Yeni Türkiye'yi inşa edenlerin, kendi arzu ettikleri Türkiye'ye 15 Temmuz'da başlayan bir tarihi oluşturup monte etmeye çalıştıklarını biliyorduk. Meğer iktidar sahipleri, yeni bir tarihin yanında, bir de yeni din oluşturuyorlarmış. Yeni Türkiye'ye Yeni İslam! Öyle ya, Yeni Türkiye'yi, önceki Türkiye'yi mahkûm ederek kuruyorlar ne de olsa! Haklılar! Her şeyini yeniledikleri memleketin dini eski mi kalsın? Bir ara zaten dinin güncellenmesinden de bahsetmişlerdi...
Aşama aşama güncelleniyor dinimiz. Şu ana kadar yapılan güncellemelere göre, Yeni İslam'da rüşvet hediye, devleti yönetenlerin adam kayırması akraba ve yakınlara yardım, Erdoğan'a dokunmak ibadet... Hatta Erdoğan "ikinci peygamber!" Bunları bizzat ilan etmediler mi? Hatta "ikinci peygamberin" son peygamberde bile olmayan bir meziyetini, "Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan lider" olarak belirttiler. Peygamberlik alameti de, "AKP'ye oy verenin cennete gidecek olması" malumunuz. Bir tanesi de çıkıp "Allah bir sahip gönderdi. O da Tayyip Erdoğan" demişti. Kim mi? 31 Mart yerel seçiminde karşısında Ülkücü bir aday olunca, "piyonduk" dediği Ülkücülük günleri için MHP'lilerin "efsane başkanıydım" diyen bir aday vardı Ankara'da... Hatırladınız mı? Evet, evet, PKK'lı teröristlere "gerilla" dediği ortaya çıkmıştı da, kendi söylediği sözlerin yer aldığı videoya yine kendisi erişim yasağı getirtmişti! Emekli bağırsak temizleme uzmanı da, onun yanında kalmayı "İslami bir görev" olarak ifade etmişti.
Bu kadar şeyden sonra, malum zat yapması gerekeni yaptı ve kendisi ile yol ayrımına gelenler üzerinden "ümmetin lideri" olduğunu ilan etti. Tevekkeli değil yani "ümmetin lideri" olması! Bu durumda ümmet mensupları da, bütün dünya Müslümanları değil, AKP'li olanlar ile sınırlanıyor. Yani Arabistan'daki bir Müslüman da, Malezya'daki bir Müslüman da, ümmetin mensubu olarak kalmaya devam edeceklerse, gelip AKP'ye üye kayıtlarını yaptırmaları lazım. Dünyadaki bütün Müslümanlar, AKP'li olsunlar, AKP'ye üye kaydı yaptırsınlar ki, ümmetin ahir zamandaki liderinin "sahabeleri" olma fırsatını kaçırmasınlar. Hadi biz Türkiye'dekiler, neyse ne. Üye olmasak da, AKP'ye oy vererek cennete gidebiliyoruz ama Türkiye dışındaki Müslümanların böyle bir şansı da yok.
Eğer biri çıkıp da, "bu nasıl ümmet lideri; Yahudi Cesaret Ödülü almışlığı, papaz cübbesi giyip haçlı seferlerini övmüşlüğü, Pensilvanya'daki sarıklı kardinale ne istediyse vermişliği, o istedi diye Cuma hutbelerinden "Allah katında hak din İslam'dır" ayetinin okunmasını zorunlu olmaktan çıkarmışlığı, ateist Öcalan'ın mektubu ile İstanbul'u yeniden fethetmeye çalışmışlığı, Hz. Peygamberin övdüğü ve İslam'a Hz. Peygamberden sonra en büyük hizmeti yapmış olan Türkleri kendi vatanında alt kimlik yapmışlığı, yedi düveli Anadolu'ya gömüp Türklerin Müslüman kalmasını sağlayan Atatürk'e düşman ve "Keşke Yunan kazansaydı" diyen Kadir Mısıroğlu'nu masasında başköşeye oturtup ziyaret etmişliği var" demesin... Müşrikliğe girer, Allah muhafaza!
"CIA laboratuvarından çıkmış ve İslam coğrafyasını kana bulayıp parçalamış BOP'un, eş başkanlığını icra etmiş biri ile aynı çatı altında olmazsak, nasıl ümmeti bölmüş oluyoruz" falan derse size biri, fitnenin dibine vuruyordur. Ya dış mihrak tarafından kurulmuş ya da müşriktir, zinhar itibar etmeyin.
"Dava" bu sonuçta! Muhtevası belli mi bu davanın? Değil ama olsun. Sonuçta dava her zaman parti liderine, affedersiniz "ümmetin liderine" eştir. Lidere alınan tavır, davaya, dolayısı ile Yeni İslam'a alınmış tavırdır. Hem Yunan ordusu da "halifenin ordusu" değil miydi? Bakın unutmayın, 36 etnik unsur derseniz milleti, cemaatlere, tarikatlara yol vermekle de toplumu bölmüş olmazsınız ama AKP'den ayrılırsanız ümmeti parçalamış olursunuz! Diyeceğim o ki; milletin yarısını "zillet" ve "illet" görenin, kendi taraftarlarını "ümmet" görmesi, yadırganmamalı...
