Eğitim ve kariyerini kuvvetlendirmek isteyen herkesin geçtiği bir aşama var.

Sınav...

Liseye giriş için sınav...

Üniversiteye gireceksin, sınav...

Hazırlığı atlamak için sınav...

Dünya kadar vize, final sınavı...

Mezun olursun KPSS, ALES, TUS, DUS, IELTS, YÖKDİL, YDS...

Bitmeyen bir listemiz var.

Bu haftasonu olacak olan YKS de tüm bu sınavlar gibi bir geçiş süreci. Ancak, elbette birçok kişinin de hayatı için dönüm noktası olma niteliği taşıyor.

Bu iki yıldır özellikle YKS ile ilgili ne öğrencilerin, ne eğitimcilerin ne de psikolojik destek sağlayan uzmanların hazır olduğu süreçler yaşandı.

Evde geçen sürede TV izlemek bile zorlaşmışken, ev ekonomisi tepetaklak olmuşken, fizik, matematik, coğrafya vb. derslerin başına oturup çalışmak hiç de kolay değildi.

Sınav performansına etki etme olasılığı yüksek olan bu yaşam şeklinde sınıfta kalan üniversite adayı gençler değil, eğitim ve ekonomideki yanlışlar oldu.

Bu hususları dikkate alarak, ebeveynler ve öğretmenlere ricam şudur:

Her şeye rağmen mücadele edenler ile mücadele etmekte zorlananları kıyaslamayın.

"Bak şu da aynı sıkıntıları yaşadı nasıl da başardı. Demek ki sende noksanlık var." gibi ifadeler ile yaşananları bu gençlerin omuzlarına yüklemeyin.

Çünkü, herkes aynı psikolojik dirençte olamaz.

Her yaşam olayı, her bireyi farklı açılardan etkileyebilir.

Bu etki kimi için bir hırs, motivasyon olurken kimi için bir depresyon kaynağı, kaygı unsurudur.

Başımızın okşanmasına alışmadığımız bu coğrafyada, salgında sınav sürecini atlatmakta doğal olarak zorlanan gençlerin başını okşayarak değişime ön ayak olun.

Lütfen!