında nedenlerini yukarıda yazdım. Ama bir kez daha belirteyim muhalefetle ortak deklarasyon veya basın açıklaması yapılmadan açılan Ayasofya dış dünyada, "Erken seçim yatırımı yaptı, muhalefet de halkın oylarından korktuğu için sesini çıkarmadı" şeklindeki yorumları beraberinde getirdi.

Şimdi bazı trol çetesi, "Elalem ne derden bize ne?" diyeceklerdir. O zaman yabancı yatırımcı gelmiyor, Türkiye'de ekonomi zayıf diye ağlamayın.

Dediğim gibi muhalefet, sivil toplum örgütleri, iktidar ortak basın açıklaması veya deklarasyonla açılsaydı yabancılar, "Türkler birleşti tek yürek" şeklinde gurur verici manşet atacaklardı.

Şimdi ise yukarıdaki satırlarımda belirttiğim gibi, "Erken seçim yatırımı" diyorlar.

Haklılar da.

Öyle değil mi?

Öyle olmasaydı, İYİ Partinin Meclis'te Ayasofya ibadete açılsın teklifine AKP ve MHP'liler ret oyu vermezlerdi.

AKP iktidarı, "Biz açarız, biz oyumuzu toplarız" kafası ile hareket etti durumunda şu anda.

***

Bugün 15 Temmuz!..

Bugün, 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin yıl dönümü.

Bu yıl dönümde hâlâ çıkmayan FETÖ'nün siyasi ayağı ve Ümit Hoca'nın Halk TV'de dediği gibi Maliye'den bir tane bile atılmayan bürokratlara dikkatinizi çekerim.

FETÖ'nün siyasi ayağı AKP iktidarı tarafından bastırıldı, susturuldu halının altına süpürüldü.

Bu son cümlemin soru cümlesi olsaydı cevabını siz iyi biliyorsunuzdur okuyucularım.

Ve tabiyi ki 15 Temmuz gazilerine ve şehit ailelerine toplanan paranın hâlâ ulaşmadığı iddialarına dikkat çekerim.

Ve AKP Genel Merkezi önünde biber gazı yiyen 15 Temmuz gazilerinin olduğu savını da duymuşsunuzdur, buna da yazımın sonuna ekleyerek dikkat çekeyim dedim.