"Hatasız Kul Olmaz", "Kır Gönlümün Zincirini", "Huzurum Kalmadı", "Mutlu Ol yeter!"….

Ülkemizde "Arabesk" diye tanımladığımız bu müzik türünü üretenlerle, entelektüel çevre arasındaki karşıt görüş her daim odu.  Martin Stokes'e göre ülkemizdeki bu müzik ve iki algı üzerine kategorik bir ayrım yapmak gereklidir.

Arabesk, devletin seküler ve Batılı bir gelecek uğruna İslami ve Arap geçmişi unutma çabalarının karaya oturmasını temsil eder.  Bir nevi 'Doğulu' kimliğin temsilcisidir.

Bizler bir Türk devleti miyiz? Yoksa Arap devleti miyiz? Yoksa daha modern bir dünyanın temsilcisi gördüğümüz Avrupa devletlerinin sistemine öykünerek bir şeyler yapmaya mı çalışıyoruz bunları tam bir doğru rotaya oturtamadığımız için her alanda, her anlamda tuttuğumuz her şey, iyi niyetle düşünüp yola çıktığımız her yol bir şekilde elimizde kalıyor. Elimizde kalıyor ve biz nedense hâlâ bir ders almış değiliz…

Roma - Bakü hattında umutlarımızı kaybettiğimiz Euro 2020 sonrasında eve dönerken, her akşam yorgun argın evine içindeki umutları arabesk müziğin ince nağmelerine bırakıp, hâyâl dünyasının içinde kaybolan toplum insanlarından farksız futbolcularımız ve teknik heyetimiz, oynadıkları ya da oynamaya çalıştıkları futboldan çok bir sonraki turnuva için yani Dünya Kupası için mücadele ettiğimiz Hollanda ve Norveç maçlarının galibiyet primi olarak futbolcu ve maç başına dağıtılan 100 bin Euro prim ve milli takım teknik direktörü Şenol Güneş'in yıllık maaşı olan 3.2 milyon Euro'yu konuşur ve tartışır olduk.

Evet! Oynadıkları takım Türk Milli Takımı, teknik direktörlük yaptıkları takım Türk Milli Takımı, ülkenin milli para birimi "TL" ama aldıkları prim ve maaş "Euro".

Veren kim. "TFF", alan kim? Kimliğinde T.C. yazan ülke spor adamı.

Milli formayı giymek bir onur ve şeref meselesi midir? Yoksa bu formayı giyerim ama karşılığında ücret alırım, aldığım ücretin para birimide bu ülkenin her gün değer kaybeden, spor alanında kulüplerin iflasına neden olan sebeplerden birisi "döviz kuru" olan Euro veya Dolar olacaktır.

Şimdi herkes Şenol Güneş'in "istifasını" bekliyor ama Şenol Güneş neden "istifa" etsin ki! Mis gibi hesabına maaşı hem de Euro olarak yatıyor yani Allah "Euro ya kulum!" demiş neden dursun ki? Birkaç kişi bunu istedi diye neden yapsın ki? Sonra adamın ne kabahati var? Beni buraya getirin, bir de maaşımı Euro olarak verin diye ağzından tek kelime çıktı mı?

Her şeyin sorumlusu, sistemsiz, bilgisiz ve gerçekleri görmemek için inatla gözünü kapatan, kulaklarını tıkayan sadece verilen emrileri yerine getiren TFF Başkanı ve heyetidir.

Asıl "istifa" etmesi gerekenler onlardır.

Ederler mi? Neden etsinler ki? Sonra Allah korusun "iş adamı" kimliklerine zeval filan gelir…