Kravatının rengi, karizması, takım elbisesi derken neredeyse eleştirmedikleri çok özel mahremiyeti kalmışken Şenol Güneş gerçeği ve onuruyla uzun zaman sonrasında tekrar 2020 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası'na gidiyoruz.

Hem de cebimizde grup lideri belki de kupanın en büyük favorisi Fransa'ya karşı alınmış bir galibiyet ve beraberlik toplamında dört puan gerçeğiyle.

Kurada karşımıza kim çıkar? Vallahi kim çıkarsa çıksın, biz değil onlar düşünsün! Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok ama kazanacağımız çok şey var.

Grubun son maçında Andorra'yı deplasmanda çok da zorlanmadan kadro yapısıyla geleceğe ışık çakarak kazandıktan sonra tabii ki doğal olarak kadro yapısıyla birlikte gözlerimizi, benliğimizi altyapı gerçeğine çevirdi.

Avrupa'nın birçok ülkesinde lejyoner futbolcu unvanıyla ülkemizi temsil edenler, altyapı eğitimlerini Avrupa'da alan futbolcu birlikteliğiyle ve bunların başındaki önemli teknik adamlarımızdan Şenol Güneş varlığıyla bir elimizi Avrupa'ya uzattık, diğer elimiz ile de ülke içindeki futbolda bir şeyler yapabilmek adına bu gerçeğin fotoğraflarını orta yere bıraktık.

Fotoğraflardaki görünen şeyin adı "altyapı" yani futbolun maddi ve manevi kurtuluş reçetesi.

Bu gerçeği engellemek için bazı kulüp yöneticileri ve onlar sayesinde semirip, palazlanan menajerler her şeyi yapmaya çalışacaklardır ama bu değirmenin suyu bitti ağalar, beyler! Uyanın artık bi zahmet.

Ülkenin ve kulüplerin milyon dolar ve Euro'larını har vurup harman savurarak ceplerinizi doldurduğunuz yeter! Bundan sonra bu ülke gençliğinin geleceğine ipotek koyamayacaksınız!

Ülke futbolu kurtuluşunun en büyük gerçeği altyapıda yapılanmayı, sistemi engelleyemeyeceksiniz.

Bunun için size kim engel olacak? Tabii öncelikle kulüplerin ekonomik gerçekleri sonrasında da bu gerçeği gören gerçek futbolsever yöneticiler.

Peki siz diğer futbolseverler bu kurtuluş reçetesinin ucundan tutacak mısınız?

Çünkü kurtuluşun gerçekleşmesi için senin eline, yüreğine, isteğine çok ihtiyaç var.