Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şahin ŞİMŞEK

Şahin ŞİMŞEK

MERCEK

15 Temmuz'un 5. yıldönümü

Perşembe günü Türkiye genelinde 15 Temmuz 2016 tarihindeki hain darbe girişiminin bertaraf edilmesinin 5. yıl kutlamalarına şahit olduk. Tek kelimeyle görkemliydi. Avrupalıların deyimiyle 'Çılgın Türkler' yine sokaktaydı, yine meydanlardaydı. Ama bu kez sanki düğün dernek bayrammış gibi coşkuyla kutlamalar yapılıyordu. Bu sevincin bir çok nedeni var. Her şeyden önce o malum gece ülkemizi bölmek parçalamak ve siyonistlere, emperyalistlere, kapitalistlere peşkeş çekmek isteyen vatan hainlerinin 1 dolara kiraya verdikleri olmayan akıllarını hepten aldık. Neye uğradıklarını şaşırdılar, sudan çıkmış balığa döndüler, felekleri şaştı, donup kaldılar. Çünkü karşılarında milleti beklemiyorlardı. Hele hele ömrünü bu millete adamış sayın Başkan'ımızın kaçıp gideceğini zannettiler. Milletiyle beraber meydana inmez zannettiler. Ama yanıldılar, hayal kırıklığına uğradılar.

Elinde silah olarak  sadece bayrak olan vatan sevdalılarına kurşun yağdırırken o zalimlerin elleri hiç ama hiç titremedi. Tanklarına toplarına uçaklarına sadece tek silahımız olan bayrağımızla karşılık verdiğimizi görünce içlerine Allah tarafından korku salındı. Gözleri kör oldu, kalpleri mühürlendi. Vahşice katliam yaparken zerre kadar vicdan, merhamet kalmamıştı.

Yukarıda kutlamanın sevincini yaşarken bir yandan da o gece vatanımızı bu alçak FETÖ'nün uşaklarına kaptırmamak için, ezanlarımızın susturulmaması için, bayrağımızın indirilmemesi için canlarını hiçe sayarak kahramanca mücadelesini verirken şehit olanları anarken, yad ederken içimizi hüzün kapladı. Sevinç ve hüzün bambaşka bir duygu insan olan ancak bu duyguları yaşar hisseder. Alçaklar, vatan hainleri bu duyguları bilmez. Birazda o vatan hainlerinin akıllarını alan bir kaç kahramanımızın çok ilginç  gayretlerinden söz etmeden geçemiyeceğim. Çünkü o gece yurdumuzun her köşesinde destan yazılıyordu. Yüzlerce, binlerce kahramanlık öyküsüne şahit olduk.

Hatırlayın, bir tamirci abi vardı milleti ezip geçen tankı durdurmak için tişörtünü tankın egzosuna tıkamıştı, duman tankın içine girince içindeki hain boğulmamak için tankı durdurup kapağını açmmıştı.

Hatırlayın, bir Şerife bacı vardı. Olayı duyar duymaz kocasının tamperli kamyonetinin direksiyonuna geçip mahallede yolda ne kadar  genç varsa kamyonete bindirip hainlere karşı direnmişti.

Hatırlayın, Akıncılar hava üssünden uçakların kalkmasını engellemek için bir köylü amcamız yeni topladığı mahsulünü ateşe vermişti. Gayesi neydi tarlasından çıkan dumandan pist görünmesin hainler uçakları kaldıramasın diye.

Hatırlayın, şehit Ömer Halis Demir komutanından aldığı emirle o gecenin kaderini belirlemişti. Evet bu kahramanımız  o hain alçak Semih Terzi'yi alnının çatısından vurup o alçağı cehenneme postalamıştı. Kendisine 30 kurşun sıkılarak şehit edildi, peygamber efendimize komşu olmuştu.

Hatırlayın: Hatırlayın yaşlı bir teyze yanından geçen tanka ayağındaki terliği çıkarıp vururken, Dursana hain herif, dursana hain nereye gidiyorsun ne yapıyorsun kendi kardeşini ezip nereye kaçıyorsun diyerek elindeki tek savunma  silahı olan terliğiyle vuruyordu.

Hatırlayın, bir genç kardeşimiz Ankara da yüksek bir binanın çatısına çıkarak üstünden alçak sorti yapan  jetin üstüne atlamağa çalışıyordu. Aşağıya inmeyecek misin o zaman seninle görüşürüz alçak herif! Hatta elindeki  levyeyi jete fırlatmıştı.

Hatırlayın, 15 Temmuz Şehitler köprüsünde motosikletini, köprüyü işgal eden o vatan hainlerinin üstüne sürerken,  vatan  hainleri tarafından yaylım ateşine tutularak şehit edileni...

Hatırlayın, özel harekatta görevli polis Demet Sezen ablamızı, mesaisi bitmiş evinde üç yaşındaki Hüseyin Alp  adlı bebeğini emzirmiş, uyutmak için kucağında sallarken olayı duyar duymaz bebeğini komşusuna bırakıp görev yaptığı binaya gelirken şehit edilmişti. Önce vatan dedi, "bebeğim annesiz büyüyebilir amma vatansız büyüyemez" diyerek şehadete koştu.

Hangi birini anlatayım o gece 251 şehidimiz oldu. Her birisinin ayrı ayrı kahramanlık destanı var. 2190 gazimizinde kendi çapında ayrı ayrı kahramanlıkları var. Acizane ben sabaha kadar Sabiha Gökçen havalimanı emniyetini sağlamak için kendi çapımda vatansever kardeşlerimizle vatan nöbetindeydim. Rabbim o geceyi engelleyen engellemeğe çalışan tüm herkesten bin kere razı olsun. Gazilerimize sağlıklı  hayırlı uzun ömürler diliyorum.

Allah'a emanet olun

Kalın sağlıcakla...   

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları