Sevgili okuyucularım biliyorsunuz teknoloji yaşamımızın her safhasında. Özellikle şu yaşadığımız günlerde internet neredeyse elimiz ayağımız oldu. Ne ihtiyacımız varsa dijital ortamdan tedarik yolun gittik. Her iyi şey de olduğu gibi teknolojinin nimetlerinden faydalanmak isteyen kötü niyetli kişiler de yabana atılır gibi değil. Bunların başında da internet ortamında gerçekleştirilen yasa dışı bahis ve kumar oyunları gelmekte.

İnternet üzerinden bu tür yasa dışı bahis ve kumar oyunlarında büyük bir artış gözlenmekte. Uzmanlar, çevrimiçi kumarın giderek bir bağımlılığa dönüştüğü ve en çok da gençleri tehdit ettiğini belirterek aileleri uyarıyorlar. ‘Herkese bedava bahis!’ veya ‘Depozit bonuslarınızı yükleyin, oynamaya başlayın kaybetmeniz mümkün değil!’ gibi özendirici reklamlar, ergenlerin çevrimiçi kumara yönelmelerine neden oluyor.
Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı ve Aile Danışmanı Barış Tuncer, bu tür teşvik edici ve yanıltıcı reklamların, ergenlerin çevrimiçi kumarı “zararsız eğlence" veya "kaybedecek hiçbir şeyleri yokmuş" gibi algılamalarına neden olduğunu ve zamanla çevrimiçi kumar bağımlılığına yol açabildiğini söyleyerek Türkiye’den rakamlar paylaştı.
Türkiye’de ergenler ile yapılan bir çalışmada, katılımcıların %12.5’inin çevrimiçi kumar oynadığının görüldüğünü belirten Barış Tuncer, “Çalışmada alınan sonuçlar, ergenlerin %28’inin her gün kumar sitelerinde ortalama 107 dakika zaman geçirdiğini, %8’inin 3 saatten daha fazla zaman geçirdiğini, %75’inin 13-16, % 25’lik kesimin de 10-12 yaşlarında çevrimiçi kumar oynamaya başladığını ortaya koymuştur” bilgilerini paylaştı.

Çocuk ve ergenler nasıl kumar bağımlısı olur?
Kumar bağımlılığında görülen dört evre bulunduğunu belirten Barış Tuncer, “Birinci evre, kazanma evresidir. Bu evre genelde kumarda büyük bir kazançla başlar ve 3-5 ay arası bir süreyi kapsamaktadır. Kişinin kazandığı miktar aylık veya yıllık gelirinin birkaç katı kadar büyük bir miktar olabilir. Birey, bu kazancın sonucunda büyük bir sevinç, mutluluk yaşar, kumara karşı olumlu bir turum geliştirir. Kişi kumar oynamak konusunda özel yetenekleri olduğuna ve bu şekilde kazanmaya devam edeceğine inanmaya başlar. Kişi artık kumar oynamaya önemli ölçüde zaman ve para harcamaya başlamıştır” diyor.
Kumar bağımlılığında ikinci evrenin kaybetme evresi olduğunu söyleyen Tuncer, “Birey, bu evrede kumar oynamakla çok daha fazla meşgul olur, tek başına kumar oynamaya, borç almaya, işini ihmal etmeye, ailesine ve arkadaşlarına yalan söylemeye başlar ve borçlarını ödeyemeyecek duruma gelir. Bu evrede, kayıplarını telafi edebilmek için bahis miktarlarını katlamaya başlar ve daha çok para kaybeder” diyerek ikaz ediyor.
“Bağımlılıkta üçüncü evrenin kişinin bütün kontrolünü kaybettiği çaresizlik evresidir ve hayatında en önemli şeyin sadece nereden para bulacağıdır. Bu evrede birey kumar oynayabilmek için sahtecilik ve hırsızlık yapabilir” diyen Barış Tuncer, dördüncü evreninse umutsuzluk evresi olduğunu söyleyerek bireyin artık büyük bir çöküntü içinde olduğunu ve yaşadığı acıyı bastırmak için, alkol ve madde kullanımına yönelebileceğine dikkat çekti. Bunun için çok dikkatli olmalıyız.

Ebeveynlerin kumar bağımlılığı konusunda bilinçli olmaları ve çocuklarıyla iyi bir iletişim kurmaları gerektiğini söyleyen Barış Tuncer, “Anne-babalar çocuklarıyla bu konu hakkında konuşurken; çocuklarını dinlemeli, gözlemlemeli, yargılamaktan, sorgulamaktan, tehdit etmekten, teşhis koymaktan, emir vermekten, ahlak dersi vermekten kaçınmalıdır” uyarısını yaptı. Tuncer şu tavsiyelerde bulundu: “Ebeveynlerin kumar oynaması ile gençlerin kumar oynaması arasında çok güçlü bir ilişki vardır. Bu sebeple ebeveynlerin çocuklarına olumlu bir rol model olmaları ve kumardan uzak durmaları gerekmektedir. Çocuklarına günlük ihtiyaçlarını karşılayacak kadar harçlık vermeleri, çok fazla para vermemeleri, kredi kartı ve ATM kartlarının limitlerini ayarlamaları ve çocuklarının yaptıkları harcamaları kontrol etmeleri gerekmektedir.”

“Çevrimiçi oyunlar, çevrimiçi kumara geçen bir kapı vazifesi görmektedir. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarının oynadıkları çevrimiçi oyunlar ve oyuna ayırdıkları süre konusunda da dikkatli olmaları gerekmektedir” diyen Barış Tuncer, ebeveynlere şunları önerdi: “Ev içinde aile bireyleriyle “Güvenli İnternet Kullanımı Sözleşmesi” ve çocukla “İnternet ve Bilgisayar Kullanma Sözleşmesi” yapılmalı, sözleşmeler yazılı ve imzalı olarak düzenlenmeli, sözleşmenin kuralları açık, net, uygulanabilir olmalı, sözleşmeye uyulmadığı zaman uygulanacak yaptırımlar belli olmalı ve aile içinde herkes sözleşmeye uymalıdır. Sözleşme birkaç nüsha düzenlenip herkesin görebileceği yerlere asılmalıdır. Sözleşmede günlük olarak internet başında geçirilecek süre, hangi sitelere girilebileceği, hangi oyunların oynanabileceği, çocuğun ders çalışmak, ödevlerini yapmak gibi okul faaliyetleri tamamlandıktan sonra ekran başına geçebileceği vb. maddeler yer almalıdır.”

Sevgili ebeveynler lütfen Barış Tuncer’e kulak verin değerlendirmelerini kulak ardı etmeyin. Çocuklarımızın geleceği için, sağlıkları için bunu yapın…