Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Levent Doğan

Levent Doğan

Yazar

Yeme bozuklukları

Bu akşam bir arkadaş grubunuzun sizi bir mekana davet ettiğini düşünelim.

Akşam, altı gibi mesai bitiyor ve siz de yediye doğru katılacaksınız.

Bu katılımla ilgili aklınızda neler olur?

Gayet tabii ne giyeceğinizi tasarlayabilirsiniz.

Akşam kimin orada olacağını düşünebilirsiniz.

Ya da bu buluşmada ne gibi gündemlerin olacağını da düşünebilirsiniz.

Fakat yeme bozukluğu olan birisi, bütün günü bu akşamki aktiviteye kadar nasıl besleneceğiyle ilgili tasarlayabilir.

Akşam nasıl görüneceğiyle aşırı bir ilgi olacağından, tüm gün her yansımada bedenini denetleyebilir.

Bunda bir sorun yok gibi anlaşılabilir ancak bu denetlemelerde kendine hiç de hoş olmayacak bir şekilde konuşabilir.

Bu arada akşama kadar çok katı diyet kurallarıyla beslenerek kendini aç bırakabilir.

Akşam olduğunda ise başkalarıyla yemek yemekten duyduğu rahatsızlıktan da dolayı çok bir şey yiyemez.

Zaten tüm gün hangi yiyeceğin kaç kalori ettiğine kadar kolayca bir hesap yapabildiği için kendince aslında yeterince kalori almış ve günü tamamlamıştır.

Sonra eve gider ve aslında çok düzensiz ve yetersiz beslendiği için karnı açtır.

Bunun yanında gün boyu yeme davranışı ve bedenini kısıtlayıcı ve yargılayıcı bir algıyla denetlediği için de yoğun bir stres yaşamıştır.

Sonuç olarak tıkanırcasına beslenme epizodu tetiklenir ve kişi kendini kaybedercesine gözüne takılanı tüketmeye başlar.

Bu anlarda kontrol algısı kaybolduğundan bir uyku, bir dalgınlık anı gibi farkındalık olmadan geçer ve bu son bulduğunda son derece şiddetli bir pişmanlık hâli yaşanır.

Kafada dönen o fazla kaloriler, saatin geç oluşu, bedenin aşırı şişman görüneceği imgeleri gibi düşünsel süreç kişiyi lavaboya hızla götürür.

Burada zorla kendini kusturarak tüm yiyeceğin bedenden çıkması sağlanır.

Boş bir midenin vereceği huzurun tüm bu kaygıyı, stresi ve üzüntüyü alacağına inanılır.

Görüneceği gibi aslında çok doğal bir arkadaş buluşması, bir başkası için inanılmaz rahatsız edici kocaman bir gün olabilir.

Kişilerden bağımsız olarak yemeye ve bedene verilen aşırı önem hatalı yeme davranışlarına yol açabiliyor.

Bunların yanında insanların diğerlerinin bedenlerine yönelik sosyal medya yorumları, bazı "uzman" diyetisyenlerin yemek yemeyle ilgili ilginç tavsiyeleri, hadsiz hadsiz "sen kilo almışsın" diye sohbet başlatan insanlar gibi birçok faktör yeme bozukluğunu pekiştirir.

Aslında tek yeme bozukluğu şekli bu bahsettiğim gibi değildir.

Beden algısının etiklenmesi ve yeme davranışlarının uyumsuzluğu birden fazla yeme bozukluğuna yol açabiliyor.

Eğer bunlar sizin normaliniz ise bunun fonksiyon bozan bir sorun olduğunu kabul edip hızlı bir şekilde destek almalısınız.

Eğer çevrenizde, bahsettiğim ve benzeri davranışları olan insanlar varsa, lütfen ifadelerinize dikkat ediniz ve birinin bedeni hakkındaki yorumlarınızın nelere sebep vereceğinin farkında olunuz.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları