Sizlere bugün büyük Hun hükümdarı Attila'nın torunları Sekel Türkleri'nden söz etmek istiyorum. Belki de çoğunuz, Sekeller adlı Türk topluluğunu henüz hiç duymamış bile olabilirsiniz. Zira bilinen meşhur Türk topluluklarının arasında bu küçük topluluk hiç yer almamış ve Türk Dünyası'nın kayıp evlatları olarak kendilerinden haberimiz bile olmadan binlerce yıl yaşamışlardır. Gelin, "Sekelistan nerede?", "Sekeller kimdir?" gibi soruların yanıtına hep birlikte bakalım.
Aslen Hun Türkü olan Sekeller, Kavimler Göçü sonrasında Macaristan'a yerleşen Batı Hunları'ndan bir guruptur. Sekellerin, Avrupa Hunları'nın en güçlü hükümdarı olarak tanınan Tanrı'nın Kırbacı lakaplı Attila'nın küçük oğlu Çaba'nın kavmi olduğu konusunda tarihçiler ortak kanıya sahiptir.
Öyle ki, Bahaeddin Ögel'in yaptığı "Sekellerin Ataları Hakkında" adlı çalışma bu iddiayı içerir ki aynı iddia Hüseyin Namık Orkun'un "Peçenekler" kitabında da dillendirilmiştir. Sekel adının etimolojik kökeni tam olarak bulunamasa da, tarihçiler bu topluluğun Attila'nın torunları olduğu konusunda mutabıktır. Birçok tarihçi, bu Sekel isminin, 10. yüzyıldan itibaren Çuvaşistan ve Tataristan'da yaşayan Eskil (Esegel) halkıyla ilgili olabileceğini söylemiştir.
Sekellerin tarihteki yeri ve önemine gelince:
Macaristan tarihine baktığımızda Sekeller denilen bu küçük topluluğun Macar ordularında uç boylarında atlı sınır birlikleri olarak kullanıldıkları görülür ki bu da bizce onların Türk olduklarını belirleyen temas milli bir profildir.
Dahası, Sekeller denilen bu topluluk Transilvanya (Erdel) Bölgesine gelmişlerdir ki günümüzde Romanya topraklarında yaşayan yüzbinlerce Sekel Türkü işte bunlardır.
Çok ilginçtir ki Sekeller'in günümüze kadar korudukları kendilerine özgü bir alfabeleri vardır. Bu alfabenin Köktürk Alfabesi'ne benzerlik göstermesi, Sekeller'in Türk olduklarına ayrı bir kanıt olarak gösterilebilir. Dahası, masalları, türküleri ve bazı gelenekleri de Orta Asya'dan izler taşımaktadır.
Romanya'da komünist rejimin düşmesinden sonra milli bir uyanış yaşayan Sekeller, 1990 yılında Genç Sekeller Forumu adını verdikleri bir gurup oluşturarak, kendilerine özgü Sekel Bayrağı'nı kullanmaya başladılar. Dahası, kendi içlerinde milli bilinci pekiştirmek için bir kitapçık yayımladılar. Bu kitapçıkta Köktürk alfabesini de kullandılar.
2003 yılında Milli Sekel Konseyi adlı başka bir organizasyon daha kuran Sekeller, Transilvanya'nın doğusundaki Karpatların arasına Sekelistan adını verdiler ve bir anlamda bu bölgeyi kendi ulusal alanları ilan ettiler.
Günümüzde Sekeller, Türk Dünyası tarafında daha yeni yeni bilinmeye başlasa da, araya giren binlerce yıla rağmen onlar özlerini korumayı başardılar. Unutmayalım günümüzde Romanya'daki Sekelistan'da 800 bin Sekel Türkü yaşamaktadır. Ve buraya kültür turları düzenlenmektedir.
