Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Yangın var!

İtalyanca "tromba (boru, borazan)" kelimesinden gelen tulumba bir tür basit yangın söndürme düzeneği olarak biliniyordu. Zamanla onu kullananlar bu ünvanı alarak artık saygın bir tulumbacı esnafı oluşturmuştu. 17'inci yüzyılda Osmanlılar'da gemilere dolan suyu tahliye edenler de bu tulumbacı esnafıydı. Daha sonra bu kavram kendini suyu tahliye eden değil de ateşi söndürmek üzere taşıyıp pompalayan zümreyi niteleyen sevimli bir anlam kaymasına uğramıştı. 19'uncu yüzyılda bunun yanı sıra "külhanbeyi, bıçkın, serseri" gibi anlamlar da türedi. Bunun yanısıra özellikle yangını bol olan İstanbul tulumbacılığının kısa bir zaman içinde zengin bir edebiyatı, türlü adetleri, merasimi, zengin bir tulumbacı argosu doğdu.

Tavırları ve kıyafetleriyle İstanbul'un en renkli zümrelerinden biri haline gelen tulumbacılar, İtalyan ressamları Preziosi ve Fausto Zonaro'nun da dikkatini çekti. Bu renkli görüntüler iki İtalyan ressam tarafından resmedildi. Edebiyatta ise Nabizade Nazım'ın "Zehra" (İstanbul 1954) ve Sermet Muhtar Alus'un "Onikiler" (İstanbul 1999) adlı romanlarının kahramanları yine tulumbacılardır. Ayrıca Peyami Safa da pekçok kez İstanbul yangınlarını eserlerinde konu etti.

Tulumbacılar sadece resim ve edebiyatı etkilemedi, Müzik ve sinema da bundan nasibini alacaktı.

Şarkılarda bir hayli geniş yer alan yangın ve tulumbacılara en iyi örnek, "Yangın Olur Biz Yangına Gideriz" türküsüdür. Bu türkünün sözleri şöyledir.

 

Yangın olur, biz yangına gideriz

Düz ovada keklik gibi sekeriz

Yokuşlarda şahin gibi uçarız

 

Sandık sandıklar içinde çok şanımız var

Hazreti Mevla'ya yalvarmamız var

 

Beyoğlu'ndan kalktık sandık selamet

Galata'ya vardık, koptu kıyamet

Hurşit Reis, sandık sana emanet

 

Sandık sandıklar içinde çok şanımız var

Hazreti Mevla'ya yalvarmamız var.

 

"Yangın Olur Biz Yangına Gideriz" türküsüyle birlikte sözlerini hemen hemen hepimizin bildiği Nurhan Damcıoğlu'nun seslendirdiği "Yangın Var" kantosunu da unutmamak gerekir.

Tulumbacıların bir de bayaz perdeye yansıyanları vardır. Yeşilçam da bu konuda boş durmamıştır. 1960 yapımı siyah-beyaz "Yangın Var" filminde Rejisörlüğü Ömer Lütfi Akad, başrolü de Ayhan Işık'la Leyla Sayar paylaşmıştı. Hulusi Kentmen, Turgut Özatay, Efgan Efekan ve Mürvet Sim de yardımcı oyuncu rolünü üstlenmişti. Filmin konusu, bir paşa kızı ile Kadırgalı tulumbacı bir gencin umutsuz aşk öyküsünü anlatıyordu.

Gerçi yerli yapım bir Yangın Var filmi de 2011 yılında vizyona girdi.

Yönetmenliğini Murat Saraçoğlu'nun filmin müzik ve bestesini Levent Güneş, Erol Mutlu, Işın Kucur'la Levent Güneşin yaptığı, senaryosunu Murat Batgi'yle Koray Çalışkan'ın yazdığı, Yapımcılığını ise Koray Çalışkan, Yamaç Okur'la  Mustafa Dok'un üstlendiği film komedi dram tarzındaydı. Diyarbakır'ın Trabzon'a itfaye hediye etmesiyle başlayan dramatik film zaman zaman izleyiciyi kahkahaya boğuyordu. Ancak tulumbucıları konu alan "Yangın Var" filmi 1960 yapımı filimdir. Biz de itfaiye teşkilatımızın haftasını kutlarken, tulumbacıdan, modern itfaiye erine kadar, milletin canını ve malını hayatını bile düşünmeden korurken şehit olanlara rahmet diler, halen bu uğurda görev yapanlara da şükranlaırımızı sunarız.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları