Değerli okuyucularım iktidarın malum erken seçim hazırlığında olduğunu ve bunun içinde oya ihtiyacı olduğunu önceki yazılarımda analiz etmiştim.

Bugünkü yazımda ise, iktidarın Ayasofya hamlesinin tutmadığını Türk-Yunan savaşını deneyerek oy ihtiyacını mı gidermek istediğini analiz edeceğim.

***

Ayasofya konusunda AKP Genel Başkanı'nın 1 yıl önce 'bir de karşısındaki Ayasofya cami olsun' diyene hakaretle olumsuz cevap verdiğini biliyorduk.

Erdoğan'ın, "Önce Sultan Ahmet'i doldurun" sözlerini de hatırlatalım.

Ve son gelişmede İYİ Parti'nin Ayasofya ibadete açılsın önerisinin AKP+MHP oylarıyla reddedildiğini de biliyoruz.

Peki ne oldu da birden bire AKP iktidarı Danıştay aracılığıyla Ayasofya'yı cami yaptı.

Çok basit önceki yazılarımda da yazdığım gibi oy kaygısı.

***

Peki AKP iktidarının Ayasofya hamlesi tuttu mu?

Buna bir soruyla cevap vereyim:

Tutsaydı son dakika olarak gündeme bomba gibi düşen, "Türkiye, NAVTEX ilan etti Yunan donanması alarma geçti Türk Savaş gemileri bölgede" haberiyle sarsılır mıydık?

Elbette böyle bir Türk-Yunan savaşında Yunan olmadığımız için Türk devletini tutacağız. Tutmayan zaten Yunan tarafında saf tutmuş olur.

Ama konu bu değil ki.

Konu Ayasofya tutmadı, Yunan savaşını mı verelim?

Öyleyse durumumuz içler acısı.

***

Bir adamın veya bir partinin oylarına göre milli meselelerimize bakılıyorsa acilen sandık seçim yoluyla bu adam ve partisi değişmelidir.

***

Ayasofya ve Türk- Yunan gibi milli meselelere tek bir adamın veya partisinin oy kaygısı ile bakılmaz, bakılmamalı.

Vakti geldiğinde değil Eşek Adası, bütün Ege Adaları Yunanlılar tarafından işgal edildiğinde gereği yapılmalıydı.

Ayasofya da bugün değil, önceden ibadete açılmalıydı.

***

Oy kaygısı ile milli meselelere bakılıyorsa Allah korusun yarın HDP'nin güçlü olduğu yerleri HDP'li seçilmiş valilere mi bırakacaksınız?

Veya milliyetçi seçmen olmadı, HDP oyları için yeniden PKK açılımlarını mı başlatacaksınız?

***

Şimdi bazı okuyucularımdan şunları duyar gibi oluyorum:

"Yaf sen hâlâ Turgut Özal, Ecevit, Demirel, Türkeş zamanındaki gibi konuşuyorsun. O tip, milli meselelere oy olarak bakmayan iktidarlar artık yok. Şimdi oy artıyorsa veya artmıyorsa politikaların anlık değiştiği devirdeyiz"

***

Bu tip yükselen sesler elbette haklıdır ve kendi içinde de değerlidir.

Ama ben yine de yazayım zülfü yâre dokunsun ve incitsin ki tam yerine rast gelsin.

Gelsin ki, milli meselelere oy olarak bakılmasın.