Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Uçak Fabrikası nasıl köreldi?

 

Bir tarafta F-35 tartışması, diğer tarafta İHA''larla canlanan süreç ve 5. nesil savaş uçaklarının üretimine doğru giden süreç, bize geçmişte Türkiye''nin ilk uçak fabrikası, Kayseri Teyyare Fabrikası''nı hatırlattı.

Genç Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun ilk yıllarında üretim ve sanayi atağı yapmıştı. Yatırımların en önemlilerinden biri olan Kayseri Uçak Fabrikası 1950 yılına kadar 130 uçak üretti. Savaştan çıkmış bir devlet, küllerinden yeniden doğan bir millet. Genç Türkiye Cumhuriyeti, Birinci Dünya Savaşı''ndan aldığı derslerle kuruluşunun ilk yıllarında üretim ve sanayi atağı yaptı. Yurdun dört bir yanı demir ağlarla örülürken birçok fabrika açıldı. Bu tesislerden en önemlilerinden birisi Kayseri Uçak Fabrikası''ydı.

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı, uçakların etkin ve hayati silahlar olduklarını ispatladı. Genç Türkiye Cumhuriyeti savaş sonrasında hızla uçak üretimine yöneldi. Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, "Ticari hava nakliyesi işlerinin emniyetli nizamlı devamı ve genişlemesini ise çok önemli tutmaktayım" diyerek uçak fabrikasının açılışına verdiği önemi dile getirmişti.

Atatürk''ün talimatıyla 1925 yılında ilk adımlar atıldı. Almanya ile Birinci Dünya Savaşı öncesinde kurulan iş birliği yeni bir boyutuyla yeniden gündeme taşındı. Türkiye''nin Berlin Büyükelçisi Kemaleddin Sami Bey aracılığıyla Alman Junkers firması ile bağlantı kuruldu. İmzalar atıldı, sözleşme yapıldı. Sıra fabrikanın kurulacağı yeri belirlemeye gelmişti. Türk hükümetinin tercihi Kayseri oldu. Bunun başlıca sebebi, Millî Mücadele''den alınan derslerdi. Amaç, fabrikanın güvenliğini mümkün olduğunca üst düzeyde tutmaktı

Almanlar da silahsızlanmayla ilgili kısıtlama arayışlarıyla ilgili en uygun yerin Türkiye olduğunu görmüşlerdi. Türk Hava Kurumu''nun devlet adına katkısıyla TOMTAŞ adında bir şirket kurulup 1926 yılında tesis Kayseri''ye kuruldu.

Fabrika Teknik Müdürü''nün kızı Mizyal Eranıl Toltay, babası Mehmet Şerafettin''in Atatürk''ün direktifleriyle Türk Teyyare Cemiyeti''nin açtığı bir müsabakaya katıldığını söyledi, şunları ekledi: "Babam müsabakayı kazanmış ve 5 kişi Fransa''ya yollanmışlar. Daha sonra Kayseri''ye gelerek askerî tesislerde Teknik Müdür olarak görev yapmış."

Junkers fabrikayı iki aşamada tamamlamayı taahhüt etti. Hangarlar ve tesisler kuruldu, bir uçak prototipi dosyası hazırlandı. İnşa çalışmalarının ilk aşaması söz verilen tarihte bitirildi.

Fabrika o zamanın şartlarında, imkânsızlıklar içinde yapıldı. O tarihte Kayseri''de ne elektrik ne de demir yolu bulunuyordu. Fabrika için gereken malzemeler Almanya''dan deniz yolu ile İskenderun''a, oradan trenle Ulukışla''ya, oradan da deve ve kağnılarla Kayseri''ye ulaştırılıyordu.

Fabrika ilk açıldığında elektriği yokmuş. Jeneratörlerle çalıştırılmış. Sonra tren yolu yapılmış ve büyük jeneratörler gelmiş. Hirfanlı Barajı yapılıncaya kadar elektrik böyle sağlanmış. Kendi havaalanı olmadığı için kanatları at arabalarıyla boş arazilere çekilerek orada birleştirilmiş. Fabrikanın inşası sırasında eşek, katır, deve bile kiralanmış. Gıda ve giyeceğin tamamı Kayseri iç piyasasından karşılanmış. Böylece marangoz, manav, hububatçı, terzi, ayakkabıcı, demirci, bakırcı gibi zanaatkârlara üretim yapma imkanı doğmuş. Anneler oğullarıyla "Oğlumuz tayyare pavlikasında çalışır" diyerek övünürken; fabrika, fabrikadan öte bir eğitim kurumuna dönüşmüş ve tornacı, frezeci, kaportacı, kaynakçı, motorcu ustaları, şehrin metal sanayisinin temelini oluşturmuş.

Sonunda her şey hazırdı. 5 Alman mühendis, 120 Alman işçi ve 240 Türk işçi ile Türkiye''nin ilk uçak üretimi başladı.

Bir yıl boyunca çalışmalar sorunsuz devam etti ancak Alman firmasının karşı karşıya olduğu sıkıntılar projeye sekte vurmaya başladı. Junkers, 520 bin lira karşılığında tüm haklarından vazgeçerek hisselerini Türk Hava Kurumu''na devretti.

Emekli Yüksek Mühendis Albay Por, Almanya ile olan anlaşmanın feshedilme sürecini şöyle özetledi:

"Sanıyorum çalışanların ücret farklılıkları birinci etken. Orada çalışan Almanlarla Türklere ödenen ücret arasında epey fark var. Bu da huzursuzluğa neden olmuş. Sonra da Almanlarla olan anlaşma 28 yılında feshedilmiş. Millî Savunma Bakanlığı''na devredilen tesis Hava Müsteşarlığı bünyesinde görevine devam etmiş.

Almanlarla başlayan iş birliği 30''dan sonra Amerikalı Curtiss Hawk ile devam etmiş. Hawk ve Fledgling uçaklarını yapmaya başlamışlar. Sonra Almanlarla Gotha, Polonyalılarla PZL ve 40''larda İngilizlerle Magister lisans alınarak yapılmış."

Fabrika yüzlerce Türk gencinin havacılık alanında yetişmesine de katkı yaptı. Kayseri Uçak Fabrikası''nda İkinci Dünya Savaşı''nın sonuna kadar çeşitli tip ve markalarda 100''den fazla uçak üretildi. Bu arada Curtiss Hawk ve Fledgling model 2 tip uçak da İran Şahı''na hediye edilmiş.

Marshall yardımları ve Türkiye''nin NATO üyeliği, Kayseri Uçak Fabrikası''nın da sonunu getirdi. Müttefiklerine göre artık Türkiye''nin uçak üretmesine gerek yoktu.

Uçak imalatından uçak onarımına yönelindi. Envantere özellikle NATO''ya girişimizden sonra verilen Amerikan uçakları bizim burada üretim yapmamıza gerek olmadığı beyanıyla gönderildi. Amerikalıların ilk gelişlerinde uçak üretiminde kullanılan kanat dikme gibi demirbaşlar tutanaklarla imha edilmiş. Onları imha ettikten sonra da Amerikan uçaklarının bakımı sürmüş.

Daha sonra da Kayseri''deki fabrika, hava ikmal ve bakım tesislerine dönüştürülmüş.

Bilindiği gibi Türkiye, savaş sonrasında ortaya çıkan iki kutuplu dünyada ABD''nin yanında yer aldı. Marshall yardımının askerî malzeme ve araç-gereç konusunda sağladığı rahatlık içerisinde uçak üretimiyle ilgilenmekten vazgeçmek durumunda kaldı.

Böylece Türkiye''nin uçak üretimine ilişkin tecrübeleri de bir çırpıda heba edildi. Türkiye''nin rahata alıştırılıp üretimden uzaklaşması, Kayseri uçak fabrikasının yaşatılamaması, Türk havacılık tarihine büyük bir kayıp olarak geçti.

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları