Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray puan kayıplarına devam ediyor. Milyonlarca lira para harcayan üç büyükler, sahaya çıkıp futbol oynamak dışında her şeyi yapıyorlar.

Fenerbahçe’de işler yalan rüzgarına dönmüş durumda. Hayaller Löw, Jesus gerçekler İsmail Kartal. İsmail Kartal’a yapılan basın toplantısı ise tam bir rezalet. Fenerbahçe’nin nasıl yönetildiğini, daha doğrusu nasıl yönetilemediğini gözler önüne seren bir basın toplantısı.

Löw ve Jesus haberleri bana göre taraftarı oyalama politikası. Ali Koç yönetiminin göreve geldikleri günden beri yaptıkları en iyi iş bu. Henüz verdikleri sözleri tuttuklarını göremedik.

Ayrıca Ali Koç bana göre Vitor Pereira ile yolları ayırdıkları için bin pişman. Pereira’nın oyuncu tercihlerinde ve 3’lü sistemde oynama ısrarında ne kadar haklı olduğu gittikten sonra daha net anlaşıldı. Fenerbahçe’nin yapması gereken tek şey Pereira’nın istediklerini alıp istemediklerini yollamaktı. Pereira’nın düşük maliyetlere oyuncu getirmekte ne kadar maharetli olduğu Kim Min Jae ve Crespo gibi oyunculardan belli.

Ali Koç yine yanlış bir tercih yaptı ve böyle giderse sonuçlarına da başkanlık koltuğundan olarak katlanacak gibi gözüküyor.

Galatasaray başkanı Burak Elmas’ın kaderi Ali Koç ile benzer şekilde başladı. Yeni bir yapılanma, gençleşme diye yola çıktılar ve takım küme düşme potasında. Bunlar futbolda olabilecek şeyler ama Burak Elmas’ı Ali Koç’tan ayıracak olan; yeni bir yapılanmada ne kadar ısrar edeceği ve teknik direktör Torrent’in arkasında ne kadar duracağı. Tabii Burak Elmas bu yola Fatih Terim ile çıkmıştı ve Terim’in arkasında durmadı. Terim için başkanlık sloganları atılırken Burak Elmas bu karşı ne kadar durabilir zaman gösterecek.

Beşiktaş’ın durumu biraz daha farklı. Beşiktaş için konuşulması gereken; ‘ligin son şampiyon takımının sonraki sezonda daha ileri gitmesi gerekirken nasıl oluyor da daha geriye doğru gidiyor’ olduğudur.