Astımla ilgili doğru bilinen yanlışlar

Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay ile enine boyuna astım hastalığını ele aldık. İşte astımla ilgili doğru bilinen yanlışlar:

Astım nedir?

Astım hastalığı, çevremizde bulunan alerjen ve çevresel faktörlerle akciğerlerin hava yollarında enflamasyon dediğimiz hasar sonucu aşırı bir hassasiyet olması ve bu hassasiyet sonucunda da tekrarlayan öksürük, nefes darlığı, hırlama gibi belirtilerin görüldüğü hastalığa denilmektedir. Astım hastalığının çocuklarda görülme sıklığı dünya genelinde yüzde 10 civarındadır.

Astım sıklığının artmasının nedenleri

Astım hastalığı alerjik bir hastalıktır ve her geçen gün artmaktadır. Bu artışın nedenleri olarak genetik yatkınlık, kentleşme ve modernleşme için yaşam tarzı değişiklikleri, hava kirliliği, dizel araç kullanımının artması, sigara dumanına maruziyet, batılılaşmış beslenme, obezite, sezaryen doğum oranlarında artış, antibiyotik erken kullanımı oranlarında artış gibi birçok faktör önemli rol oynamaktadır.

Temizlik malzemelerinin astım gelişme üzerine etkisi

Temizlik malzemelerinde bulunan klor, su ile temas edince zararlı gazlara dönüşmekte ve uzun süreli maruz kalınmasıyla akciğer, burun ve ciltte zararlara neden olabilmektedir. 

Astımla ilgili yaygın yanlış kanılar şunlardır:

1. Astım, bir çocukluk çağı hastalığıdır; zamanla kaybolur.

2. Astım, bulaşıcı bir enfeksiyondur.

3. Astımlılar egzersiz yapmamalıdır.

4. Astım, sadece yüksek doz kortizonla kontrol edilebilir.

5. Astım ilaçları iyi hissedilen dönemlerde kesilebilir

Astımla ilgili doğrular

1. Astım her yaşta ortaya çıkabilir. Çocuklarda, ergenlerde, yetişkinler ve yaşlılarda astım ortaya çıkabilmektedir. Astımın kendi kendine zamanla kaybolacağı kanısı doğru değildir.

2. Astım bulaşıcı bir enfeksiyon değildir. Ancak, viral solunum yolu enfeksiyonları (örn. soğuk algınlığı ve grip) astım ataklarına neden olabilir. Çocuklarda astım genellikle alerji ile ilişkilidir, ancak erişkin yaşta başlayan astım daha az allerjiktir.

3. Hastalık iyi kontrol altındaysa, astımlılar egzersiz yapabilirler hatta ağır spor dahi yapabilirler. Astımı olan birçok sporcu vardır. Spor, astımlılarda obeziteyi engelleyerek astımın kötüye gitmesini engellemektedir. Bu nedenle astımlılar egzersiz yapamaz kanısı doğru değildir.

4. Astımın sadece yüksek doz kortizonla tedavi edildiği kanısı doğru değildir. Astım düşük doz kortizonla kontrol altında tutulabilmektedir.

5. Astım ilaçları iyi hissedilen dönemlerde kendi kendimize kesmemiz doğru değildir. Çünkü iyileştirici ilaçlar uzun süre kullanılması gereken ve doktorun uygun gördüğü dönemde kesilmesi gerekir.

Sonuç olarak özetleyecek olursak:

Astım hastalığı sıklığı her geçen gün artmaya devam etmektedir. Bu artışın nedeni modernleşmenin getirdiği çevresel faktörlerdir.

Astım, çocukluktan yaşlılığa her yaşta ortaya çıkabilir ve herkesi etkileyebilir.

Astım bulaşıcı bir enfeksiyon değildir.

Hastalık iyi kontrol edilirse, astımlılar egzersiz yapabilirler hatta ağır spor dahi yapabilirler.

Astımın sadece yüksek doz kortizonla tedavi edildiği kanısı yanlıştır.

Astım ilaçları iyi hissedilen dönemlerde kendi kendimize kesmemiz doğru değildir.

Astıma bağlı ölümler, uygun tedavilerle önlenebilir.

Astımda doğru tedavi ve düzenli kontrol son derece önemlidir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları