Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mehmet Eyüp Yardımcı

Mehmet Eyüp Yardımcı

Yazar

Veysel'in gönlünden görebilmek

Anadolu'nun bereketli topraklarında yetişmiş, sazının ardında bizi bize anlatmış, kendi yolculuğuna bizleri eşlik etmiş "Halk Edebiyatı" denildiğinde; Karacaoğlan'dan Erzurumlu Emrah'a, Muharrem Ertaş'tan Neşet Ertaş'a, Veysel Şatıroğlu'ndan Mahsuni Şerif'e ve Ali Ekber Çiçek, Aşık Reyhani, Aşık Daimi, Murat Çobanoğlu'na varıncaya kadar nice gönülleri, isimleri yazabiliriz.

Birçok insan gibi bizimde gönlümüzde Veysel Şatıroğlu'nun yeri ayrıdır. Yedi yaşında iken yakalandığı "Çiçek" hastalığı sebebiyle görme yetisini kaybeder.

Veysel'in yolculuğunun başlangıcının yaşadığı hastalıkla olması ve Veysel'in dünya gözünü kapatan hastalığın adının "Çiçek" olması ne tezattır…

Dünya gözü kapanan Veysel'in gönül gözünü açmasına sebeb olan şey ise babasının oyalanması için kendisine getirdiği saz olur. Sazı ile bütünleşen Veysel'in 30'lu yaşlara geldiğinde sonuna kadar açılan gönül penceresinden dökülen sözler, bizlere;

 

Güzelliğin on par'etmez

Bu bendeki âşk olmasa

Eğlenecek yer bulaman

Gönlümdeki köşk olmasa

 

Dizeleriyle sevdayı anlatırken,

 

Dost dost diye nicesine sarıldım

Benim sâdık yârim kara topraktır

Beyhude dolandım boşa yoruldum

Benim sâdık yârim kara topraktır

 

Dizeleriyle insanın yaşam süreci içinde topraktan gelip, toprağa gideceğini ve her şeyinle seni saracak tek sadık yârin toprak olacağını, kulağımızdan gönlümüze nağmelerle aktarır,

 

Yıllarca aradım kendi kendimi

Hiçbir türlü bulamadım ben beni

Hayal mıyım ürüya mı bilinmez

Hiçbir türlü bulamadım ben beni

 

İnsan mıyım mahluk muyum ot muyum

Ekilir biçilir bir nebat mıyım

Yoksa görünüşte bir sıfat mıyım

Hiçbir türlü bulamadım ben beni

 

Leyla mıyım Mecnun muyum çöl müyüm

Arı mıyım çiçek miyim bal mıyım

Köle miyim bir güzele kul muyum

Hiçbir türlü bulamadım ben beni

 

Varlığım yokluğum bir Veysel adım

Gök kubbede kalacaktır ses kadim

Elli üç yıl kendi kendim aradım

Hiçbir türlü bulamadım ben beni

 

Dizeleriyle ise,

 

Uzun ince bir yoldayım

Gidiyorum gündüz gece

Bilmiyorum ne haldeyim

Gidiyorum gündüz gece

Dünyaya geldiğim anda

Yürüdüm aynı zamanda

İki kapılı bir handa

Gidiyorum gündüz gece

Dizeleriyle anlattığı "Uzun İnce Bir Yolculuğun" içsel arayışını bütünleştirerek anlatır bize…

Bu güzel ülkenin, bereketli topraklarında yetişmiş sözün ve sazın üstadı olmuş bu kadar değerin ve geride bıraktıkları eserlerin, bugünün popüler kültürü altında kalması, anlaşılmaması, değer görmemesi hatta ötekileştirilmesinin ifade ettiği tek bir anlam vardır o da yozlaşmak.

Her alanda, her yerde ve bu iş müzikle başladı. İnsanın gıda kaynağı bozuldu, ruhsuzlaşmış bir gelecekle, geleceğe bakamamak kaderimiz oldu.

Veysel'in sözü ile şimdi karar vermek zamanı;

 

İnsan mıyım mahluk muyum ot muyum

Ekilir biçilir bir nebat mıyım

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları