Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Amerika'nın soy kırımları

ABD Başkanı Joe Biden; Oval Ofis'teki başkanlık koltuğunda ayağının tozuyla 1915 olaylarını "Ermeni Soykırımı" olarak tanımlayarak, Türk Milleti'ni suçladı. Biden, 24 Nisan'daki anma mesajında sözde "soykırım" ifadesini kullanarak; hem seçmenlerine şirin görünmeye çalıştı, hem de Karabağ acısını hazmetmeye çalışan Ermeni lobisinin yüreğine su serpmeye çalıştı.

Joe Biden'e; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devlet erkânı ve siyasi partilerin temsilcileri gereken cevabı verdiler.

Bunları hem yazılı hem de görsel basından takip ettiniz sanırım. Ben tek tek bunları vermek yerine;  bizleri soykırımla suçlayan ülkenin günah galerisine baktığınızda her sayfası facialarla dolu olaylar hemen göze çarpar. Gelin ABD'nin uyguladığı bu katliam ve soykırımlara bir göz atalım:

250 yıllık tarihi yüzkarası olaylarla dolu olan ABD'nin zulüm ve soykırımları saymakla bitmez. 1830 yılında çıkarılan "Kızılderili Tehcir Yasası" ile bölgede yaşayan tüm yerlileri kendi topraklarından çıkardılar.

ABD'nin resmi makamları Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödemişti. "En iyi yerli ölü yerlidir" politikasıyla kıtayı binlerce yıldır üzerinde yaşayan yerli halkın elinden zorla almıştı. Bu kapsamda ilk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulandı. Sürgüne gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda yerlinin öldürülmesi sağlandı. Kızılderili soykırımıyla tam yetmiş milyon Kızılderiliyi kendi vatanlarında katletti.

Kızılderililerden sonra ikinci sırayı afrikalı köleler alır. Köle ticareti sırasında 19. yüzyıla kadar toplam 34 milyon 500 bin Afrikalı ve Orta Doğulu kölenin öldüğü biliniyor. Tarihin en büyük soykırımı Avrupalıların Amerika'yı fethinden sonra 1492 tarihinden itibaren yaşandı. Amerikalıların en az 70 milyon Kızılderili'yi öldürdükleri gibi, 35 milyon Afrikalıyı vatanlarından kopararak köle olarak kullandıklarını kendi tarihçileri dahil tüm tarihçiler kabul ediyor.

Bu zulüm ve sömürü düzeni, ABD ekonomisinin büyümesine ve 1870 yılında da dünyanın en büyük ekonomik gücü olmasına neden oldu. Sonrasında yaşanan I.ve II. Dünya Savaşı'nda oynadığı rol de ABD'nin büyük bir askeri güç haline gelmesini sağlayacaktı. Bu ezici güç de zulüm  ve sömürü düzenini dünyanın dört bir yanında sürdüreceği katliamlarla devam edecekti.

İşe ilk defa komşu ülkelerle başladı. 1898 yılında Meksika'yı işgal etti, aynı yıl Küba'ya girdi. 1921 yılında Nikaragua'yi işgal etti, Sandino ve 300 kişiyi katletti.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Dresden kentine sığınan Alman göçmenlerin üzerine 3 gün süreyle havadan bomba yağdırdı. Saldırılarda çocuk ve kadınların oluşturduğu 200 bin kişi öldü. Bununla da kalmadı; 1945 yılında Japonya'ya iki atom bombası atarak yüz binlerce masum sivili öldürüp dünya tarihinin en büyük vahşetini gözler önüne serdi.

 6 Ağustos 1945 tarihinde Hiroşima'ya attığı atom bombasıyla 140 binden fazla kişinin ölümüne yol açan ABD, kan dökmekten tatmin olmamıştı. Hiroşima'dan üç gün sonra da 9 Ağustos 1945'te de Nagazaki'ye ikinci atom bombasını atarak 80 bin kişinin ölümüne neden oldu. Radyasyondan etkilenerek sonradan ölenlerle birlikte kayıp 350 bin kişiyi bulacaktı.

1950-1953 yılları arasında Amerikan savaş uçakları tarafından üç yıl boyunca havadan bombalanan Kuzey Kore'de 4 milyona yakın insan öldürüldü.

1963 yılında Vietnam Savaşı boyunca ABD'nin müdahalesiyle üç milyon Vietnamlı sivil hayatını kaybetti. Vietnam Savaşı'nda Amerika'nın sivil halk üzerinde kullandığı zehirli portakal gazının yaptığı soykırım önemlidir.

1980 yılında CIA, Afganistan'ı işgal eden Sovyet güçlerine karşı savaşmaları için Usame bin Ladin ve örgütünü eğitti. 3 milyar dolar yardım etti. Ne hikmetse Usame bin Ladin'in, 11 Eylül 2001 tarihinde Dünya Ticaret Merkezi, Pentagon ve Beyaz Saray'ı hedef alan saldırılardan sonra Amerika Afganistan'ı işgal etti. 2001 yılında El Kaide'nin saldırısına karşılık olarak Amerika, bu işgal sırasında Afganistan'da 150 bin sivilin ölmesine neden oldu.

Lübnan iç savaşı sırasında 1983 yılının Eylül ayında Lübnan'da 14.000 deniz piyadesi binlerce kişiyi katletti.

2003 yılının Mart ayında, ABD, Irak'ın bir çok ülkenin güvenliğini tehdit eden kitle imha silahlarına sahip olduğu iddiasıyla daha önce desteklediği Saddam'a savaş ilan etti. Bir milyondan fazla Iraklının katledildiği ve 4.7 milyon Iraklı evini terk etmek zorunda kaldığı bu İkinci Körfez Savaşı'na ABD "Irak'ı Özgürleştirme Operasyonu" adını verdi. Savaş sonrasında da gerekçe gösterilen kitle imha silahlarından hiçbir eser bulunamadı.

1998 yılında ABD, Sudan'da bir silah fabrikasını bombaladığını açıkladı. Ancak sonra fabrikanın sadece aspirin ürettiği ortaya çıktı.

Filistin halkı yıllardır İsrail zulmü altında eziliyor. Filistin'de İsrail birçok savaş suçu işlemesine rağmen başta ABD olmak üzere batı bu duruma ne yazık ki tek bir ses bile çıkarmıyor. ABD'nin yardım sağladığı ve silahlandırdığı İsrail hükümeti, yüz binlerce Filistinliyi öldürdü.

ABD, tüm bu savaş ve kaos ortamında Türkiye dahil nesil savaş stratejileri uyguladı. Bunlar para ve silah yardımı, askeri eğitim, örtülü ödeneklerle çalışan sivil-asker özel kuvvetler unsurları  ile darbeler ve çeteler. Bunların en güzel örnekleri  PKK-PYD, YPG, IŞİD, DAEŞ, El Kaide, Peşmergeler, vb. örgütlerdir. Türkiye'nin gelişmesini istemeyen ABD ve Müttefikleri, 1960, 1980 darbeleri, 28 Şubat 1997 post modern darbesi, teknolojik engeller, ambargolar ve PKK terörünün desteklenmesi gibi faaliyetlerle her zaman Türkiye'ye zarar verdi. ABD Başkanı Joe Biden'ın açıklamasını bu konuda değerlendirmek gerekir. Sizlere bir başka yazımda, ABD'nin darbeler ve iç savaşlar yüzünden nasıl kan döktürdüğünü aktaracağım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları