Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Tolga Akbal

Tolga Akbal

Perde arkası

10 Kasım demek

"Fransız General Franchet d'Esperey köprü başından beyaz bir ata binerek ve at ürktüğü için kendini selâmlayan mızıkayı kırbacıyla susturarak, Galata nümayişçileri arasından Beyoğlu'na çıktı. Bu beyaz at, fetih resimlerinde İkinci Mehmet'in suya at süren 465 yıllık hayaletini çiğnedi, geçti.

Rahmetli Süleyman Nazif, gazetelerden birinde, bu giriş gününe ''kara gün'' adını vermiştir ve birkaç satırlık bir fıkra yazmıştır.

Fransız General Franchet d'Esperey bunu haber alınca: Hemen yakalayınız, kurşuna diziniz, emrini verir. Kim bilir kimlerin ricaları üzerine Dolmabahçe Sarayı'na yerleşmek ve Süleyman Nazif'i kurşuna dizdirmekten vazgeçer.

O günlerde halkın kâbuslarından biri de Ayasofya'dır. Ara sıra İstanbul semtlerinin sessiz ve gamlı durgunluğu üstünden bir ürperiş geçerdi. Bir gün öğleye doğru Gülhane kapısından Sultanahmet'e doğru çılgınca bir akına rastladım. Sanki dalgalar beni kaptı, içine kattı.

mustafa-kemal.jpg

- Ne var? diye soruyordum.

Heyecandan bitkin sesler:

- Ayasofya'ya çan takacaklarmış... diyor.

Camiin kapısına kadar gidiyoruz. Avlusunda silâhlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var.

Rahat bir nefes alıyoruz.

Bunlar kravatsız, traşlı, eski esvaplı fakir halk adamları...

Karşı yakadan gelen haberler ise kötüdür.

Tatlı su Türkü, halk ıstırabından sıyrılmanın ve yabancılara sokulmanın yolunu bulmuştur.

İşte size o zamandan kalma bir not:

'Orada İngiliz zabitinin dizini bacağı ile saran kadın. Barlar, kabareler, mızıkalar. Burada sandıklarının dibini karıştırarak son işlemeli peşkirini ve gümüş parçasını arayan halk kadını. Bedestende üstleri başları eski, sesleri titreyerek, bezirgândan fiyat sormağa utanan, sapsarı yüzlerinde köklü bir İstanbul hüznü yaşlanan kadınlar...'

Bu çözülüş gittikçe ağırlaşarak Yunanlılar İzmir'e ve Mustafa Kemal Samsun'a çıkıncaya kadar sürüp gidecektir..."

Mütareke yıllarını derinden yaşayan.

İzmir'in işgalinden sonra Atatürk'le tanışıp onun dostluğuna erişen.

Cumhuriyet döneminin en önemli yurtsever yazarlarından birisi olan Falih Rıfkı Atay'ın Çankaya kitabından özellikle seçtiğim bu satırlar, Osmanlı Devleti'nin işgal altındayken savaşın getirdiği zorlukları tüm şiddeti ile hisseden halkın yaşadığı korkunç sıkıntılara ışık tutmakla beraber, kurtuluş mücadelesi için Samsun'a çıkan Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e duymamız gereken minneti de özetliyordu adeta...

İşte bu yüzden olsa gerek.

Dünyada diğer liderler kendi halkı tarafından yok sayılırken.

 21. Yüzyıla dahi kurduğu Cumhuriyet'le adını yaşatan ve halkı tarafından her 10 Kasım'da 9'u 5 geçe karşılıksız sevgi ve minnetle saygı duruşunda bulunan tek liderdir ATATÜRK.

Hülasa.

Değerli okurlar.

10 KASIM DEMEK... Dünyada eşi benzeri görülmemiş, tarifsiz bir aşk demek.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları