Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Ah, Ahıl Teke ah!

Aslında 21 Şubat 2020 tarihli "Ahıl Teke'den Byerley Türk'e" başlıklı makalemde; her ne kadar Batılı bilim adamlarının kaleminin yazmadığı, dillerinin bir türlü dönmediği; Türk atlarının, evcil atlarının atası olduğunu yazmıştım. Gelin o makaleme bir göz atalım:

Türkmenistan'da yetişen Ahal Teke bir Türkmen atıdır. Bilim insanları, Ahal Teke'yi, üç bin yıl önce insanlar tarafından ilk evcilleştirilmiş at türü olarak görür. Orta Asya'da; Türk halkları arasında özellikle Türkmenistan'da ve de Türk'ün hakim olduğu topraklarda oldukça yaygındır. Diğer atlara nazaran biraz daha ufak tefektir. Ancak görünüşteki bu durum, Türk'ün atalarına büyük avantaj sağlamış; yaklaşık on bin kilometrelik coğrafyaya kısa sürede yayılmasına olanak tanımıştır.

Ağır düşman atlarına karşı Ahal Teke; daha çevik, daha hızlı, daha seri hareketler yapmasına imkân sağlamıştır. Aslında Ahal Teke bütün atların atasıdır. Hatta İngiliz yarış atlarının atası da Ahal Teke'dir.

Şimdi içlerinizden bazıları; "Ahal Teke, safkan İngiliz yarış atlarının atasıdır" cümlesini fazla iddialı bulabilir. Ancak bunu ben söylemiyorum. Bir İngiliz söylüyor.

Elime bir kitap geçti. Kitabın adı; "Türk Atı İngiliz Yarış Atlarının Atası" Yazarı Jeremy James.

Bir İmparatorluk… Bir at… Bir seyis... Üç kent… Viyana, Buda, İstanbul…1683'te Osmanlı'nın Viyana'yı kuşatmasıyla başlayan bir tarih sahnesi. Sahnenin önünde varlığını atıyla bütünleştirmiş 'Gazi' yemini eden evlad-ı fâtihan bir Seyis ve kökleri Orta Asya'ya, Atilla'ya ve Cengiz Han'a uzanan Türkmen soyundan bir Karaman atı Azaraks (Ateşin Oğlu)...

Sonraları İngiltere'de "Byerley Türk" diye anılacak atın, anne ve babasının adlarından oluşturulan Türkçe de bir adı da vardı. Babasının ateş adının ilk harfi olan "A", annesinin Zarif adının ilk harfleri olan "Zar" ile birleştirilmiş ve kendisine, "ateş çocuğu", "ateşin oğlu" anlamına gelen "Azaraks" ismi verilmişti.

Yaşamının yaklaşık ilk 10 yılını savaştan savaşa tehlike ve macera içinde geçiren Azaraks, bu süreyi hep, kendisine doğduğu günden beri büyük bir şefkat, özen ve itinayla bakan seyisi ile geçirmiş, onunla birlikte esir alınmış ve yine onunla birlikte İngiltere'ye götürülmüştü.

Tarihsel gerçekliğin içine oturtulmuş nefes kesen, sürükleyici bir kurgu. Bilinmeyen şaşırtıcı bir gerçek. Ayrıntılarda saklı kalmış tarihsel bir roman.

Ha bir de şunu hatırlatayım dedim. 16 Mart Batı dünyasının atçılık ve koşuculuk tarihi için önemli bir gün. Aslında 'Byerley Türk'ün ölümünün yıldönümü. Bylerley Türk, doru bir Türk savaş atı. Ancak Londra'ya geldikten sonra bütün İngilizlerin gönlünü kazanmış. Esir olarak gittiği İngiltere'de Byerley isimli bir İngiliz albaya satılmıştır. o tarihten itibaren Byerley Türk adıyla anılan Türk atı, 25 yıllık kısa ömrüne, son derece görkemli bir at olarak, biz insanların çoğundan daha değerli başarılar sığdırmış. Şeceresi Batı dünyasının bütün yarış atlarında devam etmiş. Mitolojik karakteri ve ünü günümüze kadar ulaşmış. Bu yüzden de 16 Mart tarihinde öldüğünde Batılıların andığı bir gün olarak kalmış. Biz de kendi değerlerimize sahip çıkamadığımızdan saf kan İngiliz atı peşindeyiz...

Evet merak eden makalemin tamamını ve de Jeremy James'in kitabını okur. Ben şimdi bir başka konuya girmek istiyorum:

Belçika atı, Felemenklerle özdeşleşen ve bir Orta Çağ atının soyundan gelen, ağır yük özelliğindeki bir at türüdür. Atın soyu oldukça eskilere dayanmasına rağmen genel olarak 1880 sonrasında geliştirilip besiciliği yapıldı. 1866'lı yıllarda ABD'ye götürülen Belçika atı genel olarak Fransızların Percheronları kadar tanınıp yaygınlık gösteremedi.

Belçika atları uyumlu ve dirençli bir yapıdalar. Kas dokuları oldukça güçlüdür. Aynı zamanda gövdelerinin ağırlığına zıt olarak bacakları kısadır. Yükseklikleri ortalama 160 ile 170 santimetre arasında değişmektedir. Kiloları ise 820 ile bin kilogram arasında tekdüzelik gösterir. Atası sayılan Felemenk atına karşın doru yapıdadır ve kestane, kula ya demir kırıdır.

 

2 metreyi geçen boyuyla dünyanın en uzun atı ünvanını taşıyan Big Jake bir Belçika atı türündedir. Geçtiğimiz günlerde Big Jake, Wisconsin'de hayatını kaybetti. Big Jake, 2010 yılında boyundan dolayı Guinness Rekorlar Kitabı'na girmişti.

ABD'de 20 yaşındaki Belçika atı Big Jake, Wisconsin'in Poynette şehrinde Smokey Hollow çiftliğinde yaşıyordu. 2.1 metreye yakın uzunlukta ve 1136 kilogram ağırlığında olan at, 2010 yılında Guinness Rekorlar Kitabı tarafından 'dünyanın yaşayan en uzun atı' olarak kaydedilmişti.

AP'nin haberine göre çiftlik sahibi Jerry Gilbert ve eşi Valicia Gilbert, Big Jake'in iki hafta önce öldüğünü açıkladı. Ancak Azaraks'ın aksine tam ölüm günü belirtilmedi. Valencia Gilbert "Onu bir tarihle hatırlamak istemeyiz, ailemiz için son derece travmatik bir olay" diye bunu açıklıyordu.

WMTV kanalına Big Jake'in muhteşem ve oldukça yetenekli bir hayvan olduğunu söyleyen Jerry Gilbert, atın doğduğunda 109 kilogram olduğunu ve bunun sıradan bir Belçika tayından 45 kilogram daha fazla olduğunu anlatmıştı. Gilbert, Big Jake'i anmak için ahır bölmesini boş bırakarak önüne resmi ve adı olan bir taş koymayı planlıyor. Gilbert "Çiftlik çok sessiz, diğer atlar da anlıyor. Bence onlar da yas tutuyor çünkü Jake her zaman burada ilgi odağı olmuştur. Büyük bir boşluk var, sanki hâlâ burada gibi ama değil" diye ekledi.

Evet insanoğlunun büyük dostu atlardan ayrılmak kolay olmuyor. Dünyanın her yanında bu büyük dosttan izler bulmak hâlâ mümkün.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları