Yaklaşık bir yıla yakın inanılmaz bir şekilde tüketim ürünlerine zam üstüne zam yapılmaktadır. Bir kaç ay önce dolar 9 bin liraya çıkmıştı. Bu nedenle bazı ürünlerin zamlanmasına neden olmuştu. Eyvallah dedik peki şimdi dolar 7 bin 400 TL’ye kadar düşmesine rağmen maalesef değişen bir şey yok. Normal şartlarda dolar düştüğünde yapılan zamların da düşmesi gerekirken aksine en çok ihtiyaç ve tüketimi yoğun olan süt, peynir, yumurta, yoğurt et, tereyağı özellikle ayçiçek yağına geçen seneki fiyatının üç katı zam yaptılar. Bu işte bir garip bir tuhaflık olduğunu sezdim. Biraz araştırayım diyerek sürekli alış veriş yaptığım marketlere, kasaplara bu zamları neden yaptıklarını sorduğumda önce dolar kurunu bahane ettiler. Ama dolar düşmesine rağmen neden hâlâ zam yapıyorsunuz soruma da ‘abi ürün bulamıyoruz. Bazı stokçular milyonlarca litre tonlarca kg. ürünleri satın alıp stok yaptıklarından dolayı piyasada ucuza alacağımız ürün olmadığı için biz de pahalı alıp pahalıya satıyoruz’ diye cevap veriyorlar.
Bu aldığım cevaplar beni tatmin etmemesine rağmen düşündürmeye başladı. Araştırmalarıma devam ederken bi baktım gerçekten bazı fırsatçı marketler zinciri milyonlarca ton bir ürünü piyasadan satın alıyor. Bir yerlerde stokluyor. Piyasadan çektiği ürün kısa bir süre içerisinde arz talep görmeye başlıyor. Bu stokçu ahlaksızlar vicdansızlar gözleri doymayan Karunlar piyasadan toptan milyonlarca ton alıp stok ettikleri ürünleri azar azar zincir marketlerde satışa çıkarıyorlar. Ama tabii ki milletin ihtiyacını karşılamak için değil aslında yapmış oldukları haksız rekabet ve stokçuluklarına kılıf hazırlamaktalar. Bir müddet sonra piyasadan çektikleri ve stok ettikleri ürünler marketlerde, bakkallarda, toptancılarda neredeyse artık karaborsaya düşecek kadar azalıyor. Temel ihtiyaç olan stoklanmış ürün artık günlük, haftalık olarak başlıyor zamlanmaya beş liralık ürün on-on beş liraya kadar çıkıyor.
Toptan milyonlarca adet-litre-kg satın aldıkları ürünleri fırsatçı zalim Karunlar bu aşamadan sonra hemen piyasadaki fiyatının bir iki lira aşağısına satışa başlıyor. Zaten bu işi yapan ahlaksızların binlerce şubeleri vardır. Her bir şubeye bir kaç ton ürün yolladığında elindeki stokları eritmiş oluyor. Kısacası beş liraya almış olduğu ürünü piyasaya sürmeyerek bir iki ay stokunda bekleterek piyasadan çektiği ürünün zamlanmasına neden oluyor. Beş liralık ürünün on beş liraya çıkmasına vesile oluyor. Sebep olduğu ürünü bu kez de çok namuslu bir vatandaşmış gibi piyasa fiyatının altında bir iki lira düşüğüne satmaya başlıyor. Maşallah bizim vatandaşlarımız da hemen başlıyor reklama şu markette süt iki lira daha ucuz. Ayşe Hanım haberin var mı şu market zincirinde ayçiçekyağı beş lira daha ucuza satılıyor. Nerden bilsin beş lira daha ucuza satın aldığı sıvı yağının bir iki ay içerisinde üç kat zamlanmasına sebep olan aslında bilmeyerek reklamını yaptığı zincir marketin sahipleri yöneticileridir. Bir iki ay öncesine kadar otuz lira olan sıvı yağını milyonlarca litre stoklayıp, bir iki ay sonra fiyatı doksan liraya kadar ulaşınca bu ahlaksız Karun nesli doyumsuz açgözlü kan emici vampir ruhlu harisler bu kez B planına geçiyorlar. Stokladıkları ürünü piyasa fiyatının altında beş lira daha ucuza satarak haksız ve haram bir kazanç elde etikleri gibi bir de piyasanın altında beş lira daha ucuza satıyoruz diye bedavadan bir de vatandaşa reklamını yaptırıyor. Gariban vatandaş bu şeytanların şeytanlıklarını nereden bilsin.
Buradan Ticaret Bakanlığı’na çağrımdır. Bu vicdansızların haksız kazançlarına mani olun. Bu kan emici vampirlerin depolarını kontrol edin. Sadece bağlı oldukları bölgedeki görevliler zaman zaman zincir marketlerde denetim amacıyla raflarındaki etiketleri kontrol ederek sorun çözülmez. Devlet ivedilikle bir ekip kurup aşırı derecede zamlanan ürünleri daha tarladayken kim milyonlarca ton satın alıp stokluyor. Stokladığı ürünü kaç liradan aldığını kayıt altına almalıdır. Daha sonra stokladığı ürünü kaç liradan sattığını kayıt altına alırsa inanın, bırakın stok yapmayı ancak günlük satacakları kadar ürünü satın alırlar. Çünkü bir liralık ürünü üç liraya satamayacakları için garip gurabanın yetimin hakkını yiyerek haksız bir şekilde kazandıkları yiyemeyecekleri paralarını da riske etmezler. Bu haris ve Karun ruhlu insanların gözünü ancak ve ancak toprak doyurur. Burada bahsettiğim fırsatçılık yapan işletmeler. Yoksa namuslu, dürüst satıcıları tenzih ederim. Kalın sağlıcakla.
