Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehmet Eyüp Yardımcı

Mehmet Eyüp Yardımcı

Yazar

Aramak, bulmak (bulduğunu sanmak)

Arap mitolojisinde "Anka", Fars mitolojisinde "Simurg", Türk mitolojisinde ise "Konrul" ve "Tuğrul" kuşları, edebiyatta çoğunlukla tasavvufi olarak olgunluğu ve Allah''a yaklaşmayı temsil eder, Türk edebiyatında bu özelliklere sahip "Zümrüdüanka" kuşu efsanesi doğuşuna da şahit oluruz zaman içinde.

Sadece Allah''a yakınlaşmak değildir aynı zamanda güzellik, yücelik, kanaat, istiğna, bilgi, marifet, aydınlanma ve aydınlatma, yenilenme, yaratılış, kabiliyet hususlarına işaret eder.

Tasavvuf yolunda yolcu olmaya talip olmuşun zaten amacı, bu yolculuk sürecinde temizlenmek, arınmak ve bu özelliklere sahip olmaya çalışarak Allah''a yakınlaşmaktır.

Bu yolculuğun gönüllü yolcuları olduğu gibi bu yolculuk sürecinde farklı amaçlar güden, bu farklı amaçları kendi şahsi çıkarları uğruna kullananlar da olmuştur, olacaktır.

Nefs''ine yenilmişlerin yolculuğu, hep farklı seyir rotası ve hikâyesi oluşturmuştur.

12. yüzyılda yaşamış, Rufâilik Ahmed er-Rifâi hazretlerinin şu sözü;

"Kardeşim, amacın ve asıl niyetin su üzerinde yürümek, havada uçmak olmasın. Senin bu istediğini kuşlar ve balıklar da yapıyor" etkili, uyarıcıdır.

Bugünkü İslam dünyasına baktığımızda, gördüğümüz umumi manzaranın temel sorunu maalesef bu zihniyette bulunan, insanların en savunmasız bölgesi olan, dini duygularını sömürmenin, bu sömürüyü maddi anlamda kazanç elde etme yoluna götürme istekleri, hırsları, yaptıkları, sözleridir.

Bu yaralayıcı anlayış toplumun her kesimini olumsuz etkilerken, yeni nesil üzerinde iyileşmesi mümkün olmayan yaralar açmaktadır.

Yaşananların en kötü tarafı ise, bu açılan yaraların sorumluları, toplumun çöküşüne nasıl bir etken olduklarının farkındalar ve her şeyi bilerek, isteyerek yapıyorlar.

Günümüz dünyasında tiran haline gelmiş "Para" ve "Ekonomi" insanların arasındaki tüm bağları kopardığı gibi, toplumun temel taşı olan aile yapısını bozmuş, genel anlamda toplum maneviyatı temellerinden sarsılmış ve insanlar garip bir inançsızlık içinde "modern toplum" diye adlandırdığımız bu gerçeklikte, kaybettiği iç huzuru bulmak için farklı arayışlar içine girmekte ve maalesef bu yolda toplum tüm çıkış yollarını kapatmış bu hokkabazların tuzağına düşmektedir.

Dünya edebiyatının önemli kalemlerinden "Depresyon" ve "Toplum Dışı İnsanları" ele alan yazıları ile tanınan Charles Bukowski''nin (Gerçek adıyla Heinrich Karl Bukowski) belki de bu yolda aklımızın bir köşesine yazmamız gerekli, gün gelir yolumuzu aydınlatacak bir ışık olabilecek sözlerini paylaşmak isterim;

"Kendini iyileştirmek istiyorsan, yaralarının sahibini yok et, unut…"

"Birine ihtiyaç duyuyordu insan. Etrafında öyle biri yoksa onu sen yaratmak zorundaydın, olması gerektiği gibi birini yaratırdın. İnsanın kendini aldatması, hile yapması gibi bir şey değildi bu..."

"Yüce Tanrım, ben sana yaklaşma cesaretini kendimde ne hakla buluyorum? Zavallı bir sefil, bir günahkâr sana nasıl yaklaşabilir?"

Günümüzün karmaşıklaştırılmış basit hayatı, sizi her gün daha da yıpratmakta, gerçeklerden uzaklaştırmaktadır.

Ve tüm bunun sebepleri, neden olanı açıkça bellidir. Yeter ki bu sebeplerden uzaklaşmak isteğiniz olsun.

Bu istek gelecekteki sağlıklı toplumun temeli olacaktır.

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları